Türkiye Barolar Birliği Dergisi 135.Sayı

35 TBB Dergisi 2018 (135) Hasan Tahsin GÖKCAN hükümler arasındaki çatışmayı ne şekilde yorumladığını açıklamaya çalışmıştır: “ Anayasa’da yer alan hak ve özgürlükler ihlal edilmediği sürece ya da açıkça keyfilik içermedikçe derece mahkemelerinin kararlarındaki maddi ve hukuki hatalar bireysel başvuru incelemesinde ele alınamaz… Ancak kanun veya Anayasaya bariz şekilde aykırı yorumlar ile delillerin takdirinde açıkça keyfilik halinde hak ve özgürlük ihlaline sebebiyet veren bu tür kararların bi- reysel başvuruda incelenmesi gerekir. Aksinin kabulü bireysel başvurunun getiriliş amacıyla bağdaşmaz.” 91 AYM son olarak Şahin Alpay (2) kararında bu konuya değinmiştir. Kararda, kanunyolu ve yerindelik denetimi yasağına ilişkin kuralların, Anayasanın 148/3. maddesi doğrultusunda değerlendirilmesi gerekti- ğine işaret edilmiştir(par. 49-52). Anılan hüküm ile Anayasadaki gü- vencelere uygun biçimde bireysel başvuruların incelenmesi ve etkili bir denetim yapma görevi AYM’ne verilmiştir. Mahkeme değerlendir- mesi sonunda şunları da ifade etmiştir; “ Anayasa ve Kanun’da bireysel başvuruda inceleme yasağı getirilen ala- nın temel hak ve özgürlüklere ilişkin olarak Anayasa’da öngörülen güvence- lerle ilgili olduğu düşünülemez. Bu alan, bireysel başvuru kapsamı dışındaki hukuka aykırılık iddialarına ilişkindir. Bu bağlamda Anayasa Mahkemesinin birçok kararında da ifade edildiği üzere temel hak ve özgürlüklere müda- hale söz konusu olmadıkça hukuk kurallarının uygulanması ve yorumlanma- sı ile delillerin takdiri ve değerlendirilmesi derece mahkemelerine aittir. Ancak temel hak ve özgürlüklere müdahalenin söz konusu olduğu durumlarda derece mahkemelerinin takdir ve değerlendirmelerinin Anayasa’daki güven- celere etkisini nihai olarak değerlendirecek merci Anayasa Mahkemesidir. Bu itibarla Anayasa’da öngörülen güvenceler dikkate alınarak bireysel başvuru kapsamındaki temel hak ve özgürlüklerin ihlal edilip edilmediğine ilişkin her- hangi bir inceleme “kanun yolunda gözetilmesi gereken hususun incelenme- si” veya “yerindelik denetimi” olarak nitelendirilemez. Aksinin kabulü durumunda Anayasa Mahkemesinin bireysel başvurula- rı karara bağlama yetki ve görevinin işlevsiz hale geleceği, bunun da bireysel başvurunun etkili bir hak arama yolu olarak öngörülmüş olması amacıyla (bkz. §§ 40, 48) bağdaşmayacağı ortadadır.” 92 91 Murat Narman başvurusu, par. 48; Ramazan Aras başvurusu, par. 49. 92 Şahin Alpay (2), B. No: 2018/3007, 15.3.2018, par. 53-54.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1