Türkiye Barolar Birliği Dergisi 135.Sayı

342 Roma Hukukunda Sözleşmesel Bona Fides (Dürüstlük Kuralı) Kavramı ve Çağdaş Hukuka Etkisi sına dayanan spesifik bir davranış yükümlülüğü getirmekte ve bona fides kavramında somutlaşarak hukukî bir boyut kazanmaktadır. Cicero’nun De Officiis (Görevler Üzerine) adlı eserinin 1. 23. paragrafı uyarınca; “Fundamentum autem est iustitiae fides, id est dictorum conventorum- que constantia et veritas. Ex quo, quamquam hoc videbitur fortasse cuipiam durius, tamen audeamus imitari Stoicos, qui studiose exquirunt, unde verba sint ducta, credamusque, quia fiat, quod dictum est appellatam fidem…” “Adaletin temeli verilen sözlere ve yapılan anlaşmalara sadakati ifade eden bona fides ’tir. Stoacılar etimolojik olarak fides ’in fiat sözcü- ğünden türediğini öne sürmüşlerdir Zira sözünü tutan kişinin söz ver- miş oldukları “yapılacaktır.” Bu etimoloji filolojik olarak doğru olmasa da fides ’in sadece inanç ya da güvenden ziyade hareketlerle gösterile- bileceğini yansıtmaktadır … ” Cicero’nun metinlerinde fides ’in güven ve güvenilirlik olmak üze- re iki anlamı mevcut olup bunlardan birisi aktif birisi ise pasif anlam taşımaktadır. Pasif anlamı, verilen sözü tutmayı ve karşı taraf hakkın- da düşünceli davranmayı gerektirmektedir. 37 De Officiis ’in 3. 104. pa- ragrafı uyarınca; “…Est enim ius iurandum affirmatio religiosa; quod autem affirmate, quasi deo teste promiseris, id tenendum est. Iam enim non ad iram deorum, quae nulla est, sed ad iustitiam et ad fidem pertinet” “ Bir söz dini kutsallıkla desteklenmiş bir güvencedir. Verilmiş resmi bir söz ise tıpkı kişinin şahidi olan Tanrı’nın önünde verilmiş gibi kutsal olarak tutulur. Bu sorun artık Tanrıların gazabını değil ki zaten böyle bir şey yoktur, ancak adalet ve sadakat yükümlülüklerini ilgilendirir.” 38 37 Nitekim Alman hukukunda dürüstlük kuralını karşılayan Treu und Glauben kav- ramı da aktif ve pasif anlamlar içermekte ve bir bütün olarak değerlendirilmekte- dir. Schermaier. Op. Cit. s. 79 38 Bu metinde mevcut olan fides olgusunun sözleşmeler hukuku anlamında sadakat kavramından farklı gözüktüğü de ileri sürülmüştür. Öte yandan bona fides yerine fides’den bahsedilmesine karşılık burada fides kavramı dini değil, etik bir nitelik taşımaktadır. Keza etik kavramlar teknik kavramlara dönüşmekte olup bunun en önemli örneği bona fides’tir. Cicero Epistulae ad Atticum (Atticus’a Mektuplar) VI.1.15. paragrafında kavramı açıkça hukukî anlamı ile kullanmaktadır. Scherma- ier. Op. Cit. s. 78. Severino. Op. Cit. s. 47

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1