Türkiye Barolar Birliği Dergisi 136.Sayı
155 TBB Dergisi 2018 (136) Barış BAHÇECİ Gerçekten tereddüdün kaynağı, VUK md 341’in “vergi ziyaı” şek- lindeki başlığı ile madde içeriği arasında tam bir örtüşme bulunma- masıdır. Düzenlemeye göre “ Vergi ziyaı, mükellefin veya sorumlunun ver- gilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden, verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder ”. Ne var ki, düzenlemeye konu fiillerden özellikle ‘verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi’, tahsil işlemine değil, tıpkı bazı usulsüzlük kabahatlerinde görüldüğü gibi tahakkuk safhasına ilişkindir. Böylelikle yaptırıma bağlanan sonuç, verginin ödenmemesi değil, verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi şek- linde karşımıza çıkmaktadır. 29 İşte bu noktada, VUK md 352/I’de düzenlenen usulsüzlük kabaha- ti tiplerinden “Vergi ve harç beyannamelerinin süresinde verilmemiş olma- sı” fiili ile VUK md 341’de düzenlenen “ vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi” fiili arasında bir ayniyet ilişkisinin bu- lunduğu görülmektedir. Çünkü beyannamenin süresinde verilmeme- si hem usulsüzlük hem de verginin tahakkukunu geciktireceği için vergi ziyaı sonucunu doğuracak ve aynı fiille iki ayrı kabahat işlenmiş olacaktır. 30 Dolayısıyla VUK md 336’nın en önemli işlevinin, tüm usul- süzlük ve vergi ziyaı kabahati tiplerini aynı yaptırım altında eritmek değil, sözcük anlamıyla vergi ziyaı niteliği taşımayan zamanında ta- hakkuk etmeme şeklindeki tek fiil için iki ayrı ceza verilmesini önle- mek olduğu görülmektedir. VUK md 336 ile öngörülen içtima kuralı, kanunun içtimaya ilişkin diğer kurallarıyla çelişmemekte, vergi ziyaı ve usulsüzlük kabahatlerine ilişkin kanun yazımındaki özensizlik, VUK md 336 ile sistemsiz bir biçimde giderilmeye çalışılmaktadır. 29 Aziz Taşdelen, Vergi Kabahatleri, Turhan Yay, Ankara 2010, s 122. Şenyüz, s 118. Vergi borcunun vadesinde ödenmemesi bir kabahat olarak düzenlenmediğinden, borcunu vadesinde ödemeyen vergi borçlusu için öngörülen tek yaptırım gecikme zammıdır. Bir başka deyişle vergi ziyaı kabahati geç tahakkukun, gecikme zammı ise geç ödemenin yaptırımıdır. Çoğukez geç tahakkuk etme ile geç ödeme unsurları bir arada görüldüğünden aynı vergi borcu için farklı safhalarda öngörülen bu iki yaptırımın bir arada uygulanması mümkün olabilmektedir. 30 Doğan Şenyüz/Mehmet Yüce/Adnan Gerçek, Vergi Hukuku Genel Hükümler, Ekin Yay, Bursa 2016, s 239-240. Nurettin Bilici, Vergi Hukuku, Savaş Yay, Ankara 2017, s 121
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1