Türkiye Barolar Birliği Dergisi 136.Sayı
19 TBB Dergisi 2018 (136) Yakup Levent KORKUT / Semih Batur KAYA Öte yandan demokrasi ile anayasacılık, yani sınırlı iktidar olgusu birbirleriyle çelişen değerler değildir. Nitekim Grimm’in de belirttiği gibi anayasal yönetimin bir fonksiyonu meşru yönetimi inşa etmek ve kanun koyucular tarafından bu yönetimin kapsamlı bir şekilde sürdü- rülmesidir. Gücü halk kaynağına dayanan demokratik rejimi ve sınırlı yönetimi reddeden bir yaklaşım modern anayasanın işleviyle ilintili değildir. 29 Yine Dobner’in de belirttiği gibi hukuk devleti demokra- tik yönetimin bir gerçeğidir. Hukuk devleti ilkesi olmadan demokra- si düşünülemez. 30 Kaldı ki Sartori’nin belirttiği üzere halkın otoriter ve totaliter rejimlerden korunması (demo protection) halkın iktidarla donatılmasının ön koşuludur; bireylerin özgürleştirilmesi insanların yetkiyle donatılmasının ön şartıdır. 31 Özbudun’un da ortaya koyduğu gibi anayasacılık ve onun bir yan- sıması olan hukuk devleti kavramlarının ilk ortaya çıktığı dönemlerde, özgürlüğün negatif anlamda, yani devletin keyfi müdahalelerinden korunma anlamında anlaşıldığı ve hukuk devletinin de bu korunmayı sağlayacak bir araç olarak düşünüldüğü doğrudur. Çağımızda sosyal devlet anlayışının gelişmesine paralel olarak özgürlüğe pozitif bir an- lam verilmeye başlanmış, yani kimi özgürlüklerin, devletin müdahale etmemesiyle değil, aksine müdahalesiyle gerçekleşebileceği düşünül- müştür. Bu sistemi eyleme döken organlar ise, şüphesiz, demokratik seçimlerle oluşan ve halk çoğunluğunun beklentilerini yerine getirme- ye çalışan seçilmiş organlardır. Fakat bu gerçeklerden, demokrasi ve hukuk devletinin, birbirleri ile çelişen ya da birbirleriyle uyuşmayacak olgular olduğu sonucu çıkarılamaz. Çağdaş demokrasiler, özgürlüğün 29 Dieter Grimm, “The Achievement of Constitutionalism and its Prospects in a Cahnged World”,The Twilight of Constitutionalism?, Oxford University Press, New York, 2010, s. 10. 30 Petra Dobner, “More Law, Less Democracy”, The Twilight of Constitutionalism?, Oxford University Press, New York 2010, s. 142. 31 Givanni Sartori, “How Far Can Free Government Travel”, Journal of Democracy, V. 6, N. 3, 101-111, s. 101. Öte yandan Troper bu noktada farklı düşünmektedir. Ona göre hukuk devletinin koşullarına göre ya halkın temsilcilerinin iktidarı sınırlan- dırılmamıştır ya da sınırlandırılmışsa artık demokrasiden söz etmek mümkün de- ğildir. Bu nedenle kimileri demokrasi ile uyumlu bir sınırlı iktidar anlayışını kur- tarabilmek için demokrasi olgusunu değiştirmeyi önermektedirler. Fakat hukuk devleti olan demokrasi bir tür demokrasi değildir; aristokrasinin bir biçimidir. Michel Troper, “Sınırlı İktidar, Hukuk Devleti ve Demokrasi”, Çev. Burak Öztürk, Demokrasi ve Yargı, Türkiye Barolar Birliği Yayınları, Ed. Ozan Ergül, Ankara 2005, s. 12-24.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1