Türkiye Barolar Birliği Dergisi 136.Sayı

32 İktidar ve Yargı İlişkileri Sorunu Bu nedenle artık yargı bağımsız ve tarafsız olsun mu olmasın mı aşaması sona ermiştir. Yargı bağımsız ve tarafsız olmak zorundadır. Bireylerin bu tür bir yargıyı isteme hakları vardır. Bu hak iktidar tara- fından dikkate alınmak zorundadır. Dolayısıyla kâğıt üzerindeki ger- çekliliklerin yargı pratiğine de aktarılması zorunludur. Şahbaz’ın da belirttiği gibi bu noktada yargıçların profesyonellikleri önem kazan- maktadır. Zira profesyonelliğin kaliteyi artıracağı yönünde yaygın ka- naat söz konusudur. Yargının kalitesi yoksa bağımsızlığının bir anlamı yoktur; yargı bağımsız değilse de kaliteli olması mümkün değildir. 77 Bağımsızlık iki organ arasındaki ilişkinin niteliği ile ilgilidir ve bu organlardan birinin fonksiyonel açıdan diğerinin etki ve karışması olmaksızın çalışabilmesidir. Yargıç karar verirken hiçbir şekilde hiçbir sebeple hiç kimsenin, hiçbir iradenin etkisi altında girmeyen kimse- dir. İşte yargıcın bu biçimde karar oluşturabilmesi için hem bu niteliği kazanabilecek şekilde yetiştirilmesi hem de anayasal ve yasal düzen- lemelerin gerekli ortamı hazırlaması gerekir. 78 Bağımsız yargı hukuk devletini, hukukun üstünlüğünü en biçimde sağlayan sistem olarak kabul edilmektedir. Bu bağlamda yargı iradesine ilişkin atama, tayin, azil ile ilgili işlemler yasama ve yürütmenin elinden alınmalı ve ba- ğımsız bir organa verilmelidir. 79 Yargının tarafsızlığına gelince yargıçlar iki anlamda tarafgir ola- bilmektedirler. İlk olarak dış etkenlerden kaynaklanan tarafgirlik- ten söz edilebilir. Bu durum partiler, meclis ve hükümet gibi iktidar odaklarının yargı üzerinde güç kullanabilmeleri neticesinde ortaya çıkabilir. Ancak bu tür tarafgirlik yargının siyasi iktidardan bağımsız olmasını sağlayan kurumlar yoluyla önemli oranda giderilebilir. Buna karşılık, bir de bizatihi yargıcın önyargı ve sempatilerinden, özellikle de bunları yargısal karar verme sürecine karıştırmalarından doğan iç- sel tarafgirlik söz konusudur. Bu durum da yargıçların nasıl atandıkla- rından ziyade kimlerin yargıç olarak atandıklarıyla ve onların hukuk kültürüyle alakalıdır. Gerçekten de yargıçlar arasında mevcut siyasi ve sosyal düzeni savunmaya eğilimli olma anlamında muhafazakâr bir tarafgirlik oldukça sık rastlanan bir durumdur. Bu aynı zamanda 77 İbrahim Şahbaz, “AİHM Kararlarında Yargı Bağımsızlığı ve Tarafsızlığı”, Anayasa Yargısı Dergisi , C: 25, 2008, 229-289, s. 232. 78 Şahbaz, a.g.e., s. 233. 79 Şahbaz, a.g.e., s. 233-234.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1