Türkiye Barolar Birliği Dergisi 136.Sayı
286 Kadın ve Kanuni Bekleme Süresi (CEDAW) kadınların günlük yaşamlarını etkileyen din, gelenek, yasa kaynaklı cinsiyete dayalı ayrımcılığı sona erdirilmesini hedefleyen en temel insan hakları metinlerinden biridir. 87 CEDAW madde 16’ya göre kadın ve erkek evlilik sürecinde ve evliliğin son bulmasında eşit hak- lara sahip olacaklardır. Kanımca, Türkiye’nin tarafı olduğu usulüne uygun yürürlüğe so- kulan uluslararası anlaşmalar, 1982 Anayasası ve Medeni Kanunumuz kadın ve erkek arasında mutlak bir eşitlik sağlama amacı gütmektedir. Kadınla erkeğin biyolojik farkından dolayı sadece kadın lehine olarak pozitif ayrımcılık yapılabilir ve kadının erkekten farklı olarak sahip olduğu biyolojik özelliklerin, kadının hak ehliyetini kısıtlar biçimde yorumlanması hem Türkiye’nin tarafı olduğu uluslararası anlaşmala- ra hem de Anayasamız ve Medeni Kanunumuzda 88 düzenlenen eşitlik prensibine aykırıdır. 6. EVLENME HAKKI VE BEKLEME SÜRESİ İslam evlenme hakkına özel önem atfetmiş ve evlenme hakkını korumuştur. İslam Hukukunda kadın evlilik dışı bir ilişkiden gebe kaldıysa ve kendisini gebe bırakanla evlenecekse iddete tabi olmadan hemen evlenebilir. Bu çeşit evlenmelerin iyi olduğu konusunda mez- hepler arasında fikir birliği vardır. 89 2001 tarihinde yürürlüğe giren Medenî Kanunumuz yüzyıllar ön- cesinde İslam Hukukunun iddet konusunda koyduğu kurallardan çok daha geridedir. Yukarıdaki bölümlerde izah edildiği gibi İslam Hu- kukunda iddet olaya ve kişiye göre değişiyordu. Boşanan kadınların hepsi de iddet beklemek zorunda değildi. En uzun iddet süresi 4 ay 10 gün olarak belirlenmişti. Oysaki yürürlükteki medenî kanunumuzda teknolojinin süratle değişimi göz önüne alınmamış süre 10 aya çıkar- tılmıştır. Kanunumuza 10 aylık süreyi almamızın sebebi olan kaynak 87 İlyas Doğan, İnsan Hakları Hukuku, Astana Yayınları, Ankara 2015, 223; Ayrıntı- lı bilgi ve tam metin için bkz. http://www.un.org/womenwatch/daw/cedaw/ ( son erişim tarihi 14.08.2017) 88 Medeni Kanun madde 8: “Her insanın hak ehliyeti vardır. Bütün insanlar hak ve fiil ehliyetini kullanmada eşittirler.” 89 Halil Cin, Evlenme, 120.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1