Türkiye Barolar Birliği Dergisi 136.Sayı
210 Vergi Yargısında İstinaf Üzerine Bir Değerlendirme bağlanmıştır. 3/C maddesiyle ise başkanlar kurulunun daireler arasında işbölümünü belirlemek, dairelerin hukuki ve fiili nedenlerle toplanamaması du- rumunda diğer dairelerden üye görevlendirmek, idari yargıda istinaf yolunda, dairelerin benzer konularda birbiriyle çelişen kararlar vermesini önlemek ama- cıyla bu tür kararların Danıştay Başkanlığı’na gönderilmesini sağlamak gibi görevleri sayılmış ve çalışma usulleri belirlenmiştir. İYUK‘a eklenen 3/D maddesiyle de bölge idare mahkemesi bün- yesinde kurulması öngörülen dairelerin görevleri sayılmış; bunlardan en önemlisi sayılabilecek “ ilk derece mahkemelerince verilen ve istinafa gidilebilecek nihai kararlara karşı yapılan istinaf başvurularını incelemek ve karara bağlamak ” görevi düzenlenirken; yürütmenin durdurulması ta- leplerine dair verilen kararlara yapılan itirazları hükme bağlamak da dairelerin görevleri arasına dâhil edilmiştir. İYUK 27/7 ve 2576 sayılı Kanun’un dairelerin görevlerini düzen- leyen 3/D hükmü birlikte değerlendirildiğinde, bölge idare mahke- meleri ve idare ve vergi mahkemelerince yürütmenin durdurulma- sı istemleri üzerine verilecek kararlara karşı yapılan itirazları bölge idare mahkemesi dairelerinin karara bağlayacağı sonucuna ulaşılır. Yürütmenin durdurulması kararını itiraz üzerine inceleyen bölge idare mahkemesinin istinaf incelemesinde vereceği karara ilişkin ön- ceden bir kanaat oluşabileceği ve bunun ihsas-ı rey olup olmayacağı da soru işaretlerinden biridir. Bu durumda, itirazların akıbetlerinin belirlenmesi neticesinde görüş bildirme (ihsası rey) durumunun ortaya çıkmaması 84 amacıyla istinaf yolu açık bir davada, yürütmenin dur- durulması taleplerini karara bağlayan hâkimlerin, bu davanın istinaf incelemesinde yer almaması soruna çözüm getirebilir. 85 84 Danıştay’ın da yürütmenin durdurulması kararlarını, önceden görüş bildirmiş olma (ihsas-rey) endişesi sebebiyle gerekçesiz biçimde verdiği ifade edilmiştir. (Kaboğlu İbrahim Özden, “Yürütmenin Durdurulması”, Ankara Barosu Dergisi , 1976, C. 33, S. 4, s. 645; Ancak gerekçesiz karar vermek Anayasa’ya aykırılık teşkil ettiğinden bu durumun Anayasa’ya aykırı olduğu ve yürütmenin durdurulması kararının gerekçeli olmasının hâkimin görüşünü önceden açıklaması niteliğinde olmadığı düşünülmektedir. Ayrıca İdari Yargılama Usulü Kanunu da 27. madde- sinde yürütmenin durdurulması kararlarının gerekçeli olması kuralını getirmiştir. (Bkz. Gözübüyük, Yönetsel Yargı, s. 454, 455; Muammer Oytan, Danıştay’da Gö- rülen Davalarda Yürütmenin Durdurulması, Ülkemiz Matbaası, Ankara 1973, s. 169). 85 Aksi takdirde, İYUK 31. madde atfı nedeniyle HMK m. 36/1-c’de yer alan ve hâkimin reddi sebeplerinden biri sayılan “Davada, tanık veya bilirkişi olarak
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1