Previous Page  385 / 393 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 385 / 393 Next Page
Page Background

Osmanlı Devleti’nde Marka Hukukunun Gelişimi

384

Yabancıların Alamet-i Farika Nizamnamesi hakkındaki bir di-

ğer itirazları, nizamnameden faydalanmak için Osmanlı Devleti’nde

ikametgâh veya müessesesi olma mecburiyetiydi. İstanbul İstinaf

Mahkemesinin 27 Kasım 1911 ve 16 Şubat 1912 tarihlerinde; İstan-

bul Temyiz Mahkemesi’nin de 25 Temmuz 1911 tarihinde Osman-

lı Devleti’nde tescil edilmiş bir markayla ilgili dava açan kimsenin

Osmanlı Devleti’nde bir ticari müessesesi olduğunu ispat etmedikçe

davasının kabul edilmeyeceğine dair kararları mevcuttur.

72

Osmanlı

mahkemeleri Nizamnamenin 6. maddesinde yer alan “

sanayi ve ticaret

ashabı

” sözünü daima Osmanlı Devleti’nde ticarethane sahibi olmak

şeklinde anlamaya meyletmişlerdir. Dolayısıyla Osmanlı Devleti’nde

sanayi ve ticaret ashabı olanlar, nizamnamenin sağladığı himayeden

faydalanabilirlerken, yalnızca ihracat yapan şirketler bu korumadan

faydalanamıyordu. Fakat uygulamada bu mesele çok önemli görün-

memektedir çünkü ihracatçı şirketlerin Osmanlı Devleti sınırları için-

de bir vekil tayin etmeleri yeterliydi.

73

Tekel Sorunu

Alamet-i Farika Nizamnamesinden doğan ve özellikle kanunun

yanlış tefsirinden kaynaklanan uygulama sorunlarından biri de tekel

sorunudur. Marka kavramı sınai mülkiyet hakları içerisindeydi ve sı-

nai mülkiyet hakları doğası gereği belirli bir süre için bir tekel yarat-

maktaydı. Bu tekelin belirli bir alamet dışında bütün bir sektörü etkile-

yecek şekilde anlaşılması veya uygulanması ise mülkiyetin belirlediği

sınırların bir nevi aşılmasıdır. Bir örnekte Beyrutlu bir at nalı üretici-

si olan Mehmed Emin, at nalı şeklindeki markalarını 1904 ve 1905’te

tescil ettirmiştir. Marka sahibi aldığı tescil ruhsatına dayanarak önce

Beyrut’a ithal edilen at nallarına el koydurmuş daha sonra, neredeyse

tüm ülkeyi kapsayacak boyutta at nalı şeklinde marka taşıyan bütün

nallara gümrüklerde el koydurmak için girişimde bulunmuştur.

74

Bu

girişimin nedeni hemen hemen bütün nal üreticilerinin benzer figür-

lü markalardan oluşmasıydı. Bâb-ı Âli Hukuk Müşavirliği, Ticaret ve

Nafia Nezareti’nin başvurusu sonucunda meseleyi görüşerek, bir eş-

yanın asli şeklinin marka olarak kabul edilemeyeceği yönünde bir ka-

72

BOA, HR. HMŞ. İŞO, Dosya No: 94, Gömlek No: 22, 01. Ma.1330.

73

BOA, HR. HMŞ. İŞO, Dosya No: 94, Gömlek No: 21, 28.Ni.1338.

74

BOA, ŞD, Dosya No: 1230, Gömlek No: 35, 13.Za.1329.