Türkiye Barolar Birliği Dergisi 135.Sayı

349 TBB Dergisi 2018 (135) Talya Şans UÇARYILMAZ davranış modeli yaratarak karar verdiği ve ex fide bona kaydını içeren bu davalar ise iudicia bonae fidei olarak adlandırılmıştır. 73 Ex fide bona kaydı sadece dare (verme) değil aynı zamanda facere (yapma) yükümlülüğünü de içermektedir. Bununla beraber condem- natio ise dare yani verme yükümlülüğüne ilişkin olabilmiş, bu duru- mun nedeni olarak ise fides ’in sorumluluğun kaynağı olması gösteril- miştir. 74 Borcun ve ifanın kapsamını belirlemek adına kullanılan ölçüt, bona fides olmuştur. Bu davaların doğuş nedeni dar hukuk davalarının hakkaniyeti sağlamakta yetersiz kalışı ve bona fides ’in sağlanmasına duyulan gereksinimdir. Iudicia bonae fidei bakımından yargıç, davalının ifa yükümlülüğünü bona fides ’e göre belirlemiş ve bona fides ’e göre gerekli olan tüm savun- malar yapılabilmiştir. 75 Bonae fidei iudicia ’nın doğuşunda peregrinus ’lar ile yapılan ticaretin dolaylı olarak önemli bir rol oynadığı söylenmek- tedir. 76 Bununla beraber praetor ’ların faaliyetleri ile dar hukuk davala- rının çoğu iyiniyet davası halini almış olup zamanla iudicia bonae fidei oldukça çoğalmıştır. 77 Özellikle Iustinianus Dönemi’nde mutuum (tü- ketim ödüncü) ve stipulatio sözleşmelerinden doğan davalar haricinde davaların tümü iudicium bonae fidei halini almıştır. Cicero’nun De Officiis eserinin 3. 70. paragrafı uyarınca iudicium bonae fidei’ den bahsetmekte ve güvene dayalı ilişkiler bakımından bona fides ’in öneminin altı çizilmektedir. 78 “nam quanti verba illa: Uti ne propter te fidemve tuam captus fraudatus- ve sim! quam illa aurea: Ut inter bonos bene agier oportet et sine fraudatione! Sed, qui sint “boni” et quid sit “bene agi,” magna quaestio est. Q. quidem 73 Söğütlü Erişgin. Op. Cit. s. 71. Kaser, Knütel ve Lohsse. Op. Cit. s. 230. Cardilli. Op. Cit. s. 72. Hausmaninger ve Selb. Op. Cit. s. 107. Arangio-Ruiz. Op. Cit. s. 298. Umur. Op. Cit. s 262. Gallo. Op. Cit. s. 132 74 Franz Wieacker, “Zum Ürsprung der Bonae Fidei Iudicia”, Zeitschrift der Sa- vigny-Stiftung für Rechtsgeschichte. Romanistische Abteilung, C. 80, S. 1, 1963, s. 1–41, s. 35 75 Schermaier. Op. Cit. s. 84. Söğütlü Erişgin. Op. Cit. s. 71 76 Nitekim formula usûlü yabancılarla olan ticari ilişkilerde yabancılara legis actio sisteminin uygulanamaması sebebiyle ortaya çıkmıştır. Iudicia bonae fidei ise formula usûlü sayesinde gelişmiş olmakla beraber aslında doğuş nedeni hukuki ilişkilerde tarafların menfaatlerinin dengelenmesidir. Villey. Op. Cit. s. 29. Scher- maier. Op. Cit. s.82-85 77 Karadeniz Çelebican. Op. Cit. s. 342 78 Schermaier. Op. Cit. s. 82

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1