Türkiye Barolar Birliği Dergisi 160.Sayı

MAYIS - HAZİRAN / MAY - JUNE: 2022 YIL/YEAR: 35 SAYI/ISSUE: 160 1988 yılından bu yana yayımlanan Türkiye Barolar Birliği Dergisi, 2002 yılından itibaren “Hakemli Dergi” olarak yayımlanmakta olup 2010 yılından bu yana da TÜBİTAK-ULAKBİM Hukuk Veri Tabanında dizinlenmektedir. HAKEMLİ BİR DERGİDİR

Sahibi / Owner Av. R. Erinç Sağkan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Sorumlu Müdürü / Managing Director Av. Veli Küçük, TBB Genel Sekreteri Yayından Sorumlu Başkan Yardımcısı/ VicePresident Head of the Publishing Department Av. Gürkan Altun, TBB Başkan Yardımcısı Genel Yayın Yönetmeni / Executive Editor Av. Özlem Bilgilioğlu Eşgüdüm Kurulu / Board of Coordination Av. Gürkan Altun Av. Veli Küçük Av. Gökhan Bozkurt Av. Özlem Bilgilioğlu Yayın Kurulu Özlem Bilgilioğlu Türkiye Barolar Birliği Genel Yayın Yönetmeni Gizem Özkan Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk ABD Araştırma Görevlisi Mustafa Horuş Türkiye Barolar Birliği Yayın İşleri Sorumlusu Danışma Kurulu / Board of Advisors* Prof. Dr. Ahmet Kılıçoğlu Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Ayşe Havutçu Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Durmuş Tezcan İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Korkut Kanadoğlu Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Muhammet Özekes Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Sibel Özel Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Sultan Üzeltürk Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Türkan Yalçın Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi *(İsme göre alfabetik sıralanmıştır) Türkiye Barolar Birliği Dergisi hakemli bir dergidir. / Türkiye Barolar Birliği Dergisi (Union of Turkish Bar Associations Review) is a refereed review. Türkiye Barolar Birliği Dergisi’nin yayın dili Türkçe’dir. İki ayda bir (Ocak, Mart, Mayıs, Temmuz, Eylül, Kasım aylarında) yayımlanır. / Issued bimonthly (January, March, May, July, September, November). Dergide yayımlanan yazılarda ileri sürülen görüşler yalnızca yazarlarına aittir. / Articles published in these series express solely the views of the authors. Dergide yayımlanan yazılar, kaynak gösterilmeden başka bir yerde yayımlanamaz. / Articles published in these series can not be republished without citation. Türkiye Barolar Birliği Dergisi TÜBİTAK - ULAKBİM Hukuk Veri Tabanında dizinlenmektedir. / Türkiye Barolar Birliği Dergisi (Union of Turkish Bar Associations Review) is being permanently indexed in TÜBİTAK - ULAKBİM law database. İletişim Adresi / Communication Address Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı Yayın İşleri Mudürlüğü Oğuzlar Mah. Av. Özdemir Özok Sokak No: 8 06520 Balgat - ANKARA Tel: (0312) 292 59 00 (pbx) Faks: (0312) 286 55 65 web:www. barobirlik.org.tr e-posta: yayin@barobirlik.org.tr Abonelik / Subscription Yıllık abone bedeli: 300 TL. Sayfa Tasarımı ve Ofset Hazırlık / Page Design and Offset Preparation Türkiye Barolar Birliği Yayın İşleri Basım Yeri / Printed by Şen Matbaa (0312) 229 64 54 - 230 54 50 Özveren Sokak 25/B Demirtepe - Ankara www.senmatbaa.com Basım Tarihi / Printing Date : 28. 04. 2022

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ DERGİSİ YAYIN POLİTİKASI, YAYIN KURALLARI ve ETİK İLKELERİ Dergi’nin yayın politikası ve etik ilkeleri, Dergi’ye yazı gönderen yazar tarafından kabul edilmiş sayılır. Yayın, imla ve yazım kurallarına uygun olarak düzenlenmeyen, Türkçenin doğru kullanılmadığı yazı, hakemlere dahi gönderilmeden diğer kriterleri taşısa da Dergi Yayın Kurulu tarafından reddedilebilecektir. Bu nedenle her bölümdeki ilke ve kurallar yazar tarafından titizlikle kontrol edilerek uygun olmayanlar düzeltilmeli, eksiklikler giderilmelidir. Yayın Politikası 1. 1988 yılından bu yana yayınlanan Türkiye Barolar Birliği Dergisi (Dergi), 2002 yılından itibaren “hakemli dergi” olarak yayınlanmakta olup 2010 yılından bu yana da TÜBİTAKULAKBİM TR Dizin Hukuk Veri Tabanında dizinlenmektedir. Dergi iki ayda bir yayınlanmakta olup yazı dili Türkçedir. 2. Dergi “hakemli” olarak TR Dizin’de taranan “hakemli bir dergi” olduğu için Dergi’ye gönderilen tüm yazıların hakemlere gönderilmesi gerekli ve zorunludur. Yazarın talebine bağlı olarak yazının hakemlere gönderilmeden yayınlanması mümkün olmayıp yazar tarafından böyle bir istekte bulunulmamalıdır. Yazı hakemlere gönderildikten sonra hakemlerin önerisi/onayı ve editörün takdiriyle, istisnai olarak, bazı yazıların hakemsiz olarak Dergi’de yayınlanmasına karar verilebilir. 3. İlk maddedeki kural “çeviriler” için de geçerli olup çeviri olarak gönderilen yazıların makalede aranan tüm koşulları taşıması gereklidir. 4. Yazar tarafından Dergi’de yayınlanma istemiyle aynı anda sadece bir yazı gönderilebilir. Anılan yazı yayınlandıktan/değerlendirme süreci tamamlandıktan sonra ikinci yazı gönderilmelidir. 5. Yazının Dergi Yayın Politikası, Etik İlkeleri ve Yayın Kuralları’na uygun olması halinde, hakem raporlarından sonra netlik kazanmak üzere Dergi’nin hangi sayısının yayın listesine alındığı, Editör tarafından yazara bildirilir. Dergi’ye gönderilen yazıların yoğunluğu nedeniyle gelen yazıların sıraya konulması hususu ve TR Dizin 2020 yılı zorunlu kriterleri arasında yer alan “Dergi her bir sayısında yer alacak makale sayılarının orantılı olmasına dikkat edilmeli, sayı/cilt arasındaki makale sayısı dengeli olmalıdır” kuralı yazar tarafından dikkate alınmalıdır. Bu bağlamda Editör tarafından yazının Dergi’nin hangi sayısının yayın listesine alındığı yazara bildirildiğinde, bu bildirim yazar tarafından kabul edilmiş olur (Örneğin: Şubat/2021 itibarıyla Dergi’ye bir yazı gönderildiğinde, yazının kabul edildiği ve hakem raporlarından sonra netlik kazanmak üzere Dergi’nin Kasım- Aralık/2021 sayısının yayın listesine alındığı yazara bildirildiğinde, yazar bunu kabul etmiş olur ve daha sonra herhangi bir itiraz/yazının daha önceki bir sayıya alınmasını isteme gibi bir hakkı söz konusu olmaz). Editörün bildiriminde belirtilen tarih ve sayı yazar tarafından kabul edilmediği takdirde, yazar makalesini çekmek hakkına sahip olup bu durumu derhal bildirmelidir. 6. Ön düzeltme; yazının Dergi Yayın Politikası, Etik İlkeleri ve Yayın Kuralları’na uygun bir şekilde düzeltilmesini, “makalenin gönderim tarihi”; yazının Dergi Yayın Politikası, Etik İlkeleri ve Yayın Kuralları’na uygun bir şekilde gönderildiği tarihi, “makalenin kabul tarihi”; yazının hakem değerlendirme sürecinin tamamlanıp onaylandığı tarihi ifade eder.

7. Her yazı, yazara bildirilen sayının yayınlanacağı tarihe yetişecek şekilde, -yazıların hakemlere gönderilmesi, hakemlerce onaylanması, gerekirse düzeltmelerin yapılması, tasarıma gönderilmesi, son kontrolden sonra web sitesine eklenmesi, ODİS’e ve matbaaya gönderilmesi süreçleri göz önünde bulundurularak- en az iki hakeme gönderilir. İki hakemden biri olumsuz kanaat belirttiği takdirde yazı üçüncü bir hakeme gönderilir veya Editör tarafından takdir hakkı kullanılır. 8. Yazı, “kör hakemlik” sistemi uyarınca, yazarın ad ve soyadı yazı metninden çıkarılarak hakemlere gönderilir. Yazara da yazının hangi hakemlere gönderildiği konusunda bilgi verilmez. 9. Hakem/hakemler tarafından yazının yayınlanması uygun bulunmadığı takdirde bu durum yazara bildirilir. Ret raporlarının yazara gönderilmesi zorunluluğu yoktur. Yazının yayınlanamayacağına ilişkin bildirim, yazının yayın listesinde bulunduğu sayının süreci tamamlandıktan sonra ilgili sayının yayınlanmasıyla eş zamanlı olarak yapılır. 10. Hakem rapor/raporları düzeltme içeriyorsa; rapor, hakem/hakemlerin adı belirtilmeksizin yazara gönderilir. Yazının düzeltilmiş hali hakeme gönderildikten sonra hakem tarafından ikinci bir düzeltme istenebilir. İkinci düzeltmeden sonra yazının hakem tarafından onaylanmaması halinde yazardan üçüncü bir düzeltme istenmez ve yazı reddedilir/reddedilmiş sayılır. Hakemler tarafından onaylanan/düzeltme istenip rapora uygun olarak düzeltildikten sonra onaylanan yazı, alındığı sayının yayın listesine ilişkin süreç tamamlandıktan sonra Dergi’nin ilgili sayısında yayınlanır. Hakem rapor/raporlarında düzeltme istenmiş ancak raporda belirtilen hususlar yazar tarafından süresinde yerine getirilmemişse, bir defaya özgü olmak üzere yazı, alındığı yayın listesinden sonra gelen sayının yayın listesine aktarılır. 11. Yazı yukarıda 4. maddede belirtildiği şekilde yayın listesine alınmış ancak hakem raporları -çok istisnai de olsa- süresinde sunulmamışsa, yazı, alındığı yayın listesinden sonra gelen sayının yayın listesine aktarılır ve bu sayıda anılan yazıya ilişkin sürecin tamamlanması sağlanır. 12. Dergi’ye gönderilecek yazının; özgün, başka bir yerde yayınlanmamış veya yayınlanmak üzere başka bir yere gönderilmemiş olması gerekmektedir. 13. Türkiye Barolar Birliği, yayınlanması kabul edilen yazıların basılı ve elektronik yayın haklarına sahip olur. 14. Yazara ve hakemlere, talep etmeleri halinde telif ücreti ödenir. 15. Yazara, yazısının yayınlandığı sayıdan üç adet, hakemlere ise hakem incelemesi yaptıkları sayıdan birer adet Dergi gönderilir. Dergi’nin kitap olarak kendisine gönderilmesini isteyen yazarın, yazıyı gönderirken adresini ve telefon numarasını da belirtmiş olması gerekmektedir. 16. Talep etmeleri halinde hakemlere makalenin hakem incelemesinin yapıldığı ve raporunun hazırlandığına ilişkin bir yazı gönderilir. Yayın Kuralları 1. Yazı, yayin@barobirlik.org.tr adresine gönderilmelidir. 2. Yazı, ana bölümlerde 1,5 satır aralığı ile 12 punto; dipnotlarda tek satır aralığı ile 10 punto kullanılarak Times New Roman karakterinde yazılmalıdır. 3. Yazarın ad, soyadı ve unvanını, makalede yer almasını istediği şekliyle ve Dergi’de yer alan yazı formatına uygun olarak yazıya eklemesi gereklidir.

4. Kurum, e-posta adresi, ORCID ve makalenin gönderim tarihi (ön düzeltmeden sonraki gönderim esas alınarak) bilgilerinin belirtilmesi zorunlu olup aynı sırada makalenin ilk sayfasına dipnot olarak eklenmelidir. 5. Dergi’nin belirlediği yazı formatı dışında kalan kısımlar, yazıdan çıkarılmalıdır (kapak, içindekiler, kısaltmalar vs. kısımlar). 6. Yazının ilk sayfasında makalenin başlığı, İngilizce başlık, özet, anahtar kelimeler, İngilizce özet ve İngilizce anahtar kelimeler bölümlerine belirtilen sırada yer verilmeli, bu bölümler çok uzun ise kısaltılmalıdır. 7. Dipnot numaralandırmaları, noktalama işaretlerinden (nokta, virgül, noktalı virgül, üç nokta, ünlem, soru işareti vs. noktalama işaretlerinden) sonra yapılmalıdır. 8. Dipnotlarda ve kaynakçada, koyu renkle, altı çizili ve/veya italik yazılan kısımlar (yayın kurallarında italik yazılacağı belirtilenler hariç) düzeltilmeli ve internet kaynaklarındaki alt çizgiler kaldırılmalıdır. 9. Dipnotlar sayfa altında gösterilmeli, dipnotlarda, yazarın adı soyadı şeklindeki düzene uyulmalı, yazar ad ve soyadının sadece baş harfleri büyük ve ad soyadının sonunda sadece virgül olmalıdır. Örneğin: Faruk Erem, Verilen kaynak makale ise makale adı çift tırnak içine alınmalı, sadece eser adı italik verilmeli, yayınevi, ili, baskı yılı ve sayfa sayısı sırasıyla yazılmalıdır. Örneğin: Faruk Erem, “Ceza Hukukunda Meslek Sırrı”, AÜHF Dergisi, Ankara 1943, C. x, S. x, s. xx. 10. Yazının kaynakça kısmında, yazarın soyadı adı şeklindeki düzene uyulmalı, varsa numaralandırmalar kaldırılmalı, yazar soyadı ve adının sadece sonuna virgül konmalıdır. Örneğin: Erem Faruk, “Ceza Hukukunda Meslek Sırrı”, AÜHF Dergisi, Ankara 1943, C. x, S. x, s. xx. Kaynakça kısmı; Kitaplar, Makaleler, Mahkeme Kararları, İnternet Kaynakları, Diğer Kaynaklar gibi bölümlere ayrılarak yazılmalıdır. 11. Dipnotlarda ve kaynakçada yazar ve eser adlarının doğru yazıldığından emin olunmalıdır. İmla ve Yazım Kuralları Aşağıdaki hususlar (yazı metni, alıntı metin, dipnot ve kaynakça dahil olmak üzere) gözden geçirilerek uygun olmayan kısımlar düzeltilmelidir: 1. Kurum, kuruluş, kurul, birleşim, oturum ve iş yeri, kanun, yönetmelik, anlaşma, sözleşme adlarına gelen eklerin kesme işaretiyle ayrılması, Örneğin: Anayasa Mahkemesi’nin, Avukatlık Kanunu’nun, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2. Eş anlamlı kelimelerden birinin tercih edilmesi ve metin içinde yeknesaklığın sağlanması için yazının tamamında sadece birinin kullanılması, Örneğin: Yasa veya kanun kelimelerinden birinin tercih edilip kullanılması 3. Rakamlardan sonra gelen kelimelerin küçük harfle başlaması, Örneğin: 5237 sayılı Kanun, Avukatlık Kanunu’nun 34. maddesi, 19. yüzyıl, 01.01.2019 tarihli, 2. baskı 4. Alm. (Almanca), İng. (İngilizce), Oğuzlar Mah. Prof. (Profesör), Dr. (Doktor), Av. (Avukat), haz. (hazırlayan), çev. (çeviren) gibi kısaltmalar hariç olmak üzere SGK, TTK, 13. CD, YHGK, TCK gibi kısaltmalarda nokta kullanılmaması, 5. Kısaltmalarda takıların kısaltma okunuşuna göre verilmesi, Örneğin: TCK’nın, İYUK’un

6. Kısaltmaların birden fazla kullanılış şekli varsa birinin tercih edilmesi ve metin içinde ve dipnotlarda aynı şekilde kullanılması, Örneğin: syf., sh., s.’den birinin tercih edilmesi 7. Noktalama işaretlerinin (özellikle tırnak işareti ve kesme işaretinin) yazının her yerinde aynı karakterde yazılmış olmasına özen gösterilmesi, 8. Tarih yazılışında 01.01.2019 şeklindeki kullanımın tercih edilmesi, 9. 1. veya 1’inci yazılışından birinin tercih edilmesi, 10. Tezcan/ Erdem/ Önok, şeklinde yazılışın değil aralık verilmeden Tezcan/ Erdem/ Önok şeklinde yazılışın tercih edilmesi, 11. Noktalama işaretlerinden (nokta, virgül, noktalı virgül, üç nokta, ünlem, soru işareti vs. noktalama işaretlerinden) ve her kelimeden sonra bir harf boşluk bırakılmasına özen gösterilmesi, 12. Yazı içinde kullanılacak kısaltmalara; ilk seferinde açık haliyle birlikte parantez içinde kısaltılmış hali, sonrasında sadece kısaltılmış hali olmak üzere yer verilmesi, 13. Farklı kaynaklardan alıntı yapılmasından kaynaklanan her türlü farklı yazımın kontrol edilerek yeknesaklığın, yazı düzeninin sağlanması. Etik İlkeler 1. Yazar tarafından başka bir yazara ait yazının kendine aitmiş gibi gönderilmesi veya gönderilen yazıda büyük/küçük oranda atıf yapılmadan alıntı yapılmış olması veya yazının tamamına yakınının, atıf yapılsa da başka bir yazı/yazılardan oluşması; kişiye özgü bir durum olup sorumluluk tamamen yazara aittir. 2. Yazı, intihal, sahtecilik, çarpıtma, tekrar yayın, dilimleme, haksız yazarlık ve diğer etik ihlali türlerini içermemelidir. 3. Yazarın gönderdiği çalışmanın özgün olması Dergi kriterlerinin başında gelmektedir. 4. Yayınlanmak üzere gönderilen çalışmanın herhangi bir nedenle Dergi’den çekilmek istenmesi halinde yazıyla (maille) derhal bildirilmesi gerekir. 5. Hakem değerlendirme süreci tamamlanmış bir makale, makul bir gerekçe gösterilmeksizin yazarı tarafından geri çekilmemelidir. 6. Makalede araştırma ve yayın etiğine uyulduğuna dair ifadeye yer verilmelidir. 7. TR Dizin kriterleri gereği, etik kurul izni gerektiren çalışmalarda, izinle ilgili bilgilere (kurul adı, tarih ve sayı no) yöntem bölümünde ve ayrıca makale ilk/son sayfasında yer verilmelidir. Olgu sunumlarında, bilgilendirilmiş gönüllü olur/onam formunun imzalatıldığına dair bilgi makalede yer almalıdır. Kullanılan fikir ve sanat eserleri için telif hakları düzenlemelerine uyulması gerekmektedir. 8. Dergi tarafından farklı kurumlardan, görüş bildirdikleri konunun uzmanı olan hakemler atanmalı, tarafsızlık ve çeşitlilik ilkelerine dikkat edilmelidir. Hakemler, değerlendirilen yazı sahibinin tabi olduğu etik kurallara bağlı ve bu kuralları titizlikle uygulamak durumunda olmalıdırlar. Dergi’de yayınlanmış makalelerde kurum ve yazar çeşitliliğine özen gösterilmeli, araştırma ve yayın etiğine uygun olmayan yazılar kabul edilmemelidir.

İ Ç İ NDE K İ L E R / CONT ENT S BAŞKAN’DAN / FROM the PRESIDENT HAKEMLİ MAKALELER / REFEREED ARTICLES 1 Oğuzhan SAPAN /Tuğba ÜNSAL SAPAN Moleküler Genetik İncelemeler ve Bu İncelemeler ile Elde Edilen Verilerin Başka Ceza Yargılamalarında Kullanılması Sorunu / Molecular Genetic Examinations and the Problem of Using the Data Obtained by These Examinations in Other Criminal Proceedings 47 Yunus Emre KOÇAK Bahis ve Şans Oyunları Çerçevesinde Ceza Hukuku Sorumluluğu / Criminal Responsibility in the Framework of Betting and Games of Chance 75 Ünal BOZDAĞ Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 7188 Sayılı Kanun Çerçevesinde Sanık Aleyhine Temyiz / (Appeal Against the Defendant within the Framework of Law Number 7188 on Criminal Procedure Law and Amendments in Some Laws) 107 Furkan YILDIZ Türk Silahlı Kuvvetleri’nde Görevli Sivil Memurların Asker Kişi Sıfatıyla İşledikleri Suçlarda Soruşturma İzni Vermeye Yetkili Merciinin Belirlenmesi / Determination of the Authorized Unit to Give Permission to Investigate in Crimes Performed by Civil Officers as Military Personnel in the Turkish Armed Forces 125 Aynur AYDIN / Y. Özhan TÜRKER Orman Alanlarının Turizme Tahsisinde Hukuki Süreç / Legal Process in Allocation of Forest Areas to Tourism 151 Özgür BİYAN / Güneş YILMAZ Fatura Düzenleme Süresi ile İlgili Hazine ve Maliye Bakanlığı’na Verilen Yetkinin Anayasal Açıdan Değerlendirilmesi / Evaluation of the Authority Given to the Ministry of Treasury and Finance Regarding the Duration of Invoice Arrangment According to Constitutional Approach 181 Alperen KORKMAZ Sosyal Medya Etkileyicilerinin Yaptığı Tanıtımların Örtülü Reklam Yasağı Bakımından Değerlendirilmesi / The Evaluation of the Promotions Done by Social Media Influencers With Respect to the Covert Advertising Prohibition

211 Uğur ERSOY / Alper KÜÇÜKAY Şiddet Önleme Çalışmalarına Psikolojik ve Hukuki Bir Bakış / A Psychological and Legal Overview of Violence Prevention Studies 245 Olcay KARACAN Hukukçuların Etik Sorumlulukları ve İlkelerin Rolü / Ethical Responsibilities of Lawyers and the Role of Principles MAKALELER / ARTICLES 259 Hakan PEKCANITEZ / Mine AKKAN 7343 Sayılı Kanunla İcra ve İflâs Kanunu’nda Yapılan Değişikliklerin Zaman Bakımından Uygulanması 299 Talih UYAR Dava Konusu Taşınmazın Beşinci Alıcısı Hakkında ‘İİK.278/III-1’ ve ‘İİK.280/III’ Uyarınca ‘Tasarrufun İptali Davası’ Açılabilir Mi? 351 Talih UYAR Tasarrufun İptali Davalarında “Takip Konusu Alacağın Gerçek Bir Alacak Olması” Koşulu ile “Davacı-Alacaklının, Davalı-Borçluya Takip Konusu Miktardaki Parayı Verebilecek (Ödeyebilecek) Parasal (Mali) Gücü Bulunması Gerektiği” Koşulunun Uygulamada Yarattığı Sorunlar

başkan’dan .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. ..............................................................................................................

Başkan’dan .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. .............................................................................................................. Av. R. Erinç Sağkan Türkiye Barolar Birliği Başkanı

* İstanbul Anadolu Hâkimi, oguzhansapan@gmail.com, ORCID: 0000-0003-28488880 ** Dr. Öğr. Üyesi, Üsküdar Üniversitesi Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü, tugba. unsalsapan@uskudar.edu.tr ORCID: 0000-0003-4744-2298, Makalenin Gönderim Tarihi: 04.08.2021, Kabul Tarihi: 08.04.2022 MOLEKÜLER GENETİK İNCELEMELER VE BU İNCELEMELER İLE ELDE EDİLEN VERİLERİN BAŞKA CEZA YARGILAMALARINDA KULLANILMASI SORUNU MOLECULAR GENETIC EXAMINATIONS AND THE PROBLEM OF USING THE DATA OBTAINED BY THESE EXAMINATIONS IN OTHER CRIMINAL PROCEEDINGS Oğuzhan SAPAN* Tuğba ÜNSAL SAPAN** Özet: DNA’nın keşfiyle birlikte moleküler genetik incelemeler ceza soruşturmaları ve kovuşturmalarında etkili şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Bu incelemenin öncesindeki işlemler ve incelemenin kendisinin temel insan haklarına müdahale edişi nedeniyle, buna dair esas ve usuller ceza muhakemesi mevzuatlarında ayrıntılı şekilde düzenlenmektedir. Gelişen teknoloji, incelemeler neticesinde elde edilecek verilerin bir veri tabanına kaydedilerek başka soruşturma ve kovuşturmalarda kullanılmasına olanak tanısa da Türk ceza muhakemesi mevzuatında bunun mümkün olup olmadığına dair açık bir hüküm getirilmemesi karşısında pratikte farklı uygulamalara gidildiği görülmektedir. Bu çalışmada, öncelikle moleküler genetik incelemenin bir parçası olan beden muayenesi ve vücuttan örnek alınmasına değinilmiştir. Daha sonra DNA’nın bilimsel geçmişi ve aşamalarıyla analiz sürecine, DNA veritabanlarının tarihi ve hukuki gelişimine ve Türk ceza muhakemesi hukukunda moleküler genetik incelemelerin usulüne dair açıklamalarda bulunulduktan sonra bu incelemeler neticesinde elde edilen verilerin farklı soruşturma ve kovuşturmalarda kullanılmasının hukuken mümkün olup olmadığı tartışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Moleküler Genetik İnceleme, DNA, Veri, Kişisel Veri, DNA Veritabanı, Moleküler Genetik İnceleme Sonucunda Elde Edilmiş Verilerin İmhası

2 Moleküler Genetik İncelemeler ve Bu İncelemeler ile Elde Edilen Verilerin Başka Ceza ... Abstract: With the discovery of DNA, molecular genetic analyzes began to be used effectively in criminal investigations and prosecutions. Due to the procedures prior to this examination and the fact that the examination itself interferes with fundamental human rights, the principles and procedures regarding this are regulated in detail in the criminal procedure legislation. Although the developing technology allows the data to be obtained as a result of the investigations to be recorded in a database and used in other investigations and prosecutions, it is seen that different practices are applied in practice in the absence of a clear provision as to whether this is possible in the Turkish criminal procedure legislation. In this study, first of all, body examination, which is a part of molecular genetic analysis, and taking samples from the body are mentioned. Then, after explaining the scientific history and stages of DNA, the analysis process, the historical and legal development of DNA databases, and the procedure of molecular genetic analyzes in Turkish criminal procedure law, it has been discussed whether it is legally possible to use the data obtained as a result of these examinations in different investigations and prosecutions. Keywords: Molecular Genetic Examination, DNA, Data, Personal Data, DNA Database, Destruction of Data Obtained As a Result of Molecular Genetic Analysis GİRİŞ Adli bilimlerin ceza muhakemesindeki etkinliğinin artmasıyla birlikte olay yeri incelemesi, delillerin toplanması, toplanan delillerin anlamlandırılması ve yorumlanması ile suç oluşturan eylemleri gerçekleştiren kişilerin tespitinin sağlanması bilimsel temellere oturmuştur. Gelişen bilimsel teknikler neticesinde yapılan incelemelerin kişilerin temel hak ve özgürlüklerine öncesine kıyasla daha fazla müdahale etmesi nedeniyle, modern ceza muhakemesi hukukunda bu tekniklerin önceden kanunla çerçevesi belirlenmiş usuller dâhilinde yapılması yoluna gidilmiştir. Bu bağlamda yeni tekniklerden birisi de açıkça kişinin dokunulmazlığı ile maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkına müdahale eden moleküler genetik incelemelerdir. Ceza muhakemesi hukukunda şüpheli, sanık ya da diğer kişilerin bedenleri üzerinde yapılacak muayeneler, vücutlarından örnek alınması ve alınan örneklerin moleküler genetik incelemeye tabi tutulmasına dair tedbirler uluslararası sözleşmeler ve anayasalar uyarınca kişilerin vücut bütünlüklerine ve özel hayatlarına ağır müdahale teşkil ettiğinden sıkı şartlara tabi tutulmuştur.

3 TBB Dergisi 2022 (160) Oğuzhan SAPAN / Tuğba ÜNSAL SAPAN Suç oluşturan bir eylemin gerçekleşmesi sonrasında insan bedeninde veya olay yerinde kalan delillerin hukukun çizdiği sınırlar içinde toplanması ile şüpheli, sanık ya da mağdurla bağlantısının kurulması için beden muayenesi ve moleküler genetik incelemeler yapılmaktadır. Uygulamada, moleküler genetik incelemeler sonucu elde edilen verilerin, laboratuvarda analizi yapan cihazlarca kayıt altına alındığı ve bu verilerin farklı soruşturma ve kovuşturmalarda kullanıldığı görülmektedir. Çalışmamızda önce ilgisi nedeniyle beden muayenesi ve vücuttan örnek alınmasına değinilecek, daha sonra moleküler genetik incelemelerin bilimsel yöntemine ve hukuki usulüne dair açıklamalarda bulunulacak, DNA veri tabanlarının tarihsel gelişim süreci ve DNA veri tabanıyla ilgili etik ve insan hakları tartışmalarının aktarılmasının ardından ve moleküler genetik incelemeler sonucunda elde edilen bilgilerin farklı soruşturmalarda kullanılması ve bu durumun hukuka uygunluğu sorunu tartışılacaktır. I. BEDEN MUAYENESİ VE VÜCUTTAN ÖRNEK ALINMASI Türk ceza yargılaması hukukunun temel kanunu olan CMK’nın 75 ila 81. maddelerinde kişilerin beden muayenesi, vücutlarından örnek alınması ve moleküler genetik inceleme yapılması önceki temel kanun olan CMUK’un aksine1, ayrıntılı olarak düzenleme altına alınmıştır. Bunun yanında CMK m. 82’de öngörülen bu işlemlerin yapılması ile ilgili usullerin bir yönetmelik ile düzenleneceği belirtilmiştir. Bu hüküm gereğince, 01.06.2005 tarih ve 25832 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Ceza Muhakemesinde Beden Muayenesi Genetik İncelemeler ve Fizik Kimliğin Tespiti Hakkında Yönetmelik (bundan sonra Yönetmelik olarak anılacaktır.) ihdas edilmiş ve aynı tarihte yürürlüğe konulmuştur. CMK ve yukarıda belirtilen Yönetmelik’e göre, üst sınırı iki yıldan daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlara dair delil elde etmek için 1 “Hazırlık soruşturmasında muayeneleri icabeden kimselerin muayeneleri, Cumhuriyet savcılarının talebi ile yapılır.” (04.04.1929 tarih ve 1412 sayılı CMUKm. 66)

4 Moleküler Genetik İncelemeler ve Bu İncelemeler ile Elde Edilen Verilerin Başka Ceza ... halen hayatta olan2 şüpheli veya sanığın üzerinde iç beden3 muayenesi yapılabilmesine ve vücudundan sağlığına zarar verme tehlikesi bulunmaması şartıyla kan veya benzeri biyolojik örneklerle saç, tükürük, tırnak gibi örnekler alınabilmesine; Cumhuriyet savcısı veya mağdurun istemiyle ya da re’sen hâkim veya mahkeme, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilebilir. Karar, gecikmesinde sakınca bulunan hal4 kapsamında verilmiş ise, yirmidört saat içinde hâkimin veya Mahkemenin onayına sunulur. Hâkim veya mahkeme yirmidört saat içinde kararını verir. Onaylanmayan kararlar hükümsüz kalır ve elde edilen deliller kullanılamaz (CMK m. 75/1, 5). Şüpheli veya sanık sıfatını taşımayan diğer kişilerin beden muayeneleri ve vücutlarından örnek alınması da mümkündür.5 Şüphe2 Ölü kişilerin bedenleri üzerinde yapılacak muayene ve örnek alma işlemleri ölünün adli muayenesi ve otopsi (CMK m. 86, 87) hükümlerine göre yerine getirilir. (Veli Özer Özbek/Koray Doğan/Pınar Bacaksız, Ceza Muhakemesi Hukuku, 14. baskı, Ankara 2021, s. 436; Öztürk/Eker Kazancı/Soyer Güleç, s. 249; Yenisey/ Nuhoğlu, s. 664; Yargıtay 1. CD. 16.11.2020 tarih ve 2018/5059 E. 2020/2850 K.) 3 Yönetmelik’te dış beden muayenesi ve iç beden muayenesi ayrımı yapılmakta ise de CMK m. 75’te şüpheli veya sanık için yapılacak muayenelere dair sadece iç beden muayenesi düzenlenmiştir. Yönetmelik m. 3’te dış beden muayenesi “vücudun dış yüzeyi ile kulak, burun ve ağız bölgelerinin gözle ve elle yapılan yüzeysel tıbbî incelemesi”, iç beden muayenesi ise “kafa, göğüs ve karın boşlukları ile cilt altı dokularının incelenmesi” olarak tanımlanmıştır. Ayrıca CMK m. 75/4’e göre, cinsel organlar veya anüs bölgesinde yapılan muayene de iç beden muayenesi sayılır. Yönetmelik m. 5/3 gereğince de girişimsel olmayan tıbbî görüntüleme yöntemleri de dış muayene olarak değerlendirilir. Buradan çıkan sonuç, CMK m. 75/1 ve 5’teki sınırlamaların dış beden muayenesi için geçerli olmadığıdır. Öyle ki, Yönetmelik m. 5/1’e göre bir suça dair delil elde etmek için, şüpheli veya sanık için dış beden muayenesi yapılmasının Cumhuriyet savcısı ile adlî kolluk ya da kovuşturma makamlarının istemiyle yapılabilir. Bunun yanında dış beden muayenesi için suçun karşılığı olarak öngörülen cezanın miktarının bir önemi bulunmamaktadır. 4 Gecikmesinde sakınca bulunan hâl Yönetmelik m. 3’te “Derhâl işlem yapılmadığı takdirde suçun iz, eser, emare ve delillerinin kaybolması veya şüphelinin kaçması veya kimliğinin saptanamaması ihtimalinin ortaya çıkması hâli” olarak tanımlanmıştır. 5 CMK m. 76’nın başlığı “Diğer kişilerin beden muayenesi ve vücuttan örnek alınması” olarak belirlenmiş ise de madde metninde sadece mağdurlara dair düzenleme bulunmaktadır. Kanun’dan farklı olarak Yönetmelik m. 7 ve 8’de “mağdur ve diğer kişilerin” beden muayenesi ve vücutlarından örnek alınması hüküm altına alınmıştır. Yargıtay 1. Ceza Dairesi de Yönetmelik’teki belirleme gereğince CMK’nın bu hükmünü gerek mağdur gerekse diğer kişilerden örnek alınabileceği şeklinde yorumlamaktadır. (Yargıtay 1. CD. 16.11.2020 tarih ve 2018/5059 E. 2020/2850 K.)

5 TBB Dergisi 2022 (160) Oğuzhan SAPAN / Tuğba ÜNSAL SAPAN li veya sanığa göre bu kişiler bakımından öngörülen farklardan biri, uygulanan işlem sırasında kişilerin sağlıklarının tehlikeye düşürülme tehlikesinin bulunmamasının yanında ayrıca cerrahi müdahalede6 bulunulmaması gerekliliğinin getirilmiş olmasıdır (CMK m. 76/1). Bir diğer fark da mağdurun rızasının varlığı halinde karar alınması usulünün uygulanmasına gerek görülmemiş olmasıdır (CMK m. 76/2). Yine şüpheli veya sanık ile ilgili olarak bu işleme başvurulacak ise, suç oluşturan eylemin kanundaki karşılığı olarak suçun üst sınırının iki yıldan daha fazla hapis cezasını öngörmesi aranmış iken, diğer kişiler için böyle bir kıstasa yer verilmemiştir. CMK m. 75 ve 76’da iç beden muayenesi ve kişilerin bedenlerinden örnek alınması işlemleri birbirinden ayrılmış ise de yapılacak hukuki işlemler aynı usule tabi tutulmuştur. Ancak Yönetmelik m. 4 ve devamında kanuni düzenlemeden farklı olarak beden muayenesi ve vücuttan örnek alınması işlemleri ayrı maddelerde ele alınmış ve usulleri ayrı ayrı gösterilmiştir. Doktrinde de bu düzenlemeler nedeniyle vücuttan örnek alınmasının beden muayenesi kapsamında görülmeyip ayrıca düzenlendiğine ve işlemlerin birbirinden farklı olduğuna vurgu yapılmaktadır.7 İç beden muayenesi veya vücuttan örnek alınması ancak tabip veya sağlık mesleği mensubu diğer bir kişi8 tarafından yapılabilir (CMK m. 75/3).9 Ancak kişinin vücut yüzeyinde bir başka kişiye ait 6 Cerrahi müdahale Yönetmelik m. 3’te “Tıbbi aletler yardımıyla vücutta yapılan tanı ya da tedaviye yönelik operasyonlar” olarak tanımlanmıştır. 7 Ayşe Özge Atalay, “Ceza Muhakemesi Hukukunda Moleküler Genetik İncelemelerin Özel Nitelikli Kişisel Verilerin Korunması Açısından Değerlendirilmesi”, Ceza Hukuku ve Kriminoloji Dergisi, 2019, Cilt: 7, Sayı: 2, s. 139; Necat Batur, “Ceza Yargılamasında Moleküler Genetik İnceleme”, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, 2016, Sayı: 126, s. 83; Nur Centel/Hamide Zafer, Ceza Muhakemesi Hukuku, 17. baskı, İstanbul 2020, s. 330; Esra Demir, Ceza Muhakemesi Hukukunda Moleküler Genetik İncelemelerin Yeri ve Elde Edilen Moleküler Genetik Verilerin Akıbeti, Yüksek Lisans Tezi, Galatasaray Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 2019, s. 41; İzzet Özgenç, “Beden Muayenesi, Vücuttan Biyolojik Örnek Alma, Moleküler Genetik İnceleme ve DNA Verilerinin Muhafazası İşlemleriyle İlgili Rıza ve Yetki Sorunları Üzerine Hukuki Değerlendirmeler”, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2020, Cilt: XXIV, Sayı: 3, s. 240; Öztürk/Eker Kazancı/ Soyer Güleç, s. 225. 8 Yönetmelik m. 3 gereğince, “Tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire ve sağlık hizmeti veren diğer kişiler” sağlık mesleği mensupları olarak tanımlanmıştır. 9 Ancak Yönetmelik’in 4 ila 8’inci maddelerinde kanundan farklı hükümler getirmiş, şüpheli, sanık ve diğer kişilerin iç ve dış beden muayenesinin ancak tabip

6 Moleküler Genetik İncelemeler ve Bu İncelemeler ile Elde Edilen Verilerin Başka Ceza ... olduğu açıkça belli olan kıl, tüy, lif gibi örnekler olay yeri inceleme uzmanları tarafından alınabilir (Yönetmelik m. 23). II. MOLEKÜLER GENETİK İNCELEME A. DELİL NİTELİĞİ Ceza muhakemesi hukukunda delil serbestisi ilkesi benimsenmiştir.10 CMK m. 217/1 gereğince ispatlanmak istenilen hususun her türlü delille ispatı mümkündür ve tüm deliller ispat gücü bakımından eşit değerdedir.11 Ancak bir hususun her türlü delille ispat edilebilmesi serbestisi sınırsız ve keyfi nitelikte değildir. Bu anlamda delillerin gerçekçi, akla mantığa uygun, bir olayı temsil edici, ispat bakımından önemli, müşterek ve hukuka uygun olmaları gerekir.12 Deliller, doktrinde farklı açılardan tasnif edilmektedir. En çok kabul gören sınıflandırmaya göre deliller beyan, belge ve belirti delili olarak üç ana kısma ayrılır.13 Ceza muhakemesinde moleküler genetik incelemelerde kullanılan biyolojik örnekler, olaydan arta kalan her türlü iz ve eser anlamına gelen14 belirti delilleri kapsamındadır. Aynı zamanda bunların anlamlandırılmasında adli bilimlerin analiz yöntemleri kullanıldığı için elde edilen sonuçlar bilimsel delil15 niteliğintarafından; şüpheli, sanık ya da diğer kişilerin vücutlarından örnek alınması işleminin ise tabip tarafından veya tabip gözetiminde sağlık mesleği mensubu tarafından yapılabileceği hüküm altına alınmıştır. Bu haliyle CMK m. 75/3’te şüpheli ve sanığın iç beden muayenesinin tabip veya sağlık mesleği mensubu tarafından yapılabileceği kabul edilmiş ise de Yönetmelik hükmünde bu işlemi gerçekleştirebilecek kişinin sadece tabip olarak belirlendiği görülmektedir. 10 Centel/Zafer, s. 248; Özbek/Doğan/Bacaksız, s. 584, 659; Bahri Öztürk/Durmuş Tezcan/Mustafa Ruhan Erdem/Efser Erden Tütüncü/Özge Sırma Gezer/Yasemin F. Saygılar Kırıt/Esra Alan Akcan/Özdem Özaydın /Derya Altınok Villemin/Mehmet Can Tok, Nazari ve Uygulamalı Ceza Muhakemesi Hukuku, 15. baskı, Ankara 2021, s. 295; Şahin/Göktürk, s. 22, 23; Yenisey/Nuhoğlu, s. 525, 526. 11 Centel/Zafer, s. 248. 12 Centel/Zafer, s. 250, 251; Gedik, s. 70 vd.; Özbek/Doğan/Bacaksız, s. 659, 660; Öztürk/Tezcan/Erdem/Erden Tütüncü/Sırma Gezer/Saygılar Kırıt/Alan Akcan/Özaydın/Altınok Villemin/Tok, s. 297; Şahin/Göktürk, s. 23 vd.; Yenisey/ Nuhoğlu, s. 531 vd. 13 Centel/Zafer, s. 252; Gedik, s. 76; Özbek/Doğan/Bacaksız, s. 584, 585; Şahin/ Göktürk, s. 26; Yenisey/Nuhoğlu, s. 536. 14 Centel/Zafer, s. 306; Öztürk/Tezcan/Erdem/Erden Tütüncü/Sırma Gezer/Saygılar Kırıt/Alan Akcan/Özaydın/Altınok Villemin/Tok, s. 334; Şahin/Göktürk, s. 54; Yenisey/Nuhoğlu, s. 560. 15 Yenisey/Nuhoğlu, bilimsel delil olarak isimlendirilen delillerin birçoğunun bir

7 TBB Dergisi 2022 (160) Oğuzhan SAPAN / Tuğba ÜNSAL SAPAN dedir.16 Ancak moleküler genetik incelemeler neticesinde elde edilen veriler bilimsel delil olsa da tek başına bir ispat kuvvetleri yoktur.17 Yani moleküler genetik inceleme sonucunda şüpheli veya sanığa ait DNA’nın olay yerinde veya mağdurun üzerinde tespit edilmesi sanığın mahkûmiyeti için tek başına yeterli değildir. Belirti delilleri ancak diğer delillerle desteklenmesi halinde mahkûmiyet için elverişli olacaktır.18 Bu bağlamda olay yerinden elde edilen biyolojik deliller ile fiil, şüpheli ve mağdur arasında bağlantı kurması durumunda önem kazanmaktadır. Bu sebeple adli bilimlerin gelişimi ile tanık beyanı gibi sübjektif bulunan delillere nazaran bilimsel nitelikteki biyolojik deliller önemli hale gelmiştir.19 B. BİLİMSEL GEÇMİŞİ VE GENEL OLARAK DNA Temel bilimler ve tıp biliminde çeşitli amaçlarla kullanılan ve CMK’da “moleküler genetik incelemeler” şeklinde ifade edilen “DNA analizleri”; yargı mercilerine bilimsel deliller sunabilmek amacıyla kullanılan kimliklendirme yöntemidir. 1944 yılında Avery ve arkadaşları kalıtımı gerçekleştiren yapının DNA (Deoksiribo Nükleik Asit) olduğunu açıklamıştır. David Bostein ve arkadaşları da 1980 yılında, kişilerin DNA’ları üzerinde farklılıklar olduğunu söylemiştir. 1985 yılında ise Alec Jeffreys DNA üzerinde polimorfik tekrar eden bölgeleri keşfederek adli bilimlerde DNA’nın kullanılmasını sağlamıştır. “DNA parmak izi” adı verilen bu teknik ilk olarak 1985’te İngiltere’de bir adli olayın araştırılmasında kullanılmıştır. Yöntemin başarı göstermesi üzerine DNA analizi; mağdur, fail ve olay yerinin ilişkilendirilmesinde kullanılan bir yöntem olarak kabilimsel mütalaa olup sübjektif olduğunu, yanılmanın daima mümkün olduğunu ifade etmektedir. (Yenisey/Nuhoğlu, s. 534) Bilimsel delil ile ilgili ayıntılı bilgi için bkz. Olgun Değirmenci, “Bilgi Toplumunun Delil Türü: Sayısal Deliller ve Bilimselliği”, Fasikül Hukuk Dergisi, 2014, C. 9, S. 97, s. 22 vd. 16 Gedik, s. 131. 17 Şahin/Göktürk, s. 54; Yenisey/Nuhoğlu, s. 677. 18 Centel/Zafer, s. 306, 307; Şahin/Göktürk, s. 54; Yenisey/Nuhoğlu, s. 677; Yargıtay 12. CD. 20.04.2021 tarih ve 2020/10420 E., 2021/3742 K. 19 Henry C. Lee/Carll Ladd, “Preservation and Collection of Biological Evidence”, Croatian Medical Journal, 2001, C: 42, S:3, s. 225.

8 Moleküler Genetik İncelemeler ve Bu İncelemeler ile Elde Edilen Verilerin Başka Ceza ... bul görmüştür.20 O tarihten beri alınan biyolojik örnekler ile kişilerin DNA’ları analiz edilerek bireylerin soybağı tespiti yapılabildiği gibi ayrıca öldürme, yaralama, cinsel saldırı, hırsızlık gibi birçok vakada olay yerinden elde edilen biyolojik örneklerden (semen, tükürük, kan, kıl, epitel hücre, kemik vs.) izole edilen DNA’dan profil elde edilerek şüpheli şahıslar ile olay yeri ilişkilendirilebilmekte ve DNA’nın kime ait olduğu belirlenebilmektedir.21 DNA tek yumurta ikizleri hariç kişiye özgü kalıtımsal olarak aktarılan bir bilgi olup kişinin tüm hücrelerinde aynı DNA mevcuttur. Yani kişinin kanından, dökülen deri döküntüsünden, epitel hücresinden, semeninden, kemik ya da saç örneğinden özetle tüm biyolojik örneklerden aynı DNA elde edilebilir. Hücrelerimizdeki DNA 50 bin ila 100 bin geni kodlayan Adenin, Timin, Guanin ve Sitozin adında dört tipte baz içerir. Bu bazlar 3 milyar baz çifti oluşturur ve bu diziliminin tamamı genetik bilgi olan genomu meydana getirir. İki insanın DNA’sı birbirine %99,8 oranında benzer. Bireyler arasındaki DNA farklılıkları ise sadece %0,2’lik bir kısımda gerçekleşmektedir. Bu kısım da toplumda çeşitlilik gösteren genleri oluşturur. Her birey, her bir geni için biri anneden biri babadan gelen iki alele sahiptir. Birey iki alelden daha fazlasına sahip olamaz. Ancak toplumda aynı gen için çok sayıda farklı alel bulunabilir. Farklılığın nedeni, DNA’nın yapısına katılan dört çeşit bazın farklı sayı ve sırada dizilişinden kaynaklanır. Kişilerin ayırt edilip kimliklendirilebilmesi bu sayede gerçekleşir.22 C. ADLİ ANALİZLERDE DNA’NIN İNCELENEN BÖLGELERİ VE STR KAVRAMI Yukarıda belirtildiği gibi hücrenin çekirdeğinde bulunan DNA, 3 milyar baz çiftinden meydana gelir. Bu 3 milyar baz çiftinin sadece 20 bin ila 25 bini gen bölgelerinden oluşur. Genler, DNA’nın üzerinde belirli fonksiyonları kodlamak üzere bulunan bölgelere verilen addır. 20 Duncan/Tracey, s. 226; AJ. Jeffreys/ V. Wilson/SL. Thein, “Individual-Specific ‘Fingerprints’ of Human DNA”, Nature, 1985, C: 316, s. 76. 21 L. Chan, “Advances in molecular biology with applications in clinical medicine”, Klin Lab, 1992, C: 38, s. 2-4; J. Robertson/A.M. Ross/L.A. Burgayne, DNA in Forensic Science: Theory, Techniques and Applications, New York 1990, s. 26. 22 John M. Butler, Forensic DNA Typing: Biology, Technology, and Genetics of STR Markers, 2nd edition, London 2005, s.147,148. (Kısaltma: Butler 2005)

9 TBB Dergisi 2022 (160) Oğuzhan SAPAN / Tuğba ÜNSAL SAPAN Her bir gen, bir proteini yani kişinin karakteristik özellikleri ya da yaşamsal fonksiyonları için gerekli bilgiyi kodlar. Bu bölgelere “ekzonik bölgeler” denir. DNA’nın geriye kalan çok büyük bir kısmı baz dizilerinin tekrarlarından oluşur. Bu bölgelere “intronik bölgeler” adı verilmekte olup herhangi bir karakteristik özellik kodlamazlar.23 DNA’nın kodlama yapmayan (intron) bölgelerinde ardışık tekrar eden diziler bulunmaktadır. Bu tekrar eden dizilerin (AGAT vb.) sayıları kişiden kişiye çeşitlilik gösterir (2 tekrar, 5 tekrar gibi). Bu çeşitlilik polimorfizme yani kişiler ve toplumlar arası farklılıklara neden olur. Bu farklılıklar da adli DNA analizlerinin temelini oluşturmaktadır. Bu sebeple Yönetmelik m. 3’te “… kişiyi diğer kişilerden ayıran ve kalıtım kurallarına uygun olarak aktarılan hastalık dışındaki özelliklerin moleküler düzeyde araştırılması” olarak yapılan tanımla, DNA’nın kodlama yapmayan intronik bölgesi kastedilmekte olup, yapılacak inceleme sadece kişiler arası farklılık gösteren bu bölgelerin kullanılmasıyla sınırlandırılmaktadır. Genomda lokus adı verilen çeşitli tekrar dizilerinin bir arada çalışılması işlemine “DNA parmak izi” yöntemi adı verilmektedir. Bu yöntem adli bilimlerde ilk defa 1986 yılında uygulanmıştır. Bu analiz sayesinde bireye özgü DNA profili elde edilmektedir.24 Devam eden çalışmalarla günümüzde tüm dünyada kabul gören moleküler genetik incelemeler kapsamında insan kimliklendirme bölgeleri olan STR (Short Tandem Repeats- Kısa Art Arda Tekrar Dizileri) lokuslarının keşfi adli DNA analizlerinin merkezi olmuştur. DNA’nın kodlama yapmayan bölgesi üzerinde STR lokusları, 2-7 baz çifti uzunluğunda, belli bir baz dizisinin ardı sıra tekrarıyla meydana gelmektedir. Bu lokusların tekrar eden baz motifi sayısının kişiden kişiye farklılık göstermesinden yararlanarak, adli amaçlı biyolojik materyallerin kimliklendirilmesi ve soybağının tespiti yapılmakta23 J. Watson/F. Crick, “Molecular Structure of Nucleic Acids: A Structure for Deoxyribose Nucleic Acid”, Nature, 1953, C: 171, s. 737,738. 24 P. Gill/D.J. Werrett, “Exclusion of a man charged with murder by DNA fingerprinting”, Forensic Science International, 1987, C: 35, s.145,146; AJ. Jeffreys/V. Wilson/SL. Thein, “Individual-Specific ‘Fingerprints’ of Human DNA”, Nature, 1985, C: 316, s.76,77; HC. Lee/C. Ladd/MT. Bourke/E. Pagliaro/F. Tirnady, “DNA typing in forensic science I. Theory and background”, The American Journal of Forensic Medicine and Pathology; 1994, C: 15, S:4, s.269, 270.

10 Moleküler Genetik İncelemeler ve Bu İncelemeler ile Elde Edilen Verilerin Başka Ceza ... dır. Bu lokusların, yukarıda söz edildiği gibi, DNA’nın intron bölgesinde yani gen kodlamayan bölgelerde (hastalık dışındaki özellikler) olmaları sebebiyle kişilerin ayırt edilmesi dışında hastalıkları, göz renkleri, ten renkleri gibi kişisel özellikleri belirlemede kullanılamazlar.25 Bu sebeple de etik kaygılarla adli DNA analizlerinde ideal olarak son otuz yıldır adli kimliklendirme amacıyla STR lokusları aktif bir şekilde kullanılmaktadır.26 Adli DNA analizlerinde kullanılacak STR lokuslarının kişileri ayrım gücü çok yüksek olup çoklu olarak çalışıldığında (en az 13 adet STR bölgesi) ayrım gücü %99,999’lara varmaktadır. Adli bilimlerde 1989-1992 yıllarından itibaren kullanılan STR lokuslarının tüm dünyada ortak dil olarak aynı standartta çalışılmasını sağlamak üzere Uluslararası Adli Hemogenetik Derneği (ISDH, International Society of Forensic Hemogenetics) 1992 yılında STR lokus ve alellerinin isimlendirilmesinde bazı kurallar çıkararak ilk standardizasyonu sağlamıştır.27 25 Bugün gelinen nokta itibariyle kişinin sadece kimliklendirilmesinde kullanılan STR bölgeleri haricinde; soruşturmaya yön vermek ve şüpheli havuzunu daraltmak için DNA üzerinde farklı bölgeler de kullanılmaya da başlanmıştır. Bu DNA bölgelerinden kaş-saç rengi, göz rengi, ten rengi gibi fenotipik özellikler belirlenebildiği gibi, kişinin biyocoğrafik soy tayini de yapılabilmektedir. Hatta son yıllarda bu konudaki çalışmaların ivme kazanmasıyla; kişinin DNA’sındaki verilerinden yola çıkılarak bu kişinin yüz morfolojisi hakkında belirlemelerde bulunulup özel yazılımlar aracılığı ile kişiye ait biyolojik robot resim çizmek mümkün hale gelmiştir. Bu sayede şüphelileri biyolojik robot resim ile aramanın yanı sıra bulunmuş iskelet kalıntılarından DNA’sı kullanılarak kişinin görüntüsü ve hangi soya ait olabileceği ile ilgili bilgileri kullanan ülkelerin sayısı artmaktadır. Konu ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. Mariana Grigore/Alina Avram, “Iris Colour Classifıcation Scales--Then And Now”. Journal of Ophthalmology, 2015, V. 59/1, s. 29-32.; Leonardo Arduino Marano/Cintia Fridman, “DNA phenotyping: current application in forensic science”, Research and Reports in Forensic Medical Science, 2019, V. 9, s. 2-4; Peter M. Schneider/Barbara Prainsack/Manfred Kayser, “The use of forensic DNA phenotyping in predicting appearance and biogeographic ancestry”, Dtsch Arztebl Int, 2019, V. 116, s. 873–877; Lu Qiao/Yajun Yang/Pengcheng Fu/Sile Hu/Hang Zhou/Shouneng Peng/Jingze Tan/Yan Lu/Haiyi Lou/ Dongsheng Lu/Sijie Wu/Jing Guo/Li Jin/Yaqun Guan/Sijia Wang/ Shuhua Xu/ Kun Tang, “Genome-wide variants of Eurasian facial shape differentiation and a prospective model of DNA based face prediction”, Journal of Genetics and Genomics, 2018, V. 45/ 8, s. 419, 420. 26 Butler, 2005, s. 85-87. 27 W. Bar/B. Brinkmann/P. Lincoln/WR. Mayr/U. Rossi, “DNA recommendations --1994 report concerning further recommendations of the DNA Commission of the ISFH regarding PCR-based polymorphisms in STR (short tandem repeat) systems”, International Journal of Legal Medicine, 1994, C: 107, s. 159-160.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1