Türkiye Barolar Birliği Dergisi 135.Sayı

287 TBB Dergisi 2018 (135) Ayşegül ATAY COŞKUN duruşma yapılacaktır. 103 Bu hükme riayet edilmeksizin, koşulları oluş- masına rağmen duruşma yapılmadan karar verilmesi, hukuki dinle- nilme hakkı ile adil yargılanma ilkesinin ihlali olacaktır ve bu ihlal, bozma sebebi yaratacaktır. 104 1. Duruşmaya Davet HMK’nın 356. maddesinin birinci fıkrasına göre, BAM tarafından duruşma günü verilmesi halinde, duruşma günü, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilmiş olma şartının yerine getiril- mesi kaydıyla, taraflara bildirilecektir. HMK’nın 358. maddesinin bi- rinci fıkrasındaki düzenlemede ise, taraflara çıkartılacak meşruhatlı davetiyede, duruşmada hazır bulunmadıkları takdirde, tahkikatın yok- luklarında yapılarak karar verileceği hususu ile istinaf yoluna başvuran tarafa çıkartılacak davetiyede, ayrıca yapılacak tahkikatla ilgili olarak, BAM tarafından belirlenen gideri, duruşma gününe kadar avans olarak yatırması gerektiğinin açıkça belirtileceği ifade edilmektedir. 2. Tarafların Duruşmaya Gelmemesi ve Duruşma Taraflardan birinin davetiye tebliğine rağmen, duruşmaya gel- memesi halinde, dosya işlemden kaldırılmayacaktır; BAM tahkikata devam edecek, masrafı mevcutsa veya re’sen harcama yapılmasını ge- rektiren hallerde, tespit ettiği eksiklikleri giderip, kararını verecektir. 105 HMK’nın 358. maddesi gereğince, duruşmaya gelmeyen taraf, kabulü mümkün bir mazerete dayanıyorsa, yeni duruşma günü tayin edile- rek, ilgilisine tebliğ edilecektir 106 . 3. Tahkikatla İlgili Giderlerin Yatırılmaması HMK’nın 358. maddesinin üçüncü fıkrasına göre tahkikatla ilgili giderler, süresi içinde yatırılmadığı takdirde, BAM, dosyanın mevcut 103 Yayla Meraklı, s.64; Kurt Konca/Damar, s.221; Yılmaz, HMK Şerhi, s.3276; Öze- kes, Pekcanıtez Usul, s.2255. 104 Özekes, s.60; Albayrak/Arslan, s.187. 105 Özekes, s.61; Akkaya, s.310; Çiftçi, s.713; Albayrak/Arslan, s.189. 106 Çiftçi, s.708; Kuru, s.693; HMK 358/2’de sadece başvuran tarafın mazeretli olma hali düzenlenmişse de genişletici yorum ile tarafların eşitliği ilkesi de gözetilerek, bu durumun tüm taraflarını kapsadığını düşünmenin isabetli olacağı hakkında bkz. Albayrak/Arslan, s.189 ve Yılmaz, HMK Şerhi, s.3279.