Türkiye Barolar Birliği Dergisi 135.Sayı

228 Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararına Karşı Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuru: ... etkili giderim sağlama ihtimali diğer suçlardan fazladır. Bu noktada Mahkeme’nin “hukuk davalarında ispat standardı daha düşük olduğundan, bu davalarda ceza davalarına göre başarı şansı daha yüksektir” şeklindeki tespitine yönelik bir belirleme yapmak istiyoruz: Hem özel hukukta hem de ceza hukukunda, Anayasa’nın amir hükmü gereği hâkimler vicdani kanaatlerine göre karar verirler. Ancak vicdani kanaatin, başka bir deyişle hâkim açısından ispatın ölçütünün ne olduğu her iki hukuk dalında birbirinden farklıdır. Akla dayanan bir muhakeme sistemi oluşturmanın tek yolu ceza muhakemesinde “ gerekçeye dayanan şüphe” ve medeni muhakemede “ağırlıklı delil” ölçütlerinin vicdani kanaate esas alınmasıdır. 109 Taraflarca hazırlama ilkesinin geçerli olduğu hukuk yargısında is- pat ölçütü ağırlıklı delil ölçütüdür. Bu ölçüt bir tarafın ortaya koyduğu delillerin karşı tarafın delillerinden daha inandırıcı olması anlamına gelir. İspat yükü ise HMK m. 190 uyarınca “Kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” Özel hukukta taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olduğu için, kişinin iddiasını ispatla yükümlü tutulması da yerinde- dir. Buna karşın ceza muhakemesinde, mahkemenin re’sen delil araş- tırması mümkündür ve ispat yükü Cumhuriyet savcılığının üzerinde- dir. Peki, bu durumda her halde bir hukuk davasını kazanmanın, bir ceza davasında mahkûmiyet sonucu elde etmekten daha kolay olduğu tespiti doğrudur denilebilir mi? Bu sorunun cevabı söz konusu davada delil durumunun ne olduğuna bağlıdır: Eğer bir davada davacı açısından toplanması gerektiği düşünülen tüm deliller toplanmışsa, o davada hukuk yargısında başarı şansının ceza yargısından yüksek olduğu genellemesi doğrudur. Zira hukuk yargısında iki tarafın ortaya koyduğu delil araçlarından hangi tara- fınkiler görece daha ikna edici ise, o tarafın lehine karar verilmesini öngören “ağırlıklı delil 110 ” ölçütü uygulanmaktadır. Buna karşın ceza muhakemesinde ölçüt “gerekçeye dayanan şüphenin yenilmesi”dir. 111 İki hukuk dalında aradaki fark, şüpheden sanık yararlanır ilkesinin varlığı, böyle bir farkın nedeni ise tehlike altında olan menfaatler ara- 109 Metin Feyzioğlu - Fahri Gökçen Taner, Ceza Muhakemesinde İspatın Ölçütü Ola- rak Vicdani Kanaat, İstanbul 2015, s. 207. 110 İng. “preponderence of evidence”. 111 İng. “beyond reasonable doubt”.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1