Türkiye Barolar Birliği Dergisi 136.Sayı

172 Medenî Yargıda Hâkimin Kanunî Süreyi Kararında Yanlış Göstermesi Problemine ... KANUN TARAFINDAN TAYİN EDİLEN SÜRE HMK’nın 94/1. maddesine göre, kanunun belirlediği süreler kesin- dir. Örneğin, HMK’nın 345 ve 361. maddelerinde düzenlenen kanun yoluna başvuru süreleri ya da görevsizlik kararının kesinleşmesi üze- rine dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için davanın açıldığı mahkemeye başvurulması için HMK’nın 20. maddesinde belirlenen süre, taraflar için öngörülen ve kanun tarafından tayin edilen, kesin ve hak düşürücü 12 olan sürelerdendir. Kanun tarafından belirlenen süre içinde ilgili işlemin yapılmama- sı hâlinde, sürenin kesin ve hak düşürücü olması sebebiyle, artık o iş- lem yapılamayacaktır. Örneğin, HMK’nın 20. maddesine göre, kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşen bir görevsizlik kararının bulun- ması hâlinde, kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde da- vanın açıldığı mahkemeye başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse davaya görevli mahkemede devam etme hakkı düşer ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. HMK’nın 90/1. maddesine göre, kanun tarafından tayin edilen süreler, istisnaî hâller dışında, hâkim tarafından azaltılıp çoğaltıla- maz. Ancak kanunda belirtilen bazı hâllerde, hâkim kanun tarafın- dan belirtilen süreyi uzatabilir. Örneğin, HMK’nın 127. maddesine göre, cevap dilekçesinin iki hafta içinde hazırlanmasının çok zor ya da imkânsız olduğu durumlarda, cevap süresi içinde mahkemeye başvu- ran davalıya, bir defaya mahsus olmak üzere, bir ayı geçmeyecek bir ek süre verilebilir. Anayasa’nın 40/2. maddesine göre, “devlet, işlemlerinde, ilgili kişi- lerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.”. Bu hükümden anlaşılacağı üzere, kanun yollarına ilişkin HMK’nın 345 ve 361. maddelerinde düzenlenen süreler hâkim tara- fından değil, kanun tarafından tayin edilen kesin ve hak düşürücü süreler olmalarına rağmen, hâkim kararında bu süreleri ve başvuru merciini belirtmelidir. ması”, ABD, S.1987/1, s.46-47; Kuru, s.3765; Uzgören Baykal, s.29. 12 Kanunî süresi içinde yapılmayan işlemi yapma hakkının düşmesinin gerekçesi- ni karşı taraf lehine usûlî kazanılmış hak doğmasıyla açıklayan görüş için bkz. Yavuz, s.134; Keleş Mehrigül, “Hukuk Usulünde Süreler”, İzBD, S. 1995/1, s.17; Uzgören Baykal, s.19.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1