Previous Page  433 / 437 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 433 / 437 Next Page
Page Background

AİHM’İn Perinçek Kararı: “Soykırım İnkârı”/İfade Özgürlüğü İkileminin Aşılabilirliği

432

kitabın yayınlandığı tarihten kırk sene önce meydana gelen olayların

mağdurların acılarını canlandıracak nitelikte olsa bile tarih araştırma-

sına bir katkı niteliğinde sayılması gerektiğinden ifade özgürlüğünün

ihlâl edildiğine karar vermiştir.

89

Perinçek

kararında karşı oy kullanmış olan yedi yargıcın zamana-

şımı ile ilgili “argümanları” ise iki açıdan bir kavram karışıklığı olarak

değerlendirilmelidir: Birincisi, “zamanaşımı” kavramı AİHM’in za-

man itibarıyla yetkisiyle (

ratione temporis

) ilgili olup, AİHM’in başvu-

runun bu bakımdan yetkili olup olmadığının araştırılmasında odak-

lanmaktadır. Oysa Perinçek başvurusunun dayandığı olay kesinlikle

soykırım iddiasıyla değil, İCK’nınmükerrer 261. maddesinin Perinçek’e

uygulanmasından dolayı İsviçre’nin AİHS’nin 10. maddesini ihlâl edip

etmediği konusu ile bağlantılıdır. Bu bakımdan, ayrıca, başvuru ko-

nusu ile ilgili olmayan bir “veri” açısından zamanaşımı kavramının

tartışılması da söz konusu olmamalıdır.

İkincisi, AİHM, zaman itibarıyla yetkisini, başvuru konusu suçun

zamanaşımına tabi olup olmadığı açısından değil, ilgili Taraf Devle-

tin Sözleşme ile “bağlandığı” tarih itibarıyla incelemektedir. Örneğin,

İkinci Dünya Savaşının başlarında Katyn katliamı ile ilgili Rusya aley-

hindeki

Janowiec

kararında AİHM, bazı menfur (

odieux/heinus

) cina-

yetlerin vahameti, (

gravité/gravity

) Taraf Devletleri zamanaşımına tâbi

tutmamaya sevketmiş olmakla birlikte, “Sözleşme’nin değerleri” (

Con-

vention

values

/valeurs de la Convention

) kıstasının Sözleşme’nin kabul

edildiği (

adoption

) 4 Kasım 1950 tarihinden önce cereyan etmiş olaylar

bakımından uygulanamayacağı sonucuna varmıştır.

90

Bu çerçevede, Litvanya aleyhindeki

Vasiliauskas

kararında, Mahke-

me, 1953 yılında Sovyet rejimine karşı koyan “partizanların” öldürül-

mesinden dolayı soykırım işlediği iddiasıyla yargılanan başvuranın,

“siyasi bir grubun” tamamen veya kısmen yok edilmesinin 1948 BM

Soykırım Sözleşmesi’nde soykırım olarak düzenlenmemiş olduğu hal-

de, daha sonra yorum ve uygulama yoluyla Sözleşme kapsamına dahil

edilmesi sonucunda 2004 yılında soykırım suçundan mahkûm edil-

89

Orban c.France, 20985/05, arrêt du 15 janvier 2009, par. 52.

90

Janowiec and Others v. Russia, [GC], 5508/07 and 29520/09, judgment of 21

October 2013, par. 151.