Türkiye Barolar Birliği Dergisi 136.Sayı

127 TBB Dergisi 2018 (136) Uğur ERSOY ka uygun hale getirmez. Aslında bu suç açısından aranan mağdurun rızası, bir hukuka uygunluk sebebi olmaktan ziyade, suçun bir unsu- rudur; zira daha önce de ifade edildiği üzere, somut olayda mağdurun rızası yoksa gerçekleşen suç intihara yönlendirme değil, kasten öldür- me suçu olur. 135 Doktrinde savunulan bir görüşe göre, bir kimsenin intiharına en- gel olmak için kuvvet kullanılması meşru savunma kapsamında de- ğerlendirilmelidir. Zira intihar, kişinin kendi yaşamına karşı yaptığı haksız bir saldırı olarak nitelendirilmekte, dolayısıyla bu haksız saldı- rıyı defetmek zorunda kalarak kuvvet kullanan kişinin fiili de hukuka uygun sayılmaktadır. 136 IX. Suçun Özel Görünüm Şekilleri 1. Teşebbüs İntihara yönlendirme suçu, maddede sayılan seçimlik hareketler- den birisinin yapılmasıyla tamamlanır. Başka bir ifadeyle, suçun oluş- ması için kanuni tanımda belirtilen hareketin sonucunda bir netice- nin (mağdurun intihar etmesi veya intihara teşebbüs etmesi) meydana gelmesi aranmaz; 137 bundan dolayı bu suç sırf hareket suçudur. 138 Bu nedenle de bu suça teşebbüs mümkün değildir. 139 135 Koca, İntihara Yönlendirme, s.36; Erem, İntihar, s.491; Meral Ekici-Şahin, Ceza Hukukunda Rıza, İstanbul 2012, s.285-286. 136 Özbek/Kanbur/Doğan/Bacaksız/Tepe, Özel Hükümler, s.177; Erman/Özek, Ki- şilere Karşı İşlenen Suçlar, s.76; Öntan, İntihara Yönlendirme, s.869. 137 Aksi yönde görüş için bkz. Artuk/Gökcen/Yenidünya, Özel Hükümler, s.221 (Yazarlara göre intihara yönlendirme suçu, maddede sayılan seçimlik hareketler neticesinde kişinin intihar girişiminde bulunması ile tamamlanır.). 138 765 sayılı TCK döneminde intihara azmettirme ve yardım etme suçunda ölümün gerçekleşmesi şartı arandığı için bu suçun şekli suç/sırf hareket suçu değil zarar suçu olduğu ifade edilmekteydi. Bkz. Erem, İntihar, s.492. Bu dönemde, intiha- ra ikna ve yardım eden kişinin cezalandırılabilmesi için, ölümün gerçekleşmesi şartı arandığından, müntehirin ikna girişimi teşebbüs aşamasında kalırsa fail ce- zalandırılmamaktaydı. Bu yönüyle madde eleştirilmekteydi. Bkz. Artuk, İntihar ve İntihara Yardım Suçu, s.134. Buna karşın, Erman/Özek, ölüm neticesini suçun bir unsuru olarak kabul etmekte ve ölümün gerçekleşmemesini failin teşebbüsten dolayı cezalandırılması önünde bir engel olarak kabul etmemekteydiler. Bkz. Er- man/Özek, Kişilere Karşı İşlenen Suçlar, s.78. 139 Tezcan/Erdem/Önok, Ceza Özel Hukuku, s.199; Özbek/Kanbur/Doğan/Bacak- sız/Tepe, Özel Hükümler, s.177; Koca/Üzülmez, Özel Hükümler, s.124; Hafızo- ğulları/Özen, Kişilere Karşı Suçlar, s.67; Koca, İntihara Yönlendirme, s.37.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1