Türkiye Barolar Birliği Dergisi 136.Sayı

105 TBB Dergisi 2018 (136) Uğur ERSOY 2013/4118-7481 E.K.) Kanaatimizce Yargıtay’ın vermiş olduğu bu karar hatalıdır. Zira somut olayda, sanık Bilal’in 11.03.2010 tarihinde Kader’e çektiği mesajın anlam ve içeriği itibariyle intihara azmettirme olarak; intihar kararı vermiş olan Bilal’e istediği ilaçları getiren Kader’in ha- reketinin ise intihara yardım etme olarak nitelendirilmesi gerekmek- tedir. Bu bağlamda, gerek Bilal’in gerek Kader’in birbirlerine karşı ger- çekleştirdikleri hareketlerin intihara yönlendirme suçu olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Başka bir ifadeyle, Yargıtay’ın kabul ettiği gibi, Kader’in, intihar etmekte kullanılan ilaçları Bilal’in isteği üzerine temin etmesinin Kader’in cezai sorumluluğunu ortadan kaldırmaya- cağını düşünmekteyiz. Yargıtay’ın bu konuda vermiş olduğu bir başka karar ise şu şe- kildedir: “Sanık E.D. ile maktul Zeynep’in bir süre önce internette tanış- tıkları, Zeynep’in kendisini K.A. olarak tanıttığı ve yazışmalarda erkek gibi davrandığı, bunun sonucunda aralarında duygusal bir ilişkinin geliştiği, bir süre sonra yine internet üzerinden Zeynep’in açıklaması üzerine onun aslında erkek olmadığını öğrenen E.D. önce ilişkiye son vermek istediği, daha sonra ise ilişkiyi sürdürme kararı aldıkları, önce Tokat’ta buluştukları, sonra da birlikte yaşamak için Antalya’ya gidip olaydan yaklaşık bir ay önce orada bir ev tuta- rak birlikte yaşamaya ve aynı zamanda cinsel yönden de birlikte olmaya başla- dıkları, bu arada Zeynep’in ameliyatla erkek olmak istediği ve bunun için çaba harcadığı daha sonra Zeynep’in bunu başaramaması üzerine artık yaşamanın anlamsız olduğu yönünde değerlendirmede bulunarak önceden konuştukla- rı birlikte intihar etme fikrini hayata geçirmeye karar verdikleri, Zeynep’in İstanbul’a gidip babasının olduğunu söylediği bir tabanca ile döndüğü, olay günü iki adet intihar mektubu yazıp birlikte kahvaltı yaptıktan sonra, tabanca ile intihar etmek üzere yan yana oturdukları, evvela kimin önce intihar edeceği konusunda konuştukları, ikisinin de bir diğerinden önce intihar etmek istediği, daha sonra Zeynep’in baskın çıkması üzerine, öncelikle Zeynep’in tabancayı alıp kafasına dayayarak tetiğe basmak suretiyle intihar edip öldüğü, ardından E.D.’nin de tabancayı aldığı, kafasına dayadığı ve tetiğe bastığı ancak mer- minin sıkışması üzerine silahın ateş almadığı, birkaç kez denemesine rağmen silahı ateşlemeyi başaramadığı, bunun üzerine annesine telefon ederek yar- dım istediği ve kolluk güçlerinin E.D. ile maktulün bulunduğu yere geldikleri olayda; her ne kadar, maktulün intihar etme kararı üzerinde sanığın kendisine ait intihar etme kararının etkili olduğu ve onun kararını takviye ettiği söyle- nebilirse de, sanığın kararının münhasıran kendi intiharına ilişkin olması ve

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1