Türkiye Barolar Birliği Dergisi 136.Sayı

313 TBB Dergisi 2018 (136) Özde DEREBOYLULAR / Perçem ARMAN (ii) Xenides-Arestis/Türkiye Türkiye Loizidou’nun tazminatını gecikme faiziyle birlikte, bu kararın ve tazminatın ödenmesinin benzer davalar için emsal oluştur- maması şartıyla, Aralık 2003’te ödemiştir. Ne var ki, Louzidou kararını takip eden yıllarda, Mahkeme’ye Türkiye aleyhine 1.000’den fazla başvuru yapılmıştır. 69 Bu esnada 1999 yılında yapılmış olan Bayan Myra Xenides-Arestis’in başvurusu ikinci emsal dava olarak ele alın- mıştır. Bu dava selini kontrol altına alabilmek için KKTC otoriteleri, 49/2003 sayılı Yasa ile Mal Tazmin Komisyonu’nu oluşturmuştur. Bu Komisyonla hedeflenen, Mahkemenin önünde bekleyen başvuruları önce iç hukuk yollarının tüketilmesi gerekliliği altında bu organa yönlendirmesiydi. Xenides-Arestis başvurusu Türkiye Hükümeti’ne 30 Haziran 2003’de 49/2003 sayılı Kanun ile oluşturulan Komisyonu dikkate alınarak iç hukuk yollarının tüketilip tüketilmediğine ilişkin soruları içerecek şekilde bildirildi. Mahkeme 2 Eylül 2004 tarihinde kabul edilebilirlik kararı verdi. 70 Bu kararda 49/2003 sayılı yasa ile ku- rulan Mal Tazmin Komisyonu’nun AİHM’in aradığı kriterde etkili bir iç hukuk yolu olmadığını belirtirken, AİHS standartlarına uygun bir iç hukuk yolunun taşıması gereken özellikleri sıralayarak, bu konuda yol göstermiştir. 71 AİHM başvuruya ilişkin esas kararında Xenides-Arestis’in mül- kiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. Bu kararda Mahkeme, Loizidou kararında oluşturduğu görüşü takip ederek Türkiye’nin 69 Özersay, “Avrupa Birliği Normları ve AİHM Kararları Çerçevesinde Kuzey Kıb- rıs”, s. 56; Hakkı, Property Wars in Cyprus: The Turkish Position According to International Law, s. 46; Renda, s. 391; Gündüzler, s. 34. 70 2. 9. 2004 tarihli kabul edilebilirlik kararı, BN. 46347/99. 71 Bu davada söz konusu Yasa sadece taşınmaz mallar üzerinde mülkiyet hakkı- nın korunması bakımından maddi tazminat ödenmesini öngörmektediydi. Yasa, taşınır mallar ve maddi tazminata ilişkin herhangi bir hüküm içermediği gibi ta- şınmaz malların sahibine iade edilmesi de öngörülmemişti. Mahkeme ayrıca hak sahiplerinin başvuracağı Komisyonun üyelerinin büyük bir kısmının da Kıbrıslı Rumlardan kalan gayrimenkullerde oturmakta olduğuna dikkat çekerek, Komis- yonun tarafsızlığı ile ilgili endişelerinin bulunduğunu belirtmiştir. AİHM’e göre ise, etkili bir iç hukuk yolu, Kıbrıslı Rumlara gayrimenkul ve menkulleri için mad- di ve manevi tazminatı yanında malın iadesini de içerecek hükümler barındırma- lıydı. Tüm bu gerekçeler ışığında Yasa etkin bir iç hukuk yolu olarak nitelendiril- memiştir. Bkz. Myra Xennides-Arestis v. Türkiye (Kabul Edilebilirlik Kararı), BN. 46347/99, prg. 44-45. Ayrıca bkz. Gündüzler, s. 40.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1