Türkiye Barolar Birliği Dergisi 136.Sayı
175 TBB Dergisi 2018 (136) Cenk AKİL / Mehmet Akif GÜL artıramaz veya eksiltemez. Halen yürürlükte bulunan yasa hükümlerine göre sulh hukuk mahkemesi kararlarına karşı temyiz süresi 8 gün olduğu halde hüküm sonucunda mahkeme hâkimince hatalı şekilde kararın 2 hafta içinde temyiz edilebileceğinin belirtilmesi hükmü temyiz eden tarafa herhangi bir hak sağlamaz . Bu nedenle Dairemizin davalı vekilinin temyiz talebinin süre yönünden reddine yönelik kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır…”. 15 Yargıtay 20. HD de, YGHK ve Yargıtay 14. HD ile aynı kanaattedir: “…Her ne kadar merci tarafından temyiz süresi (15) gün olarak belir- tilmiş ise de Hukuk Genel Kurulunun 13.03.2013 gün 2012/19-779 Esas 2013/355 sayılı kararında da benimsendiği üzere kanunda açıkça düzen- lenen temyiz süresinin merci tarafından değiştirilmesinin mümkün olmadığı ve bunun davacı tarafa yönelik herhangi bir hak doğurma- yacağı göz önünde bulundurularak süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden temyiz dilekçesinin süre yönünden reddi gerekmiştir…”. 16 ANAYASA MAHKEMESİ’NİN GÖRÜŞÜ Anayasa Mahkemesi, bireysel başvuru yoluyla önüne gelen iki benzer dosyada da yukarıda zikredilen kararlardan farklı sonuca var- mıştır. Bu kararlara göre, mahkemelerin verdikleri kararlarda kanun 15 Yargıtay 14. HD, 11.6.2013, 7316/8804, Erişim Tarihi: 16.11.2017, (kazanci.com.tr). 16 Yargıtay 20. HD, 24.11.2016, 13677/11098, Erişim Tarihi: 18.11.2017, (lexpera. com.tr). Aynı yönde bkz. Yargıtay 20. HD, 1.12.2016, 11434/11557, Erişim Tarihi: 18.11.2017, (lexpera.com.tr); 17.11.2016, 10981/10824, Erişim Tarihi: 18.11.2017, (lexpera.com.tr); 17.11.2016, 7291/10825, Erişim Tarihi: 18.11.2017, (lexpera.com. tr). Gaziantep BAM 12. HD tarafından verilen bir kararda da benzer şekilde hüküm tesis edilmiştir. Karar özetle şu şekildedir: “…Somut olayda ilk derece mahkemesince 15.02.2017 tarihli duruşmada taraflara tefhimden itibaren 2 hafta içinde istinaf yasa yolunun açık olduğu belirtilmiş ise de, bu durum tefhimden itibaren 10 günlük istinaf başvuru süresini değiştirmez. İlk derece mahkemesince 15.02.2017 tarihinde davacı borçlu vekilinin yüzüne karşı tefhimle hüküm kurul- muş olup; borçlu tarafından tefhimden itibaren 10 günlük sürede sonra 01.03.2017 tarihinde harç yatırılarak istinaf başvurusunda bulunulduğundan istinaf kanun yoluna başvurma talebinin süre yönünden reddine ilişkin karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...Davacı borçlunun istinaf kanun yolu- na başvuru talebinin usulden reddine...”. Karar için bkz. Gaziantep BAM, 12. HD, 13.04.2017, 1028/882, Erişim Tarihi: 18.11.2017, (lexpera.com.tr).
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1