Türkiye Barolar Birliği Dergisi 135.Sayı

225 TBB Dergisi 2018 (135) Fahri Gökçen TANER 2. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda, derece mahke- melerinden farklı olarak maddi olay adaletini sağlamaya yönelik bir yaklaşım izlenmemeli, olay hak temelli bir boyuta taşınmalıdır. İnce- lediğimiz başvurularda gördüğümüz en ciddi sorulardan birisi budur. Zira Anayasa Mahkemesi’nin kamu gücüden doğan hak ihlallerini değerlendirdiği ve yerel mahkemelerin her yanlışını düzeltemeyece- ği gözden kaçırılan önemli bir noktadır. Ancak Anayasa Mahkemesi önünde, davada ortaya çıkan sorunlar hak ihlalleriyle ilişkilendirilebi- lirse, ortaya çıkacak durumda yerel mahkemede maddi olay adaletini sağlayacak yeni adımlar atılabilir. 3. Bu çalışmada ele alınan başvurulara bakıldığında kasten öldür- me, kasten yaralama, taksirle ölüme sebebiyet verme, cinsel istismar, kişinin hatırasına hakaret, görevi kötüye kullanma, intihara yönlen- dirme, hakaret gibi pek çok farklı suçun kovuşturmaya yer olmadığı kararlarına ve ardından bireysel başvuruya konu olduğu görülmekte- dir. Ancak burada önemli olan hangi suçun işlendiğinin iddia edildiği değil, onun hangi maddi hakla ilişkilendirildiğidir. Burada adil yargı- lanma hakkından uzak durulup, konunun hangi maddi hakla ilişkili olduğu net bir şekilde ortaya konulmalı ve içeri girilmeye çalışılacak kapı doğru seçilmelidir. Mevcut durumda, adil yargılanma hakkı ka- pısından girilmeye çalışıldığı takdirde, kapının suçtan zarar görenin yüzüne çarpması kaçınılmazdır. 4. Kasten yaşam hakkının ortadan kaldırılması bağlamında ya- pılan başvurularda, Anayasa Mahkemesi etkili soruşturma yüküm- lülüğü bağlamında inceleme yapmakta ve başka bir başvuru yolunun tüketilmesini beklememektedir. Ancak olayın intihar mı yoksa kas- ten öldürme mi olduğu konusunda şüpheler bulunan hallerde, kasten öldürme şüphesini güçlendiren delillerin ortaya iyi konulması, etkili soruşturma yükümlülüğünün devreye girmesi bakımından büyük öneme sahiptir. 5. Etkili soruşturma yükümlülüğünün devreye girdiği ve ceza muhakemesi dışında başka yolların tüketilmesinin beklenmediği di- ğer hal işkence ve insanlık dışı muamele yasağıdır. Ancak bunun için, bu yasak kapsamına girecek bir müdahale olmalı, başka bir deyişle müdahale asgari eşiği aşmalı ve en azından insan haysiyetiyle bağdaş- mayacak düzeye varmalıdır. Aksi takdirde yukarıda da ifade edildiği

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1