Türkiye Barolar Birliği Dergisi 136.Sayı

177 TBB Dergisi 2018 (136) Cenk AKİL / Mehmet Akif GÜL Adil yargılanma hakkının en temel unsurlarından biri olan mahkemeye erişim hakkı, bir uyuşmazlığı mahkeme önüne taşıyabilmek ve uyuşmazlığın etki- li bir şekilde karara bağlanmasını isteyebilmek anlamına gelmektedir. Kişinin mahkemeye başvurmasını engelleyen veya mahkeme kararını anlamsız hale getiren bir başka ifadeyle mahkeme kararını önemli ölçüde etkisizleştiren sı- nırlamalar mahkemeye erişim hakkını ihlal edebilir… Anayasa’nın 40. madde- sinin ikinci fıkrasında, devlet işlemlerinde ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağı ve başvuru sürelerini belirtmek zorunda oldukları ifade edilmiştir. Kanun koyucu, devlet organlarının tesis ettiği işlemlere karşı kanun yolları, hangi mercilere başvuracağı ve başvuru süresi bakımından ta- rafların doğru bilgi sahibi olmalarını sağlayarak dağınık mevzuat karşısında hangi yola müracaat edileceğini bilmeyen yahut tereddüt eden bireylerin hak arama özgürlüğünü etkin ve sağlıklı bir şekilde kullanmalarını amaçlamıştır… Dava açma sürelerini düzenleyen son derece karışık ve dağınık olan bir mev- zuatın aşırı şekilci (katı) yorumu, mahkemeye erişim hakkını ihlal edebilir. Özellikle başvuru mercii ve süresi doğru gösterilmeyen işlemlerle ilgili dava- larda mahkemelerin usul kurallarını yorumlarken mahkemeye erişim hakkının özünü zedeleyecek şekilde kat ı yorumdan kaçınmaları gerekir… Yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri çerçevesinde izah edildiği gibi icra müdürlüğü işlemlerine karşı yapılan şikâyeti inceleyen icra hukuk mahkemesinin kara- rına karşı Kanun’da on günlük temyiz süresi öngörüldüğü hâlde mahkeme- nin kısa ve gerekçeli kararında süreyi on beş gün olarak gösterdiği; bu açıdan başvurucunun belirtilen süreye güvenerek hareket etmesinin makul görülmesi gerektiği, mahkemenin kanun yolunu ve süresini taraflara doğru gösterme yü- kümlülüğü göz önüne alındığında, kararda belirtilen süre içerisinde talepte bulunan başvurucunun temyiz dilekçesini reddeden Yargıtay değerlendirme- sinin öngörülebilirlik sınırları içinde olduğunun kabul edilemeyeceği, yapılan yorumun, başvurucunun temyiz hakkını kullanmayı imkânsız kılacak ölçüde ve aşırı şekilci bir yaklaşımla elde edildiği, bu açıdan kararın başvurucunun mahkemeye erişim hakkını zedelediği sonucuna ulaşılmıştır…”. 19 Tasfiye Hâlinde S.S. Eryaman Onur Sitesi Konut Yapı Kooperatifi baş- vurusuna ilişkin olayda, ilk derece mahkemesinin verdiği karar özetle şu şekildedir: “…(D)avacı vekilinin yüzüne karşı, yasa yolları açık olmak üzere 19 Karar için bkz. Cemile Akyıldız Başvurusu, 22.9.2016, 2014/1382, Erişim Tarihi: 18.11.2017 (kararlaryeni.anayasa.gov.tr).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1