Previous Page  18 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 18 / 417 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (125)

Mehmet ALKAN

17

ve orantıda, doğrudan ve duraksamadan hedefe karşı silah kullan-

maya yetkilidirler”

şeklinde yeniden düzenlenmiştir. Görüldüğü gibi

yeni düzenlemedeki farklı nokta hedefin değil tehlikenin etkisiz kılın-

masının esas alınması ve silah kullanmanın tehlikeyi etkisiz kılabile-

cek ölçü ve orantıda olmasının gerekliliğidir.

Ancak kaynağını Anayasa’nın 17/3 maddesinden alan 1402 sayılı

Kanun’un 4/3 ve 2935 sayılı OHAL Kanunu’nun 23/2 maddelerinde,

“… silah kullanma yetkisine sahip bulunan güvenlik kuvvetlerinin teslim ol

emrine itaat edilmemesi veya silahla mukabeleye yeltenilmesi veya güvenlik

kuvvetlerinin meşru müdafaa durumuna düşmeleri halinde görevli güvenlik

kuvvetleri mensupları doğruca ve duraksamadan hedefe ateş edebilirler”

şek-

lindeki hükmün ölçüsüz ve sözleşmeye aykırı olduğuna şüphe yoktur.

Bu hüküm, cümle sonundaki “edebilirler” fiili nedeniyle düzenleme-

nin kolluk görevlilerine emir niteliğinde olmayıp sadece seçenek sun-

duğu, yetkinin olağanüstü durumlarda kullanılacak olduğu,

hiçbir

kural tanımayan kötü niyetli kişiler için konulan kuralların kolluk

güçlerini engelleyecek şekilde uygulanmasının doğru olmayacağı

gerekçeleriyle savunulsa da

5

Anayasa Mahkemesi’nin benzer hüküm-

leri ihtiva eden TMK’nın Ek madde-2’si ile ilgili kararında belirttiği

gerekçeler bu düzenleme için de geçerlidir.

Netice olarak; Kanun koyucunun toplum için daha tehlikeli gör-

düğü bazı suçlar için önceden belirlenen şartlarda cezaların artırıl-

masını düzenlemesinin eşitlik ilkesine aykırı olmadığı gibi demokra-

tik toplumların hukuk sistemlerinin tanıdığı ve demokratik toplum

düzeni gereklerine uygun bir usul olduğuna şüphe yoktur.

6

Kanuni

dayanağa oturtulan bu tür düzenlemelerden Anayasa ve uluslararası

sözleşmelere aykırı olanlar Anayasa Mahkemesi denetimine sunul-

muş ve bazıları yukarıda belirtildiği üzere iptal edilmiştir.

Komitenin,

devletlerin terörle mücadele amacıyla aldıkları tüm tedbirlerin hukuki bir da-

yanağının olması, sınırlamaların gerekli ve güdülen amaçla orantılı olmasına

ilişkin

ilke kararı ile ilgili olağan döneme ait ulusal düzenlemeler ye-

terlidir. Ancak, AİHS olağan-olağanüstü dönem ayrımı yapmamasına

rağmen 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal

5

İsmail Malkoç, Zabıta (Kolluk)’nın Silah Kullanma Biçim ve Koşulları ile TCK’nın

İlgili Hükümleri,

Ankara Barosu Dergisi,

1983 S.5-6, s.7.

6

Haluk Çolak, “Anayasa Mahkemesi Kararları Işığında Terörle Mücadele Kanunu

Üzerine Bir İnceleme”

TBB Dergisi,

S.1999/3, s.755.