Türkiye Barolar Birliği Dergisi 135.Sayı

17 TBB Dergisi 2018 (135) Hasan Tahsin GÖKCAN yönelik olarak, gerektiğinde yetkili makamlara mağduriyeti giderme yolu da öneren bir karar oluşturmakla yükümlüdür. Diğer taraftan ikincillik ilkesi gereği derece mahkemelerinde ileri sürülmeyen hak ihlali (örn. tanık dinletme veya sorgulatma imkanının tanınmadığı gibi) iddiaların bireysel başvuruda da ileri sürülemeye- ceği kabul edilmektedir. İkincillik ilkesinin gereği olan bu sonuç da bireysel başvuruyu kanun yolundan ayıran bir unsur niteliğindedir. İkincillik ilkesi, AYM’ne bireysel başvuru bakımından da geçerli- dir. Bu ilkeye uygun olarak bireysel başvuru için olağan kanun yolla- rının tüketilmesi zorunlu görülmüştür. Doktrinde ifade edildiği üzere aslında ikincillik ilkesi, uyuşmazlıklara uygulanan hukukun yoru- munda anayasal değerlendirmeyi zorunlu kıldığı ve anayasal odaklı yorumu temin etmesi dolayısıyla temel hakların korunmasında olum- lu bir rol oynamaktadır. 32 4. Takdir alanı doktrini Takdir alanı doktrini (margin of appreciation) de ikincillik ilke- siyle bağlantılı olarak içtihatla kabul edilmiştir. 33 İkincillik ilkesi gereği ulusal makamın Sözleşmenin uygulanmasında asıl yetkili ve ulusal sorunu daha iyi değerlendirme avantajı olduğunun kabul edilmesi, ulusal makamların takdir alanı olduğu sonucunu doğurmaktadır. 34 Bu sonuç, Sözleşmenin tamamlayıcılık fonksiyonunu yansıtmaktadır. 35 32 Bertil Emrah Oder, Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuruda İlk Evre, Sınırlar, Sorunlar ve Yeni İçtihat, Güncel Hukuk Dergisi , Eylül 2013, S. 9-117, (s. 14-19), s. 15. 33 Doktrinde bazı yazarlar takdir alanı doktrini üzerinden konuyu inceleyip, ikin- cillik ilkesini bu doktrin içerisinde görmektedirler; Gözübüyük/Gölcüklü, 2013, s. 146 vd.;Harris/O’Boyle/Bates/Buckley, 2013, s. 12-14. Buna karşın, AİHM’nin kimi kararlarında konu ikincillik ilkesiyle birlikte açıklanmaktadır; bkz. Handysi- de/Birleşik Krallık, 7.12.19176, par. 48-49; Osman Doğru, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi İçtihatları, Beta Yayınevi, C.I, İstanbul 2002, s. 170. 34 Düşüncemize göre takdir alanı doktrininin en önemli dayanağı ikincillik ilkesi ve devletlerin egemenlik yetkilerine saygı ilkesi ile Sözleşme hükümlerinin “yerel gereklilikler dikkate alınarak uygulanacağına” ilişkin Sözleşmenin 56/3. maddesi hükmüdür. Ancak bu doktrininin ortaya çıkış nedenleri için ayrıca; demokrasi ilkesi gereği kendi kendini sınırlama ilkesi, Sözleşme sisteminin devamını sağlama ihtiyacı, Sözleşme hükümlerinin gelişimini sağlama ihtiyacı ve ortak Avrupa konsensü- sünün olmadığı durumda kültürel göreceliliğe imkân tanıma ihtiyacı da dayanak olarak gösterilmektedir; Tolga Şirin, “Takdir Marjı Doktrini ve Türkiye Anayasa Mahkemesi Açısından Anlamı”, Anayasa Hukuku Dergisi , C.2, S.4, 2013, (Kısaltma: “Takdir Marjı Doktrini”) s. 379 vd. 35 Harris/O’Boyle/Bates/Buckley,2013, s. 14.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1