Türkiye Barolar Birliği Dergisi 136.Sayı
285 TBB Dergisi 2018 (136) Seda GAYRETLİ AYDIN kümlerde yapılmış böylece bütün modern hukuk sistemlerinde be- nimsenmiş olan ve yürürlükteki Kanunda da büyük ölçüde yer veril- miş bulunan eşitlik ilkesi yeni düzenlemeyle daha da pekiştirilmiş bu ilkeye ters düşen düzenlemelerin hepsi değiştirilmiştir”. 82 Yüksel, kadın erkek eşitliğini “ eşitlerin eşitliği ” olarak tanımlaya- rak, “ eşit olmayanların eşitsizliği ”’nin eşitlik ilkesini ihlal etmeyeceğini 83 buna uygun olarak da kadının biyolojik özelliği sebebiyle hak ehliye- tine getirilen iddet süresi sınırlamasının kadın erkek eşitliğini bozan bir hüküm olarak algılanmaması gerektiğini savunmuştur. 84 Oysaki bu anlayış yukarıda açıklanan Türk Medenî Kanunu’nun değişiklikle- rinin kadın erkek eşitliğini sağlamak üzere yapılması anlayışına ters düşmektedir. 1982 Anayasası 10. maddesi 2. fıkrası, devlete kadın er- kek eşitliğini sağlama görevi yüklemektedir. 1982 Anayasası’nın 90. maddesi uyarınca, usulüne uygun olarak yürürlüğe konulan temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası an- laşmalara, iç hukuka nazaran üstünlük tanınmıştır. Özellikle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, iç hukukumuza nazaran üstün konumda kabul edilmektedir. 85 Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 12. maddesin- de evlenme ve aile kurma hakkını, 14. maddesinde ise korunan hak ve özgürlüklerden yararlananlar arasında ayrımcılık yapma yasağını düzenlemiştir. 86 Türkiye’nin 1985 yılında imzalayıp yürürlüğe koyduğu 1972 tarih- li Birleşmiş Milletler Kadına Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi 82 Türk Medenî Kanunu Genel Gerekçe bkz. 10. 83 Sera Reyhani Yüksel, Türk Medeni Kanunu Bakımından Kadın Erkek Eşitliği, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi , (2014 Ankara) C.XVIII, , Sa 2, s. 182. 84 Sera Reyhani Yüksel, 186,187. 85 2004 yılında yapılan Anayasa değişikliğiyle hiyerarşi bakımından usulüne uygun yürürlüğe konmuş anlaşmalar yasa hükmündedir. Ancak m.90 burada ulusla- rarası anlaşmalar ile iç hukukun çatışmasında hangisine üstünlük tanınacağını belirlemek için uluslararası anlaşmanın temel hak ve özgürlüklere ilişkin olup ol- madığını kıstas almıştır. Eğer bir uluslararası anlaşmanın hükmü temel hak ve öz- gürlükleri içermiyorsa bu anlaşma kanun hükmündedir. Bu sebeple temel hak ve özgürlüklere ilişkin olmayan bir uluslararası anlaşma hükmüyle iç hukuk kuralı çatışırsa lex posterior derogat ilkesi( eşit seviyedeki iki kanundan sonraki önceki- ni ilga eder)uygulama bulacaktır. Sonraki tarihli bir yasa temel hak ve özgürlük- lere ilişkin değilse anlaşmayı bertaraf edebilecektir. Bkz. Melda Sur, Uluslararası Hukukun Esasları beta 9. baskı İstanbul 2015, 59, 60. 86 Seda İrem Çakırca, 721.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1