Türkiye Barolar Birliği Dergisi 136.Sayı
215 TBB Dergisi 2018 (136) Selda TANER yanında kanunun ve Anayasa Mahkemesi’nin bu tür bir sınırlamayla temyiz mahkemesinin iş yükünün hafifleyebileceği konusunda kesin bilgiye sahip olmadıkları kuşkusunun uyandığı dile getirilmektedir. Hak arama özgürlüğü bakımından sosyal devlet anlayışı içerisin- de, daha çok maddi imkânlara sahip kılınmasına yönelik düzenleme- lerin getirildiği günümüzde, kamu yararını üst mahkemenin iş yü- künün her ne pahasına olursa olsun hafifletilmesinde değil; yurttaşın hak arama özgürlüğünde görülen menfaatle söz konusu iş yükünün hafifletilmesinde dar anlamda taşıdığı menfaat arasında kurulacak dengede aramak gerekmektedir. Buna göre, miktar veya değeri yüz bin lirayı geçmeyen taşınır mal veya alacak davalarına ilişkin ilk dere- ce mahkeme kararlarına karşı temyiz yolunun kapatılmasında görü- len kamu yararı, üç temel koşulun ancak birlikte gerçekleşmiş olması halinde söz konusu olabilecek; bunlardan bir veya ikisinin gerçekleş- mesi, parasal kesin sınırda aranan kamu yararını temellendirmeye yetmeyecektir. Birinci koşul olarak yurttaş, kesin hüküm sonucu kay- bettiğine inandığı ekonomik değerden kolaylıkla vazgeçebilir durum- da olmalı; ikinci olarak elenen hukuki uyuşmazlıklar oldukça düşük bir düzeyde tutulmuş olmalı ve son olarak, gerçekleşen iş yükü azal- ması hissedilebilecek boyutta olmalıdır. 96 Yukarıdaki tartışmalar, konusu belirli bir parasal sınırın altında kalan vergi davalarının kesinleşmesi sebebiyle vergi yargısında istinaf için de anlam ifade etmektedir. Vergi yargısında, istinafa başvuru için düşük rakamlı uyuşmazlıklarda yargı organlarının meşgul edilmesi- nin önlenmesi amacıyla getirildiği düşünülen 97 beşbin TL’lik parasal sınırın hangi kriter esas alınarak belirlendiği anlaşılamamaktadır. Herhangi bir kanun yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleşen ka- rarların mümkün olduğunca az tutulması pozitif olmakla birlikte Tü- Sınırlandırılmasının Yerindeliği Sorunu”, TBBD , 1988, S. 1, s. 149-151. 96 Hayrettin Ökçesiz, “Yargıtay’ın İş Yükünün Hafifletilmesinin Bir Aracı Olarak HUMK’un 427. maddesi Üzerine”, Hukuk Araştırmaları Dergisi , C. 2, S. 2, s. 75, 78. 97 Betül Hayrullahoğlu, “Vergi Yargısında Yeni Kanun You: İstinaf/The New Re- medy in Tax Jurisdiction: Appeal”, Vergi Raporu, 2016, s. 196, s. 133; Ayrıca söz konusu beş bin TL’lik tutarın düşük bir tutar olması sebebiyle, bu tutarın altın- da kalan vergi davalarının sayısının çok az olacağı ve vergisel uyuşmazlıkların hemen hemen tamamının istinaf yoluyla bölge idare mahkemesi önüne geleceği düşünülmektedir. Güray Öğredik, “6545 sayılı Kanun ile Vergi Yargısı Sürecine Yönelik Yapılan Değişiklikler”, http://www.muhasebetr.com/yazarlarimiz/gu- ray/068/ .
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1