Türkiye Barolar Birliği Dergisi 136.Sayı
317 TBB Dergisi 2018 (136) Özde DEREBOYLULAR / Perçem ARMAN rıslı Türkler iç hukuk yollarını tükettikten sonra 6 aylık süre içinde AİHM’e başvurabilirler. Hak düşürücü olan bu sürenin geçirilmesi, başvurunun 35. madde kapsamında kabul edilemezliğine ilişkin karar verilmesine neden olacaktır. 83 (a) Kuzey Kıbrıs’ta Toplanma ve Örgütlenme Özgürlüğünün İhlalinden Türkiye’nin Sorumluluğu Sözleşmenin “ toplanma ve örgütlenme özgürlüğü ” başlığını taşıyan 11. maddesi barışcıl gösteri ve örgütlenme özgürlüğünü güvencele- mektedir. 84 Maddenin birinci fıkrası, herkese toplanma ve örgütlen- me özgürlüğünü tanımakta ve bu hak kapsamında bireylerin sendika kurma ve sendikalara girme hakkını da açıkça güvenceye almaktadır. İkinci fıkrada ise, bu özgürlüğün sınırlama koşulları düzenlenmekte- dir. Toplanma ve örgütlenme özgürlüğü sınırsız bir hak olmadığından 2. fıkrada belirtilen amaçlardan birine dayanılarak ulusal makamlar- ca sınırlanmasına müsade edilmiştir. Ancak bu sınırlamanın sınırı da şikayeti yolunun açılmasıydı. Değişiklik önerisi şu şekildeydi: “(4) Her yurttaş, Anayasa’da düzenlenmiş temel hak ve özgürlüklerinden herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır. Bireysel başvuruya ilişkin usul ve esaslar ve bireysel başvuru üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından verilebilecek hükümler yasayla düzenlenir” şeklindeydi. Ne var ki, halkoylamasında olumsuz sonuç çıkmasıyla bu değişiklik hayata geçe- memiştir. 83 Amer/Türkiye kararında başvurucu, yakalanmasına müteakiben AİHS’nin 5/2 maddesine aykırı olarak yakalanma nedenlerinin kendisine en kısa sürede bildirilmediğini iddia etmiştir. Türkiye aleyhine yapılan başvuruya konu olan olaylar KKTC’de geçmektedir. Başvurucu halen KKTC’de hükümlüdür. AİHM, başvurucunun yasal gözaltı süresinin hakim önüne çıkarılıp ithamların yapıldığı 22 Haziran 2001 tarihinde sona erdiğini belirterek, başvuranın 14 Haziran 2002 tarihine dek AİHM’e bir başvuru yapmadığını ve şikayeti bağlamında 6 ay süresi- nin işleyişini durdurabilmek için herhangi bir iç hukuk yolunu kullanmayı da denemediğine dikkat çekerek, sözkonusu şikayetin AİHS’nin 35/1 maddesinde öngörülen şikayetin 6 aylık süre içerisinde yapılması gerekliliğine uymadığından davanın bu kısmını reddetmiştir (AİHM’in Türkiye aleyhine 6.7.2009 tarihli Amer kararı, BN. 25720/02, prg. 57-59). Ayrıca bkz. AİHM’in Türkiye aleyhine 20.6.2011 tarili Elewa kararı, BN. 36772/02, prg. 22-24 84 KKTC Anayasası’nın “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü” başlıklı 32. maddesi “yurt- taşlar önceden izin almaksızın, silahsız ve saldırısız toplanma veya gösteri yürü- yüşü yapma hakına sahiptir. Bu hak, kamu düzenini korumak için yasa ile sınırla- nabilir”. Görüldüğü üzere KKTC Anayasası yurttaşlara önceden izin almaksızın silahsız ve saldırısız toplanma veya gösteri yürüyüşü yapma hakkı tanımaktadır.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1