Türkiye Barolar Birliği Dergisi 135.Sayı

399 TBB Dergisi 2018 (135) Ertuğrul YUVALI lizm kavramının kökenini eski Roma’ya dayanmaktadır. Eski Roma döneminde bir Romalı vatandaşı koruması altında bulunup ona hiz- met etme yükümlülüğüyle bağlanmış olan kişi için client (sığıntı ya da yanaşma) tabiri kullanılmaktaydı. Dolayısıyla klientalizm kavramı, ağırlıkla himayecilik ve/ veya patronaj sistemi anlamında kullanıl- maktadır. Bununla birlikte klientalizm genellikle “yanaşma” anlamın- da kullanılsa da, kavram esasen siyasal otoritenin dağıtım ölçütlerine göre sunulan bir takım hizmetler ya da mallar karşılığında siyasal des- tek talebinde bulunma anlamını taşımaktadır. Klientalizm hak temelli bir sosyal yardım anlayışının oluşmasının ve gelişmesinin önünü ke- sen ve eşitsizliğin belirleyici olduğu bir süreçtir. Nitekim klientalizm, siyasi otoritenin toplumsal kesimlerle dikey olarak eşitsiz karşılıklılık ilişkilerinin kurulduğu bir sistemi ifade eder. Klientalizm de siyasi otorite muhtaç ve yoksulların esasen hakkı olan sosyal yardımı sadece “kendisi” için fayda sağlamaya yarayan bir araca dönüştürmektedir. Klientalist politikalar, muhtaçlık, yoksulluk, sosyal dışlanma, et- nik ve dini farklılıklar gibi unsurlardan beslenirken aynı zamanda bu unsurları beslemeye ve yeniden üretmeye yatkındır. Zira klientalist politikalarda sosyal yardım yapılırken kullanılan ölçüt insanlara asga- ri bir sosyal güvence sağlamak ve toplumsal eşitsizliği azaltmak değil, “kendisi” için fayda sağlamaktır. Dolayısıyla klientalizm, bir yandan hak temelli bir sosyal yardım anlayışının gelişmesini engellerken, aynı zamanda tüm toplum için gerekli olan yardım ve hizmetlerin gerçek- leşmesini sağlayacak kamu kaynaklarının tüketilmesine neden olur 75 . Belirtelim ki; modern anlamda sosyal yardım, acıma, yardımse- verlik veya hayırseverlik değerlerini içermez. 76 Dolayısıyla geleneksel olarak yardımseverlik anlayışından farklı olarak modern anlamda sos- yal yardımın lütuftan çok hak temeline dayandığını ve modern anlam- da sosyal yardım programlarının gönüllü, gelip geçici, dar kapsamlı uygulamalardan ziyade kalıcı ve yaygın uygulamalardan oluşması ge- rektiğini belirtmek gerekir. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi klienta- lizm kavramı esas itibariyle siyasal otoritenin dağıtım ölçütlerine göre sunulan bir takım hizmetler ya da mallar karşılığında, siyasal destek 75 Onur Metin, s. 183. 76 Şahin Çetinkaya, s 19.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1