Türkiye Barolar Birliği Dergisi 166.Sayı

121 TBB Dergisi 2023 (166) Ayúe (Fe A&A5 meliği ile düzenlenmiştir. Eğer mahcuz, koleksiyona tâbi bir kültür veya tabiat varlığı ise yediemin deposunda muhafaza edilmesi yerine borçlu nezdinde bırakılması ya da bir müzede muhafaza edilmesinin sağlanması yerinde olacaktır kanaatindeyiz. Zira korunması gerekli kültür ve tabiat varlıkları, muhafazası özel tedbirler gerektiren varlıklardır. Bu varlıkların gereği gibi muhafaza edilmemesi yalnızca alacaklı ve borçlunun değil, bir anlamda tüm insanlığın zarara uğraması sonucunu doğurur. Çünkü bu varlıklar aynı zamanda insanlığın kültürel mirasına dahildir. Ayrıca koleksiyoncu olmak isteyen bir kişinin taşınır kültür ve tabiat varlığı koleksiyon izin belgesi almak için yapacağı başvuru üzerine komisyon tarafından incelenecek hususlar arasında, koleksiyonun bulunduğu veya bulundurulacağı yerin taşınır kültür ve tabiat varlıklarının muhafazasına uygun olup olmadığı ve her türlü güvenlik tedbirinin alınıp alınmadığı da bulunmaktadır (Koleksiyonculuk Yön. m. 9). Eğer haczedilen kültür veya tabiat varlığının borçlu elinde bırakılması yahut bir müzede muhafaza edilmesi mümkün değilse, ancak o zaman bu varlığın bir depoda muhafaza edilmesi söz konusu olmalıdır. Ancak bu deponun mutlaka Koleksiyonculuk Yön. hükümlerine göre, taşınır kültür ve tabiat varlıklarının muhafazasına uygun ve zarar görmemesi yönünde gerekli önlemlerin ve her türlü güvenlik tedbirinin alındığı bir depo olması gerekir. Koleksiyona tâbi taşınır kültür ve tabiat varlığının haczedilmesi hâlinde alacaklı muvafakat ederse, istenildiği zaman verilmek şartıyla, geçici olarak borçlunun yedinde bırakılması da mümkündür. Bu şekilde borçlu koleksiyoncunun yedinde bırakılması durumunda, ilgili müzeye bu husus yazılı olarak bildirilerek, kültür ya da tabiat varlığının envanter bilgileri istenmeli ve envanter kaydına da haciz işlenmelidir. Bu husus, varlığın üçüncü şahıs nezdinde bırakılmasında da geçerlidir. Hacizli taşınır malların muhafaza şekline dair icra memurunun vereceği karara karşı icra mahkemesine şikâyet yoluna başvurulabilir. Bu şikâyet üzerine icra mahkemesinin vereceği kararlar İcra ve İflâs Kanunu m. 363 uyarınca kesindir, dolayısıyla bu kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz.66 66 Acar, s. 154.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1