Türkiye Barolar Birliği Dergisi 135.Sayı

328 Roma İmparatorluğu’ndan Günümüze Fideicommissum Familia ma baskılardan kurtarmak, alacaklıların haklarını kuvvetlendirmek ve büyük ailelerin gücünü yok etmek amacıyla 14/11/1792 tarihli kanun ve Code Civil art. 896 ile Fideicommissum sistemini tamamen yasakla- mıştı. Nitekim dönemin öne çıkan hukukçulardan birinin de söylediği gibi, yeni miras hukuku kuralı olan “eşit paylaşım”, giyotinden daha etkili bir iş çıkarmıştı. 30 Şüphesiz ki, Fideicommissum kurumunun öncelikli amacı kültürel mirası korumak değil; yüzyıllar boyunca büyük feodal ailelerin poli- tik ve ekonomik gücünü muhafaza etmekti. Bununla birlikte, özellikle İtalya açısından, bu gücün hatırı sayılır bir kısmı antika toplayıcılığı ve sanat eseri himayeciliğinden gelen prestije derinden bağlıydı ve böyle- ce Fideicommissum ’un yayılmasının önemli bir tali etkisi, etkili ve uzun süreli bir kültürel mirasın korunma mekanizmasının ortaya çıkması olmuştur. 31 İtalya’nın ünlü Medici ailesinin son mensubu Anna Maria Luisa de Medici’ye hanedanının mirası kaldığında, yaşlı ve yalnız dul, bu büyük mirası bir vasiyetname ile devretmeyi haizdi. Böylece ken- disine Patto di Famiglia denen yeni büyük dük ile pazarlığa başladı. 31 Ekim 1737’de imzaladıkları özel hukuk sözleşmesi ile Anna Marie bu şahsı varisi olarak belirleyecek, karşılığında ise bu şahıs ve haleflerinin iktisap edecekleri sanat koleksiyonlarını Floransa dışına çıkarmaları sonsuza kadar yasak olacaktı. O sıralar Avusturyalılar bu yasağın var- lığını çok dert etmemişlerdi, onlar asıl olarak Medici’lerin gayrimen- kullerinin, paralarının, gümüşlerinin peşindelerdi. Nitekim Tuscany’yi ele geçiren birliğin generali Wachtendonk’un “ l’intrinsique du pays nous est assûré, et quelques bijoux ou meubles de plus ou de moins n’est pas not- re grand affair (Ülkenin özü bizimdir, birkaç mücevher veya bina daha elde etmek, bizim büyük olayımız bu değildir)” 32 sözü de bunu kanıtlar niteliktedir. Böylece Anna Maria, Floransa sanat koleksiyonlarını diğer İtalyan sanat koleksiyonlarının kaderinden kurtarmayı başarmıştı. XIX. yy.’da Fideicommissum tesisi İspanya ve Almanya’nın Sak- sonya Krallığı gibi bazı bölgelerinde hala yaygın bir pratikti. Hatta 30 Marco Rizzuti, “Cultural Heritance Inheritance”, Journal of Regional Development Studies , vol 20, 2017-03, p.10; Bkz Francesco Galgano, Il rovescio del diritto, Mi- lan, 1991, p. 10.
 31 Marco Rizzuti, “Cultural Heritance Inheritance”, Journal of Regional Development Studies , vol 20, 2017-03, s. 9 32 Ibid s. 15, orda dipnot 21.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1