Türkiye Barolar Birliği Dergisi 135.Sayı

65 TBB Dergisi 2018 (135) Hasan Tahsin GÖKCAN “Mahkeme, Sözleşme tarafından oluşturulan koruma mekanizmasının, insan haklarının ulusal sistemlerle korunmasına getirilen ikincil bir meka- nizma olduğunu belirlemiştir. ....Devlet yetkilileri, ... ahlaki gereklerin tam içerikleri ve bunları karşılamak için tasarladıkları ‘yasak’ veya ‘ceza’nın ‘ge- rekliliği’ hakkında bir görüş bildirirken, uluslararası bir yargıçtan genellikle daha iyi bir durumdadırlar. ... bu bağlamda ‘gereklilik’ kavramının ima ettiği toplumsal ihtiyaç baskısının varlığını ilk aşamada değerlendirecek olanlar, ulusal makamlardır. Sonuç olarak Sözleşmenin 10/2. maddesi Sözleşmeci Devletlere bir takdir alanı bırakır. Hukukun öngördüğü bu alan, hem ulu- sal yasakoyucuya, hem de yürürlükteki hukuku yorumlamak ve uygulamak- la görevlendirilmiş yargılama makamına da tanınmıştır. Bununla beraber, Sözleşmenin 10/2. maddesi Sözleşmeci devletlere sınırsız bir takdir yetkisi vermez. Komisyon ile birlikte Devletlerin yükümlülüklerini yerine getirme- lerini güvencealtına almakla görevli olan Mahkeme (AİHM), (iç hukuktaki) bir ‘yasak’ veya ‘ceza’nın 10. maddede korunan ifade özgürlüğü ile uzlaştı- rılabilir olup olmadığı hakkında nihai kararı vermekle yetkilidir. Ulusal tak- dir alanı, Avrupa denetimiyle el ele yürümektedir. Bu denetim hem şikâyet edilen önlemin amacıyla, hem de bunun gerekliliği ile ilgilidir; denetim sa- dece milli mevzuatı değil , bağımsız bir mahkeme tarafından verilmiş de olsa, bu mevzuatı uygulayan mahkeme kararlarını da kapsar (bkz. Engel ve Diğ. par.100) (par. 48, 49). ....Bundan çıkan sonuca göre Mahkemenin görevi herhangi bir biçimde yetkili ulusal mahkemenin yerini almak değil, fakat ulusal mahkemelerin takdir yetkilerini kullanarak verdikleri kararların Sözleşmenin 10. maddesine uygunluğunu denetlemektir. Bununla beraber, ulusal mahkemelerin kararları verdikleri şartlardan soyutlanarak incelenirse, Mahkemenin denetimi genellikle yanıltıcı olacaktır. Mahkeme bu kararları, dava konusu yayının ve başvurucunun ulusal hukuk ile uluslararası aşamada gösterdiği delillerin ve gerekçelerindâhil olduğu bütünlük içinde ele almalıdır. Mahkeme, elindeki çeşitli verilere dayanarak, ulusal makamların müdaha- le biçiminde aldıkları önlemleri haklı kılmak için gösterdikleri gerekçelerin , Sözleşmenin 10/2. maddesi bakımından uygun ve yeterli olup olmadığına kararvermelidir (par. 50). ” 186 186 Handyside/Birleşik Krallık, B. No: 5493/72, 7.12.1976, par. 48; Doğru/Nalbant, 2013, C.2, s. 251, 252. Kararda aynı açıklamaların, Sözleşmenin 5/3. maddesi yö- nünden; Wemhoff, (par.50), Stögmüller (par.3), Ringeisen(par. 104) kararlarında da tekrar edildiği atfı yer almaktadır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1