Türkiye Barolar Birliği Dergisi 135.Sayı
171 TBB Dergisi 2018 (135) Ayşe Aslı YÜCESOY reddedilse bile geri verilmeyecektir. 102 Daha açık bir ifadeyle, arama neticesinde alınan defter ve belgeler suç delili oluşturuyorsa, inceleme süresini uzatma talebi hakim tarafından reddedilmiş olsa dahi VUK m.145/son gereği ilgililere iade edilmeyecektir. 103 Hemen belirtmemiz gerekir ki, burada suç delili ifadesiyle kastedilen vergi kaçakçılığı suçu ve vergi kaçakçılığına ilişkin delillerdir. 104 Zira pek çok defa ifade et- tiğimiz gibi vergi hukukunda arama, vergi yükümlüsünün vergi ka- çırdığına ilişkin delil elde etmek için yapılır. Aramanın amacı vergi kaçakçılığına ilişkin delillerin elde edilmesidir. İnceleme elemanı, aramada ele geçirdiği bu defter, belge ve eşya üzerinde gerekli vergi incelemesini yapıp tamamlayarak incelemenin sonucunda da, tarhiyata ilişkin raporlarını yazarak ilgili yerlere bildi- recektir. 105 V. ARAMANIN SONUÇLARI Arama sonucu gerçekleştirilecek inceleme mükellef hakkında çeşit- li işlemler yapılmasını gerektirir. Verginin re ’sen, ikmalen veya idarece tarhına gidilerek yeni veya ilave vergi tarh edilmesi, verginin zama- nında tahakkuk ettirilmemesinden kaynaklanan gecikme faizi uygu- lanması, verginin zamanında ödenmemesinden kaynaklanan gecikme zammı hesaplanması veya mükellefin eyleminin Kanun’da belirtilen suçlardan birini oluşturması durumunda cezalandırılması bu bağlam- da ele alınmaktadır. 106 Aramalı vergi incelemesi sonucunda vergi in- celeme raporu veya yoklama fişi düzenlenir. İlgili tarh işlemi de vergi inceleme raporu veya yoklama fişine esas alınarak yapılacaktır. 107 102 Taşdelen, a.g.m., s.184. 103 Esasında Vergi Usul Kanunu’nun 145/son fıkrasında yer alan aramada alıkonan ve suç unsuru teşkil eden defter, belge ve diğer eşyaların, inceleme kanunda ön- görülen üç aylık sürede bitirilememiş ve süre uzatım talebi hâkim tarafından red- dedilmiş olsa dahi geri verilmeyecek olması hükmü, mükellef hakları bağlamında tartışılabilir bir hükümdür. Zira ilk bakışta Vergi Usul Kanunu’nun bu hükmüyle, 145/2’de yer alan üç aylık inceleme süresinin anlamsızlaştığı yorumu yapılabilir. Kanaatimizce, mükellef haklarının korunması açısından, bu düzenlemenin süre- siz bir alıkoyma şeklinde değil en azından inceleme sonuna kadar alıkoyma şek- linde olması, bu şekilde bir süre ile sınırlanması daha yerinde bir çözüm olurdu. Ancak biz bu tartışmayı çalışma konumuz kapsamı dışında kaldığından dolayı başka bir yazıda ele almayı planlıyoruz. 104 Taşdelen, a.g.m., s.184; Pınar, Taylar, a.g.m., s.172. 105 Koçak, a.g.m., s.7. 106 Nurettin Bilici, Vergi Hukuku, 25. B., Seçkin Yayınları, Ankara, 2010, s.78. 107 Şenyüz, Yüce, Gerçek, a.g.e., s.154.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1