Previous Page  10 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 10 / 473 Next Page
Page Background

*

Araştırma Görevlisi, Karadeniz Teknik Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa

Hukuku Anabilim Dalı,

semih.batur@yahoo.com,

hakemli

makaleler / refered articles

ANAYASA MAHKEMESİ’NİN LAİKLİK VE BÖLÜNMEZ

BÜTÜNLÜK İLKELERİ VE HEGEMONİK KORUMA

TEZİ EKSENİNDE SİYASİ PARTİLERE YAKLAŞIMI

VE ÇAĞDAŞ ÇOĞULCU DEMOKRASİLERDE

SİYASİ PARTİLERİN ÖNEMİ

THE APPROACH OF THE CONSTITUTIONAL COURT TO POLITICAL

PARTIES ON THE AXIS OF LAICISM AND INDIVISIBLE

INTEGRITY PRINCIPLES AND HEGEMONIC PRESERVATION

THESIS AND THE SIGNIFICANCE OF POLITICAL PARTIES IN

MODERN PLURALISTIC DEMOCRACIES

Semih Batur KAYA

*

Özet:

Siyasi partiler siyasal alanda yüklendikleri iki ana işlevleri

bakımından önemlidir. İlk olarak, siyasi partiler çağdaş çoğulcu

demokratik bir siyasal mekanizma için kaçınılmaz bir şekilde ger-

eklidirler. Zira bu şekilde toplumsal zeminde bireylerin anlam

dünyaları etrafında gelişen çoğulculuk ve çeşitlilik siyasal sisteme

ve devlet mekanizmasına taşınabilmektedir. Böylece toplumsal di-

namizm devlet ve iktidar pratiğine aktarılabilmektedir. Bu durumda,

siyasi partiler devlet ile birey-toplum arasında adeta siyasal iletişim

kanalı görevi görmektedirler. İkincisi, siyasi partiler aracılığı ile bi-

reyler ortak düşünce ve görüş etrafında örgütlü bir şekilde toplana-

bilmektedirler. Bu şekilde bir yandan hak ve özgürlüklere ilişkin ihla-

llerle etkin bir mücadele sergilenebilme imkânı yakalanmakta, diğer

yandan siyasal muhalefet aracılığı ile devlet mekanizmasında iktidar

tortusu oluşmasının önüne geçilebilmektedir. Dolayısıyla, siyasi par-

tilerin bu yönü ile çağdaş çoğulcu demokrasilerin gerçek anlamda

işlerliğini sağladığı söylenebilir. O halde, Anayasa Mahkemesi sahip

olduğu anayasal denetim sonucunda siyasi sistemi sınırlandırmamalı;

aksine toplumsal ve dolayısıyla siyasal çoğulculuk için alan açmalıdır.

Böylece Mahkeme, devletçi ideolojik veya belirli elit toplumsal

grupların çıkar ve tercihlerinin yürütücüsü şeklindeki tavrını bir ke-

nara bırakmalı, bütün motivasyonuyla insan hak ve özgürlükleri

doğrultusunda hukuk devleti ve çoğulcu demokrasi etrafında

şekillenen bir siyasal ortamın kurulması için yoğunlaşmalıdır. Ger-

çekten de, evrensel bilgi akşının yoğunlaştığı günümüz dünyasında

sosyolojik değişim ve dönüşümlerin siyasete aktarılması siyasi partil-

erle sağlanabilmektedir.