Türkiye Barolar Birliği Dergisi 135.Sayı

505 TBB Dergisi 2018 (135) Saba ÖZMEN sebebin sonradan ortadan kalması sonucu karsı tarafın malvarlıgında sebepsiz zenginlesme olustugu kabul edilmektedir ( condictio ob causam finitam ). Hukuk sistemimizin bu sonucu benimsedigine iliskin örneğe yukarıda aktardığımız TBK m. 136/II hükmünde rastlanır. Hükmün hiçbir yoruma ihtiyaç barındırmayan açık ifadesi gözden kaçırılma- malıdır. Aynı sekilde sözlesmeden dönme halinde de karsı tarafın malvarlıgında bozucu yenilik doguran hakkın kullanımıyla ( söz- leşmeden dönme ile ) ortadan kalkan borçlandırıcı islem, beraberin- de tasarruf isleminin geçersizligini doğurmaz. Sözleşmeden dönme halinde kusursuz ifa imkânsızlığından fark- lı sonuç bağlanması malvarlığında oluşan haklı bir sebepten yoksun sebepsiz zenginleşmenin yanında ayrıca olumsuz zararın varlığından doğmaktadır. Çünkü böylece zamanaşımı sorunu ile ilgili olarak iki yıl değil ( TBK m. 82 ), kanuni borç ilişkisi gereği olumsuz zararın söz- leşmeden doğan tazminat kapsamı ile birlikte sebepsiz zenginleşmeye dayanan iade talebi on yıllık genel zamanaşımına tabi olacaktır. Böylece savundugumuz kanuni borç iliskisi görüsünün gere- ği iadesi istenen tasınmaz bir esya ise dava, TMK m. 716/I hükmü 15 geregince tescili isteme davası olacaktır. Bu talep, hiçbir sekilde TMK m. 683 hükmünce istihkak niteliginde yolsuz tescilin düzeltilmesi da- vasına ( TMK m. 1025 ) konu olmaz. Oysa Yargıtay kararları uyarınca aynı kurguda arsa sahibinden baslangıçta geçerli sözlesmeye dayalı edinimiyle tasınmaz mülkiyetini bagımsız bölümler üzerinde edinmis yüklenicinin mülkiyet hakkını sözlesmeden dönme ile kaybettigi sonucuna varılmaktadır. Dogal olarak yüklenicinden bagımsız bö- lüm edinmis üçüncü kisilerin, geçerli sekilde devraldıgı arsa payları üzerindeki mülkiyet hakkını yitirdigi sonucuna varılmaktadır. Ka- rarlarda buna gerekçe olarak “ Yükleniciden, insaat halindeki bir binadan bagımsız bölüme iliskin arsa payı satın alanlar, satın aldıkları bu bagımsız bölüm tapularına veya arsa paylarına, ancak yüklenicinin arsa sahibine karsı edimini tam olarak yerine getirmesi halinde hak kazanabilir- 15 “Mülkiyetin kazanılmasına esas olacak bir hukuki sebebe dayanarak malikten mülkiyetin kendi adına tescilini istemek hususunda kisisel hakka sahip olan kim- se, malikin kaçınması halinde hâkimden, mülkiyetin hükmen geçirilmesini isteye- bilir.”.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1