Türkiye Barolar Birliği Dergisi 144.Sayı

419 TBB Dergisi 2019 (144) Hakan PEKCANITEZ Bütün bu değişikliklerin altı-yedi yıl içinde yapıldığı düşünü- lürse, kanun yapmanın dayanılmaz bir ağırlığı ortadadır. Gerçekten kanun yapmak kolay ise de, mevcut kanunların doğru uygulanması oldukça zordur. Bu nedenle uygulamada kanundan kaynaklanmayan değişiklikler dikkatlice ayırt edilerek kanun değiştirme kolaylığı ter- kedilmelidir. Gerçekten bir kanun değişikliği gerekiyorsa, bu değişik- liğin yeteri kadar tartışılması ve hatta bir geçiş süresi kabul edilerek, kanunun yeteri kadar tartışılmasına imkân tanınması gerekmektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda yapılan değişikliklerin kamuoyu ile paylaşılmadan, ilgili kişi ya da kurumların görüşleri alınmadan, hiç tartışılmadan ve hemen uygulamaya konularak kabul edildiği de göz önünde tutulursa, 65 bu konunun sayı ve nitelik olarak ciddi bir kanun değiştirme olumsuzluğu içinde olduğumuz görülecektir. 65 Örneğin 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun ile para alacağına ilişkin ti- cari davalarda, dava şartı olarak, zorunlu arabuluculuk kabul edilmiş ve aslında “torba kanun” olmakla birlikte kanunun isminden bu yönü anlaşılmayan düzen- leme, ilgili kişi ya da kurumlarla tartışılmadan yürürlüğe girmiştir. Keza 7101 sa- yılı Kanun’la konkordato hükümlerinde değişiklik yapan Kanun hiçbir kişi ya da kuruluşla paylaşılmadan sürpriz biçimde kabul edilmiş, kısa süre sonra, Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usu- lü Hakkında Kanun’la tekrar değişiklik yapılmıştır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1