Türkiye Barolar Birliği Dergisi 135.Sayı

50 Bireysel Başvuruda İkincillik İlkesi ve Denetim Yetkisinin Sınırları Sorunu munun Sözleşmenin ilgili maddesindeki standardı sağlayıp sağlama- dığını kontrol etmektedir. Örneğin Sözleşmenin 5/1-c maddesi bakımından bir suç isnadıy- la kişinin yetkili hâkim önüne çıkarılmak amacıyla tutulabilmesi için ‘makul şüphenin varlığı’ gerekli görülmektedir. 145 Anayasamızda bu hükmün karşılığı “kuvvetli belirti” ibaresini içeren 19/3. maddedir. AİHM makul şüphe kavramını; “ kişinin suç işlemiş olabileceğine dair ta- rafsız bir gözlemciyi tatmin edecek olgu ve bilgilerin varlığını gerektirir dü- zeyde bir şüphe hali ” olarak anlamaktadır. 146 Aynı şekilde, bu gerekçeyle hâkim tarafından tutuklandıktan sonra da tutukluluğun devamının hukuka uygunluğu açısından şüphelinin müsnet suçu işlediğine dair makul şüphenin devam ediyor olması da şarttır. 147 Başka deyişle, ilk yakalama ve tutuklama anında var olması zorunlu olan makul şüp- henin, tutukluluk boyunca devam ettiğinin ve halen var olduğunun gösterilmesi gerekir. 148 Dolayısıyla AİHM, ulusal hâkimin makul şüp- henin varlığına ilişkin kanaatini esas almayıp, gerekçede gösterilen ka- nıtlar bağlamında bu kanaatin şüpheyi ispat bakımından yerinde olup olmadığını ayrıca değerlendirmektedir. Lukanov kararında , halen milletvekili olan başvurucunun, başba- kan olarak görevdeyken aldığı kararları suç olarak değerlendiren ulu- sal mahkeme kararının aksine, AİHM tarafından bizzat yapılan delil değerlendirmesi sonunda, başvurucunun kararlarının hukuka aykırı olduğuna ilişkin dosyada ‘hiçbir delil olmadığı’ tespitini yaparak tu- tuklamanın hukuka aykırı olduğuna ve 5(1). maddenin ihlal edildiğine karar vermiştir. 149 145 Bkz.;Jecius/Litvanya, B. No : 34578/97, 31.7.2000, par. 50. Bu durumda sorgu için tutmanın amacı şüpheyi teyit etme veya ortadan kaldırmak suretiyle ceza soruş- turmasını yürütmek olduğundan, makul şüphe şartı gerçekleşmek kaydıyla bu esnada suçlamak için yeterli delil elde edilmiş olması da gerekli görülmemektedir (Brogan ve diğ./Birleşik Krallık, 29.11.1988, par. 53). Ayrıca, Madde 5/1 kapsamında suç isnadıyla tutma için suçla şüpheliyi irtibatlı ve dolayısıyla şüpheyi makul kılan bazı olgu ve bilgilerin var olması gerekli ol- duğu gibi, isnat edilen eylemin iç hukukta suç teşkil etmesi veya edebileceğinin makul bir biçimde değerlendirilebilir olması da gereklidir. İç hukukta suç oluştur- mayan bir eylem hakkında makul şüpheden söz edilemez (Woch/Polonya, B. No: 27785/95, 19.10.2000, par. 108-109). 146 Tanım için bkz. Fox, Cambell ve Harley-Birleşik Krallık, 30.8.1990, B. No: 9, par. 32. 147 Bkz.;Stögmüller/Avusturya, 10.11.1969, par. 40; McKay/Birleşik Krallık (GC), B. No: 543/03, 3.10.2006, par. 44. 148 Bkz. Ilgar Mammadov/Azarbaycan, B. No: 15172/13, 22.5.2014, par. 90. 149 AİHM Lukanov/Bulgaristan, B. No: 21915/93, 20 Mart 1997, par. 41-46.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1