Previous Page  11 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 11 / 497 Next Page
Page Background

10

sunuş

Eğitim sistemimiz, kadınların çağdaş dünyanın eşit vatandaşları

olarak kabul edilmesi ve toplumsal cinsiyet ayrımcılığın önlenmesine

yönelik çalışmalara katkıda bulunmak zorundadır.

Türkiye’de kadınların hukukunun korunması alanındaki yetersiz-

liklerin çoğu mevzuattan kaynaklanmamaktadır. Bizim temel mesele-

miz bu alanda mevcut sosyokültürel zihniyet temelli ayrımcılık olup,

esas mesele bu zihniyet temelli ayrımcılıkla mücadele etmektir.

Kadınlarda da yerleşmiş olan ve kadınlara karşı ayrımcılığa temel

teşkil eden zihniyetin değiştirilmesi için topyekûn bir seferberliğe ih-

tiyaç vardır.

Türk toplumunun kültür kodlarında kadın erkek eşitliği esası var-

dır. Dede Korkut Destanı başta olmak üzere destanlarımızda bunların

ipuçlarını bulmak mümkündür. Dede Korkut’ta Banu Çiçek ile Bamsı

Beyrek’in güreşini bir örnek olarak vermek mümkündür. İslam’ın da

kadını eve kapatmak ve kadınları ev hanımlığına mahkûm etmek gibi

bir hükmü yoktur. Hazreti Hatice’nin tüccar olduğu gerçeği unutul-

mamalıdır.

Üzülerek ifade edelim ki tarım toplumunun şartları ve zaman

içinde gelişen kasaba kültürü topluma hâkim olmaya başlamış; kadın-

ları eve hapseden bir zihniyet ülkemizde hâkim olmaya başlamıştır.

İstatistikler ülkemizde kadınların durumunun hiç de iç açıcı ol-

madığını ortaya koymaktadır. Kadınların işgücüne katılım oranı 2016

yılı hesaplamalarına göre %27,7’dir. Hâlbuki aynı dönemde AB ortala-

ması %60,4’tür. Kadın milletvekili, kadın bakan, kadın muhtar sayıları

da hiç iç açıcı değildir. Bu ülkede hala kadınlar kocaları tarafından

dövülmekte, hatta öldürülmektedir. Yirmi beş yaş üzerindeki nüfusta

okuma yazma bilmeyenlerin oranı %9’dur. Kadınların büyük çoğun-

luğu ev kadını olarak hayatlarını sürdürmektedirler. Toplumda ka-

dınlara karşı ayrımcılığın özellikle toplumsal cinsiyet ayrımcılığının

önlenmesi ekonomik, sosyal ve siyasi alanlarda kadınların katılımının

artırılması için kadın hakları alanındaki duyarlılığın artırılmasına çok

büyük ihtiyaç bulunmaktadır.

Türkiye Barolar Birliği ile Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin

müştereken düzenlemiş olduğu “Uluslararası Kadın ve Hukuk Sem-