Türkiye Barolar Birliği Dergisi 135.Sayı
224 Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararına Karşı Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuru: ... yapısal sorunlar olduğunu ortaya koymaktadır. 101 Öte yandan bura- da kararın yerine getirilmesi, mutlaka kamu davası açılması şeklinde anlaşılamaz. Aynı husus AİHM’nin ihlal tespit ettiği hallerde de ge- çerlidir. 102 Önemli olan Anayasa Mahkemesi tarafından tespit edilen eksiklikler tamamlandıktan sonra yapılan değerlendirmede varılan sonucun tutarlı ve hukuka uygun olmasıdır. Bu sonuç dava açılması şeklinde olabileceği gibi, yeniden bir kovuşturmaya yer olmadığı ka- rarı verilmesi şeklinde de olabilir. VI. DEĞERLENDİRME A. SUÇTAN ZARAR GÖREN KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞI KARARI ÜZERİNE BİREYSEL BAŞVURU YAPARKEN HANGİ HUSUSLARI DİKKATE ALMALIDIR 1. Öncelikle başvurucu, hangi maddi hakka dayandığını net bir şekilde ortaya koymalı ve bunun Anayasa Mahkemesi’nin her zaman kendi lehine re’sen takdir edeceği yanılgısına düşmemelidir. Bu tür bir tutum, aşağıda alıntılanan Selçuk Dursun başvurusunda 103 görüleceği üzere, konu bakımından yetkisizlik kararı verilmesine varan sonuçlar doğurabilir. 101 Karan, Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuru Usulünün İlk Dört Yılına Dair Bir Değerlendirme, s. 61. Yazar bu sayılanlara ek olarak bir de makul sürede yar- gılanma hakkından söz etmektedir. 102 Şahin, s. 121. 103 “19. Başvuru formu ve ekleri incelendiğinde, başvurucu her ne kadar Anayasa’nın 74. maddesinin de ihlal edildiğini ileri sürmüş ise de, bu iddiaların özü, söz konu- su kararın adil olmadığı hususu ile ilgilidir. Diğer yandan başvurucu, aşağılandı- ğını ve kişilik haklarına da tecavüz edildiğini iddia etmiş ise de, manevi varlığının korunması hakkının ihlal edildiğine ilişkin somut olay ve olgulara dayalı bir açık- lama ve kanıtlamada bulunulmadığı görülmektedir. Olayların başvurucu tarafın- dan yapılan hukuki tavsifiyle bağlı olmayan Anayasa Mahkemesi, başvurucunun iddialarını adil yargılanma hakkı çerçevesinde değerlendirmiştir. (…) 33.Başvurucu, suç işlediğini düşündüğü kişiler hakkında soruşturma açılması- nı sağlamak amacıyla şikâyette bulunmuş olup, başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesine dayanan ihlal iddiasının konusu, Anayasa’da güvence altına alınmış ve Sözleşme kapsamında olan temel hak ve özgürlüklerin koruma alanı dışında kalmaktadır. 34.Açıklanan nedenlerle, başvuru konusu ihlal iddialarının Anayasa ve Sözleşme’nin ortak koruma alanı dışında kaldığı anlaşıldığından başvurunun, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin “konu bakımından yetkisizlik” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.” Selçuk Dursun başvurusu, B. No: 2013/691, T. 24.6.2015.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1