Türkiye Barolar Birliği Dergisi 135.Sayı

22 Bireysel Başvuruda İkincillik İlkesi ve Denetim Yetkisinin Sınırları Sorunu de AİHM tarafından dikkate alınmaz. Ayrıca üzerinde etkili olduğu durumda dahi bunların dikkate alınabilmesi için, başvurunun usuli güvencelerin ihlal edildiği iddiasıyla yapılmış olması gerekir. Dördüncü derece şikâyet olarak nitelenen başvurular, yargılama usulü, delil değerlendirmesi ve sonucun adilliğine yönelik olduğun- dan, niteliği gereği adil yargılanma hakkıyla ilgili olarak ortaya çık- maktadır. 53 Bu tür başvuruların ortak özelliği, adil yargılanma hak- kının yanlış algılanmasından kaynaklanmasıdır. Bu teori 6. madde kapsamında geliştirilmekle birlikte, başvurunun iç hukuktaki bir yar- gılamanın sonucu ile bağlantılı olduğu diğer hak alanlarında da kıya- sen uygulanmaktadır. 54 Alman Federal Anayasa Mahkemesinin, bireysel başvuru incele- mesinde denetimden feragat ile temyiz denetimi yapıyor olma ikile- mi karşısında dengeyi Lüth kararında belirlediği esaslar ile sağladığı belirtilmektedir. Belirtilen kararın AİHM içtihatlarından da önceye tekabül ettiği söylenebilir. Mahkeme bu kararında, temel hakların va- tandaşların devlete karşı savunma hakları niteliğinde olduğunu ve bireysel başvuruda mahkemelerce verilen kararlardaki hukuki hata- ların denetlenmeyip, yalnızca onlardaki temel hak ihlallerinin denet- lendiğine vurgu yapmıştır. 55 Mahkeme ayrıca, derece mahkemelerinin hukukun yorumunda anayasadaki ilkeleri gözetmedikleri takdirde temel hak normlarını ihlal etmiş olacaklarını belirtmiştir. 56 Mahkeme- nin diğer kararlarında da bireysel başvuruda mahkeme hükümlerinin kanuna uygunluğunun incelenmeyip, yalnızca kanunun yorumu ve uygulamasında anayasa ilkelerinin ihlal edilip edilmediğinin ve özel- likle keyfilik yasağının dikkate alınıp alınmadığının denetlendiği ifade 53 Öncü, 2012, s. 400. 54 Erel, Sunum Notları. Ancak, yazar kanun yolu şikâyeti nitelemesinin dikkatli ya- pılması gerektiğine, aksi takdirde bireysel başvurunun işlevini çok daraltacak bir eğilime yol açabileceğine dikkat çekmektedir. 55 15.1.1958 tarihli karar, BVerfGE 7, 198 vd.; Nevhis Deren Yıldırım, “Anayasa Mahkemesinin Bireysel Başvuruları Esas Bakımından İncelemesi”, Prof.Dr. Nur Centel’e Armağan , MÜHF HAD İstanbul 2013, C.19, S. 2, (Özel Sayı), s. 486, 487. Yazar bu kararda belirlenen esaslarla, basit hukuka aykırılık ile özgül anayasa hukukuna aykırılık kavramlarının da birbirinden ayrılmış olduğuna işaret etmek- tedir. 56 Yıldırım, 2013, s. 488.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1