Türkiye Barolar Birliği Dergisi 138.Sayı

168 Islah ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair ... ödeyecek, davasını vekil ile takip ettiriyor ise vekil tayin etmek gibi sorunlu ve uzun bir süreç geçirecek ve bunun doğal bir sonucu olarak zaman kaybı söz konusu olacaktı. 21 Sonuç olarak kısaca ıslahın ama- cı; dava sebebinin değiştirilmesi, delillerin ileri sürülmesi 22 ve davaya dâhil edilmemiş vakıaların davaya dâhil edilmesidir. 23 21 Postacıoğlu, s. 338; Yılmaz, Taraf Ehliyeti, s. 206; Üstündağ, s. 549; Kuru, Şerh, C.IV, s. 3965; Yılmaz, Islah, s. 86; Sungurtekin-Özkan, s. 230; Görgün, s. 300; Öze- kes, Pekcanıtez Usûl, s. 1486. Örneğin, tapu iptal ve tescil davası açan ve dava- sında haklı olan bir davacının davası, yeni tarihli bir kanun olan Tarım Reformu Kanunu’ndan dolayı reddedilme tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir. Eğer davacı- ya ıslah hakkı tanınmamış olsa idi; davacı adına tescilini talep etmiş olduğu taşın- maz için yeni kanun kapsamında ayrıca bir de bedele ilişkin dava açmak zorunda kalacaktı. Oysa davacıya ıslah hakkının tanınmasının bir sonucu olarak davacı, maddi imkânsızlığı öğrendiğinde, davasını tamamen ıslah ederek alacak dava- sına dönüştürebilir. Bu durumda hem davacı hem de davalı açısından zaman ve masraf tasarrufu sağlanıp, maddi mutlak gerçekliğe daha çabuk ulaşılacaktır. 22 Islah yoluyla yeni delillerin ileri sürülmesi mümkündür. HMK m. 119/I-f, 129/I- e ve 140/5 hükmü gereğince, belirtilen süreden sonra delil gösterilemez. Ancak HMK m. 145 hükmü gereğince yargılamayı geciktirme amacı taşımaması veya süresinde sürülememesinin ilgilinin kusurundan kaynaklanmaması halinde, hâkimin kabul etmesi koşuluyla, sonradan delil sunulabilecektir . Bu yönde bakı- nız; Muşul, s. 330; Yılmaz, Islah, s. 412; Karslı, s. 424, 425; Ulukapı, s. 367; Arslan/ Yılmaz/Taşpınar-Ayvaz, s. 385; Tanrıver, s. 809. Özekes, iddia veya savunma de- ğiştirilebiliyorsa ve bu aşamada vakıalarda bir değişiklik yapılıyorsa, ispat amacı ile delil gösterilebileceği, ıslah ile vakıa değiştirilip genişletilebiliyorsa bunun is- patı imkânının sağlanması gerektiği, ancak delilleri kanunun öngördüğü şartlarda ileri sürmeyen tarafın, ıslah ile yeni delil süremeyeceği, sonradan delil ileri sürme- nin HMK m. 145 kapsamında istisnai ve sınırlı bir durum olduğu, delillerin göste- rilmesi ve sunulması kendi kurallarına tabi olduğu ve bu nedenle ıslah ile birlikte düşünülmemesi gerektiği görüşündedir (Özekes, Pekcanıtez Usûl, s. 1515 – 1516). Tanık da nitelik olarak delillerden biridir. HMK m. 145’ in lafzından sonradan tanık listesi sunulabileceği sonucuna ulaşılabilir. Ancak HMK m. 240/2 emredici mahiyette bir hüküm olduğu için, HMK m. 145 ikinci kez verilecek tanık listesi açısından uygulanmaz. Ancak ıslah ile davaya yeni delil eklenebilmesi ve mev- cut delillerin düzeltilmesi hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 04.02.1948 T. 10/3 sayılı içtihadına istinaden olanak bulunmaktadır. Bu yönde bakınız; Y.11.HD ., 05.12.2016, E. 2015/11858, K. 2016/9302; “Dava, haksız rekabe- tin tespiti, men’i ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, 20.07.2015 tarihli dilekçesi ile yeni delil sunmak için ıslah talebinde bulunmuştur. Mahkemece, yeni delil sunmanın ıslaha konu olamayacağından bahisle ıslah tale- bi reddedilerek, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Oysa 6100 sa- yılı HMK’nın 176. ve 177/1. maddelerinde, davanın her iki tarafının da, yargılama usulüyle ilgili bir işlemini bir defaya mahsus olmak üzere kısmen veya tamamen ıslah edebileceği ve ıslahın tahkikata tabi olan davalarda tahkikatın bitimine ka- dar yapılabileceği belirtilmiştir. Taraflarca delil listesinin sunulması işlemi de yar- gılama usulüyle ilgili bir işlem olup, ıslah ile değiştirilmesi mümkündür.”(www. kararara.com -Erişim tarihi: 01.05.2018). 23 Bilge, s. 317; Deynekli, s. 17; Yılmaz, Islah, s. 50; Tutumlu, s. 19; Arslan /Yılmaz/ Taşpınar-Ayvaz, s. 520; Eroğlu, s. 32; Bir Yargıtay kararında ıslahın amacı tarif

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1