Previous Page  702 / 705 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 702 / 705 Next Page
Page Background

701

TBB Dergisi 2018 (134)

Bengül KAVLAK

kuralı ya da

Gebhard

testi

90

olarak ifade edilen kriterlere göre yerleşme

özgürlüğü gibi temel özgürlüklerin sınırlandırılabilmesi için dört şar-

tın yerine getirilmesi zorunludur. Buna göre; söz konusu sınırlamala-

rın ayrımcı olmayan şekilde uygulanması gerekmekte, kamu yararına

dayalı bir zorunluluğa dayanması gerekmekte, söz konusu sınırlandır-

manın sınırlandırmayla hedeflenen amaca elverişli olması gerekmekte

ve sınırlandırmanın amacını aşmaması gerekmektedir.

91

VALE

kararının sonucunda, şirketlerin karar alma organları, şir-

ketlerin faaliyetlerine ilişkin olarak daha özgürlükçü bir tutum ser-

gileyebileceklerdir.

Centros

ve Überseering

kararlarına göre, yeni şir-

ketlerin kurucuları, şirketin esas olarak faaliyette bulunacağı devletle

herhangi bir bağlantı noktası olması gerekmeksizin şirketlerini ku-

racakları devleti seçebileceklerdir.

SEVIC

kararında, şirketlerin sınır

aşan şekilde birleşebileceklerine değinilmiş, aynı zamanda şirketlerin

yabancı yavru şirket kurma yoluyla tabi oldukları hukuku değiştire-

rek dikey birleşme yolu ile bunlarla birleşebilecekleri belirtilmiştir. Ar-

dından,

VALE

kararı ile, şirketlerin tür değiştirme ile yeni bir hukuka

tabi olacak şekilde sınır aşan tür değiştirebilecekleri ifade edilmiştir.

Yukarıda ifade edilen kararların değerlendirilmesinden ortaya çı-

kan sonuç, şirketlere ilişkin kanunlar ihtilafı bakımından taraf iradesi-

nin artık kesin bir şekilde kabul görmesidir. Bunun sonucu olarak, üye

devletlerin şirketlerin hangi koşullarda faaliyette bulunacaklarını be-

lirleme konusunda sınırlı bir yetkileri bulunmaktadır. Üye devletlerin,

şirketlerin karar alma organlarının iradesi üzerinde bulunabilecekleri

etki, kendi hukuklarına göre kurulmuş olan şirketlerin fiili idare mer-

kezlerine ilişkin olabilir. Gerçekten, üye devletler, kendi hukuklarına

göre kurulan şirketler bakımından birtakım bağlantı unsurları öngö-

rebilir ve şirketlerin bu unsurları muhafaza etmesini bekleyebilir. Bu-

nun anlamı, idare merkezi sistemini benimseyen devletlerde fiili idare

merkezini tesis etmek isteyen şirketler bakımından taraf iradesinin sı-

nırlanmasıdır.

92

90

Bu hususta bkz. Kara, s. 98 vd.

91

Papadopoulos, s. 545.

92

Borg – Barthet, Free at Last?, s. 508-509.