Türkiye Barolar Birliği Dergisi 135.Sayı

340 Roma Hukukunda Sözleşmesel Bona Fides (Dürüstlük Kuralı) Kavramı ve Çağdaş Hukuka Etkisi ları olduğundan sosyal bir gruba dâhil olmanın beraberinde bir kişinin karşısındakine güvenmesi, karşı tarafın ise kendisine güvenilen konu- da bu güvene uygun şekilde hareket etmesi gibi kimi yükümlülükler ve bu yükümlülüklerin ifası mecburiyetini getirdiği kabul edilmiştir. 22 Roma’dan günümüze bona fides verilen sözlerin tutulacağının, bu ne- denle de sosyal ve ticari hayatın devam edeceğinin garantisidir. 23 Her ne kadar teknik ve hukukî bir anlam taşıması nedeniyle kökeni olan Roma hukuku çerçevesinde incelenmekte de olsa bona fides başta Çin ve Hint kültürü olmak üzere doğu kültürlerinde, bunlara ek olarak da Musevi, Hristiyan ve İslam felsefesinde yer bulduğundan evrensel bir genel ilke olarak değerlendirilmektedir. 24 Roma hukuk tarihinde bona fides’ in gelişimi bu kavramın Roma usûl hukukuna dayanması ile sosyal değerlerin bu kavram yardımı ile hukuk düzenine alınması açılarından incelenmektedir. 25 Gerek uluslar gerekse bireyler arası söz verme ve sözünü tutma geleneği bakımın- dan Akalara ve Hititlere dayanan ve daha sonra Mısır, Yunan, Kartaca ve Roma modellerine taşınan bir terminoloji birliği mevcuttur. 26 Antik Yunan mitolojisinde adalet tanrıçasını ifade eden diké de kozmik bir güç olarak ele alınmış, bu Tanrıçanın yalanlar ve yalancı şahitliklere karşı iyiniyet ve dürüstlüğü koruduğu kabul edilmiştir. 27 Bona fides , 22 O’Connor. Op. Cit. s. 5-6 23 Bununla beraber gerek Roma gerekse günümüz hukukunda fides’in öngördüğü dürüstlük ölçüsü dostlar arası değil, rakipler arası dürüstlüktür. Boyancé. Loc. Cit. Alfredo M. Rabello, “Buona Fede e Responsabilità Precontrattuale Nel Di- ritto Israeliano alla Luce del Diritto Comparato” (ed. Alberto Burdese ve Luigi Garofalo) Il Ruolo della Buona Fede Oggettiva nell’Esperienza Giuridica Storica e Contemporanea atti del Convegno Internazionale di Studi in Onore di Alberto Burdese, CEDAM, Vol. 3, Padova, 2003, s. 125-228, s. 144 24 Stephen Hay ve Ainslie T. Embree, Sources of Indian Tradition, Columbia Uni- versity Press, Vol I, New York, 1988, s. 217. Wingtsit Chan ve Richard J. Lufrano, Sources of Chinese Tradition, Columbia University Press, Vol: I, New York, 1999, s. 32. Saffet Köse, “Hukuk Mu Ahlak Mı?: İslam Noktaı Nazarından Din-Ahlak- Hukuk İlişkisi Bağlamında Bir İnceleme” , İslam Araştırmaları Dergisi , S. 17, 2011, s. 15-50, s. 35 25 Arzu Oğuz, “Hukuk Tarihi ve Karşılaştırmalı Hukuk Açısından Uluslararası Ti- caret Hukuku: Lex Mercatoria-Unidroit İlkeleri’nin Niteliği”, AÜHFD , C. 50, S. 3, 2011, s. 11-53, s. 15 26 Alan Sommerstein ve Andrew Bayliss, Oath and State in Ancient Greece, De Gruyter, Berlin, 2012, s. 150 27 Homeros ve Hesiodos diké’yi adil olma ve hileden kaçınma, doğruluk ve dürüst- lük anlamında kullanmaktadır. Micheal Gagarin, “Diké in the Works and Days”, Classical Philology, C. 88, S. 2, 1973, s. 81-94, s. 81. Matthew Dickie, “Diké as a

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1