Türkiye Barolar Birliği Dergisi 135.Sayı
237 TBB Dergisi 2018 (135) Merve Nur YILMAZ ğu temel haklarını ve kaynakların gerçek tahsisini kapsamına almakta- dır. 1 Buradaki eşitlik, miktar olarak eşit bir dağılımı değil; hakka sahip olmak bakımından bir denkliği ifade etmektedir. 2 Hakça kullanım ilke- si esas olarak uluslararası nitelikteki iç suların kullanımının düzenlen- mesi çerçevesinde geliştirilmiş olsa da uluslararası nitelik taşıyan diğer çevresel varlıklar hakkında da uygulanabilir niteliktedir. Kuralın uy- gulanmasında yani hakça kullanımın ölçüsünün belirlenmesinde ise; “çevresel varlıkların sağlıklı ve dengeli bir şekilde sürdürülebilmesi açısından ihtiyaç duyduğu korunma gereksinimi, yararlanıcı devletlerin toplumsal ve ekonomik gereksinimleri, ilgili devletlerin söz konusu çevresel varlığa bağımlı nüfusları, geçmiş ve hâlihazır kullanımlar, bu kullanımlara alternatif olacak olanakların varlığı” gibi hususların dikkate alınması gerekir. 3 Görüldüğü gibi ilke kapsamı duruma göre değişebilen; nisbi 4 bir hakkı içerir. Hak- ça kullanım ilkesi, bir yandan devletin egemenlik yetkilerinin bir görü- nümü olarak ona kaynakların kullanımı hususunda hak bahşederken; bir yandan ilgili diğer devletlerin aynı kaynağa dair kullanım hakkının ihlal edilmemesi yükümlülüğünü getirir. Kaynakların kullanımında ilkenin uygulanmasından hakça kullanım hakkı etkilenen devletlerin rızasının bulunması durumu 5 haricinde taviz verilemez. Sınıraşan suların 6 kullanımı hakkında tüm kıyıdaş devletlerin aynı 1 Julie Gjørtz Howden, “ Utilization of International Watercourses: Aspect of the Applicable International Law and Practice in the Tigris- Euphrates Watercours”, The University of Bergen, Norway 2012 (Master Thesis), s. 31. 2 Bu yönde bkz. Kenan Dülger, “Ulaşım Dışı Amaçlarla Kullanılan Uluslararası Su- yollarının Hakça Ve Makul Kullanımı ve Türkiye’ nin Sınır Aşan Suları», TAAD , Sayı 23, 2015, s. 33. 3 Ahmet M. Güneş, Çevre Hukuku, XII Levha Yayıncılık, 2015, s. 373. 4 Münevver Aktaş Acabey, Sınıraşan Sular Hukuki Rejim Dicle-Fırat ve Türkiye’ nin Diğer Sınıraşan Suları, Beta Yayıncılık, İstanbul 2006, s. 179. 5 Komşu devlet ülkesindeki bir faaliyetin zararlı sonuçlarına katlanmayı milletle- rarası andlaşma ya da tek taraflı bir bildiri ile açıklayan devlet; bu iradesiyle ey- lemin devletler hukukuna uygunluğunu kabul etmiş sayılacağından sorumluluk ilişkisi doğmaz. Açıklamalar ve “zarara rıza gösteren hak iddia edemez” (volenti non fit iniuria) ilkesi için bkz. Enver Bozkurt, M. Akif Kütükçü ve Yasin Poyraz, Devletler Hukuku, Asil Yayın Dağıtım, Ankara 2004, s. 283-284. 6 Birden fazla ülkeden geçen ya da ülkeler arasında sınır teşkil eden sular, sınıraşan su olarak uluslararası hukuka tabidir. Uluslararası niteliğe haiz olan bu suların ulusal kollarına ve aynı bölgede yer alıp bu sularla bütünlük oluşturan göl, kanal gibi sulara uygulanan rejimin de ana akarsu rejimi ile aynı olduğuna dair bkz. Selcen Erdal, “”Uluslararası Suyollarının Ulaşım Dışı Amaçlarla Kullanılması Hukukuna İlişkin Sözleşme” Uygulamasında “Danışma Yöntemi”, GÜHFD , Cilt XX, Sayı 3, 2016, s. 192-193; Hüseyin Pazarcı, Uluslararası Hukuk, 9. Bası, Turhan
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1