Türkiye Barolar Birliği Dergisi 136.Sayı

137 TBB Dergisi 2018 (136) Uğur ERSOY olarak nitelendirilemez. İkinci olaraksa, şayet intihara alenen teşvik eden kişi garantör olarak kabul edilse dahi, “ultra posse nemo obliga- tur” yani kimse yapabileceğinin ötesinde zorlanamaz kuralı gereği, bu kişinin neticeyi önleme olanağına sahip olduğundan bahsetmek de çoğu durumda mümkün olmayacaktır. Bu bağlamda, intihara alenen teşvik sonucunda bazı kişilerin intihar etmesi durumunda, failin, ger- çekleşen intihar fiilinden dolayı cezalandırılabilmesi mevcut sistemde mümkün gözükmemektedir. Bu nedenle, 84. maddede yapılacak bir değişiklikle, üçüncü fıkranın birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “İntihara alenen teşvik sonucunda bir veya birden fazla kişinin intihar etmesi halinde, kişi 6 yıldan 16 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” cümlesi eklenmelidir. Doktrinde bazı yazarlarca, 84. maddenin dördüncü fıkrasında her ne kadar “hile” den açıkça söz edilmemişse de, böyle bir durumda genel hüküm olan m.37/2’deki “suçun işlenmesinde bir başkasını araç olarak kul- lanan kişi de fail olarak sorumlu tutulur.” hükmüne dayanarak faili kas- ten öldürme suçundan dolayı cezalandırmanın mümkün olduğunu, kaldı ki m.37/2 anlamında “başkası” kavramının içine mağdurun da gireceğini savunulmaktadır. Kanaatimizce, 84. maddenin dördüncü fıkrasında hileden bahsedilmediğinden dolayı, söz konusu hükmün kapsamına sadece cebir ve tehdidin girmektedir. Ayrıca dördüncü fık- rada geçen “intihara mecbur edenler” ifadesi ile yalnızca cebir ve tehdi- din bağdaşabileceğini, hilenin ise bu ifade ile bağdaşmayacağını dü- şünmekteyiz. Bu bağlamda hile kullanmak suretiyle kişinin intihara mecbur edilmesi durumunda, suçta ve cezada kanunilik prensibi ge- reği suçun oluşmayacağını söyleyebiliriz. Maddenin dördüncü fıkrası uyarınca cevaplandırılması gereken iki soru daha vardır: Bu sorulardan ilki, cebir veya tehdit kullanmak suretiyle intihara mecbur etme durumunda, faile ayrıca cebir veya teh- ditten dolayı ceza verilip verilemeyeceğidir. Cebir veya tehdit, bağlı hareketli bir suç olan bu suçun hareket unsurunu oluşturduğundan dolayı faile ayrıca cebir (m.108) veya tehdit (m.106) suçundan dolayı ceza verilmeyecektir. Cevaplandırılması gereken ikinci soru ise, kulla- nılan cebrin yaralama boyutuna ulaşmış olması durumunda nasıl bir yol izlenmesi gerektiğidir. Böyle bir durumda, yani kullanılan cebrin

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1