Türkiye Barolar Birliği Dergisi 135.Sayı

320 Roma İmparatorluğu’ndan Günümüze Fideicommissum Familia Giriş Ana muhalefet partisi TBMM grubu 20.2.2008 günlü, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun; 26. maddesinin birinci fıkrasının iptali için Ana- yasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunmuştur. İptali istenilen 26. mad- denin birinci fıkrasında, “Vakıflar; amacını gerçekleştirmeye yardımcı olmak ve vakfa gelir temin etmek amacıyla, Genel Müdürlüğe bilgi vermek şartıyla iktisadî işletme ve şirket kurabilir, kurulmuş şirketlere ortak olabilirler” denilmektedir. Ana muhalefet partisinin maddenin iptaline yönelik gerekçesinde: “ … mülhak vakıflar, aile fertlerine nesilden nesile gelir dağıtılması amacına yönelik olarak kurulmuşlardır ki, batı hukukunda “aile fideikomisi ” olarak adlandırılan O rta Çağ kökenli bu sistem, miras hukuku anlayış ıy la uyuşmayan yapısı sebebiyle çağdaş hukuk düzenlerince benimsenmemiş ve yasaklanmıştır. Aslında bu sistemin, bu vakıfların kurulduğu dönemdeki hu- kuk düzeni ile de bağdaşmadığı bilinmektedir … ” 1 ifadeleri kullanılmıştır. Görüldüğü gibi gerekçe, temel olarak “aile fideikomisi” kavramına dayanmakta ve aynı zamanda kavramın ta- rihsel kökeni ile modern hukuktaki yerine atıflarda bulunulmaktadır. Dolayısıyla bu yazımızda Fideicommissum kavramının tanımı, kökeni, tarihsel süreçteki gelişimi ve günümüz hukuku ve ülkemizdeki yeri üzerinde duracağız. Tanım Fideicommissum sözcüğü kökenini Latinceden almaktadır. Latin- ce fides (güven) ve committere (teslim etmek) sözcüklerinin bir araya gelmesi ile oluşmuştur. Dolayısıyla “güvenli ellere bırakmak, teslim etmek” anlamına gelmektedir. Fideicommissum Familia ise bir kimse- nin bir irade açıklamasıyla mal varlığında bulunan bir malı, kendisinin öngördüğü intikal sırasına göre ve üzerinde tasarrufta bulunmasını yasaklayacak şekilde aileye özgülemesidir. Örneğin, bir babanın sa- hip olduğu çiftliği daima ailenin en büyük oğluna kalacak ve üzerin- de tasarruf edilemeyecek şekilde bir intikal düzenlemesi yapması bir Fideicommissum Familia’ nın kurulması demektir. 2 Bu yolla bir intikal 1 E. 2008/22 K. 2010/82 2 Mustafa Dural/Turan Ögüz/Alper Gümüş, Türk Özel Hukuku, C. III, Aile Hukuku, 2. Bası, İstanbul 2008, s. 388

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1