Türkiye Barolar Birliği Dergisi 135.Sayı

230 Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararına Karşı Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuru: ... Bu nedenle kaza sonucunda yaralanan veya ölenin yakınlarına tazminat davası yolunu göstermek, her zaman etkili bir yol olma- yabilir. Buna karşın malpraktis sonucu ortaya çıkan ölüm ve yara- lanmada, tıbbi kayıtlar tutulduğu için ispat, bir kaza kadar güç ol- mayabilir. Öte yandan tıbbi kayıtların gereği gibi tutulmadığı veya değiştirildiği iddiası varsa, tazminat davası yolundan da bir sonuç elde edilmesi güçtür. Kanımızca Anayasa Mahkemesi, Perez/Fransa kararına iş yükünde boğulmayı önleyici bir can simidi olarak sarılırken, bu ayrımı göz ardı etmektedir. Yapılması gereken başvurucuların deliller konusundaki iddialarını dikkatle dinlemek ve herkese aynı yol tarifini vermeden önce yolun bir yere varıp varmadığını, önerilen yolun yeterli olup olmayacağını gözetmektir. Özellikle sadece devlet tarafından temin edilebilecek olan delillerin varlığı durumunda, bu eksikliğin külfeti- ni başvurucuya yüklemek haksız sonuçlara yol açabilir. 115 Bizim bu çalışma için yaptığımız araştırma sonucunda edindiğimiz izlenim, Mahkeme’nin bu tür bir ayrım gözetmediği ve yukarıda üzerinde dur- duğumuz kategorilere yönelik genellemeler üzerinden hareket ettiği yönündedir. Mağdur haklarının bu kadar geliştiği bir dönemde, adil yargı- lanma hakkı suçtan zarar görene üçüncü kişilerin cezalandırılmasını talep etme hakkı tanımıyor düşüncesiyle, mağdurun adil yargılan- manın temel güvencelerinden yoksun bırakılması, hukuki dinlenil- me hakkının ihlali olur. Bu nedenle yaralanma ve ölüm olaylarının kategorik olarak tazminat davası açılması şartına bağlanması uygun değildir ve mutlaka her olayın özellikleri göz önüne alınmalıdır. Bu bağlamda başvurucuların Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvu- ru yoluna giderken, ceza davasının neden hukuk davasından farklı olarak çok daha etkili bir yol olduğuna yönelik açıklamalarına önem atfedilmelidir. Ancak elimizdeki az sayıdaki örnek, Mahkeme’nin ka- tegorik bir ret yaklaşımını benimseme yolunda olduğunu göstermek- tedir. Kanımızca her bir olayın özelliklerini göz ardı eden bu tür bir yaklaşım, yerinde değildir. 115 Önok, s. 180. Yazarın tespiti 3. madde için geçerlidir ancak bizce tüm haklara teş- mil edilebilir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1