Türkiye Barolar Birliği Dergisi 135.Sayı

79 TBB Dergisi 2018 (135) Cem Ümit BEYOĞLU çıkarları açısından vazgeçilmez bir hak olmaktadır. Çalışma kapsa- mında, bu önemine ve hassasiyetine binaen grevin kamu görevlileri açısından bir hak olabilmesi ve kullanılabilmesi, ulusal ve uluslararası düzenlemeler, içtihatlar ve doktrin görüşleri kapsamında değerlendir- me konusu yapılacaktır. Türk hukuku açısından kamu görevlilerinin sendikal haklarına ilişkin bazı ulusal düzenlemeler bulunsa da, sendikal hakların bölün- mez bir parçası olan grev hakkına ilişkin maalesef herhangi olumlu bir düzenleme bulunmamaktadır. Aksine, grev hakkının yasaklanma- sına, grev yapılmasına yönelik olarak cezai yaptırım ve disiplin cezala- rı uygulanmasına dair yasal düzeyde hükümler bulunmaktadır. Türk mevzuatında kamu görevlilerinin grev hakkının bulunmaması husu- su ile grev hakkının yasaklanmasına dair hükümler ve uygulamaların, başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ILO Sözleşmeleri ile AİHM içtihatları ışığında değerlendirilmesi önemli bir ihtiyaçtır. Zira, temel insan haklarından olan sendikal haklar kapsamındaki grev hakkının, kamu görevlilerine tanınmaması Anayasa’nın Başlangıç kısmında yer alan; “Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlı- ğını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu…” ifadesi ve 2. maddesi uyarınca Türkiye’nin “ insan haklarına saygılı ” bir hukuk devleti olması ile düşünüldüğünde, şüphesiz ki önemli bir sorun ol- maktadır. Bu sorunun giderilebilmesi açısından, Türk hukukundaki kamu görevlilerine yönelik düzenleme ve uygulamaların, uluslararası belgeler ve içtihatlar ışığında değerlendirilmesi önemli bir gereklilik- tir. Bu doğrultuda çalışma kapsamında, öncelikle kişi yönünden bir değerlendirme anlamında kamu görevlisi kavramı ve bu kavram kap- samına hangi çalışanların girdiği irdelenecektir. Ardından, grev hak- kının net bir şekilde anlaşılabilmesi için, ulusal mevzuat, doktrin ve uluslararası belgeler ışığında grevin tanımının, unsurlarının ve özel- liklerinin ele alınması gerekecektir. Kamu görevlisi ile grev kavramları ele alındıktan sonra, kamu görevlilerinin grev hakkı çalışmanın temeli olarak öncelikle AİHM içtihatları ışığında değerlendirilecektir. Ardın- dan, AİHM içtihatları ile ilişkili olarak ulusal içtihatlar çerçevesinde, Anayasa Mahkemesi’nin bu konudaki bireysel başvurulara ilişkin ka- rarları ile Danıştay kararları ele alınacaktır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1