Türkiye Barolar Birliği Dergisi 136.Sayı

334 Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin Feshi Doktrinde isabetli olarak uluslararası seyrüseferde kullanılan bir suyolunun her iki kıyısının da aynı devlete ait olması şartıyla özellikle genişliğinin kara sularının genişliğinin iki katını geçmediği durum- larda boğaz sularının iç sular kabul edileceği ileri sürülmektedir. 26 Bu bağlamda Türk Boğazlarının hukuki niteliğinin iç sular olduğu husu- sunda tereddüde düşülmemesi gerekir. 27 Türk Boğazları, Türkiye’nin mutlak egemenlik haklarına sahip iç sularına dâhil olsalar da iki açık denizi birbirine bağladığı için ulus- lararası seyrüseferde kullanılan bir suyolu mahiyetindedir. 28 Fiziki sı- nırları açısından ulusal boğaz 29 özelliği gösterse bile, bir yarı kapalı 26 Baykal, Deniz Hukuku, s. 29; Mehmet Gönlübol, Sahil Sularının Hukuki Statüsü, s. 138; Bing Bing Jia, The Regime of Straits in International Law, Clarendon Press, Oxford 1998, s. 6; John Colombos C., International Law of the Sea, 6th revised ed., Longmans, London 1967, s. 197. Yazar, boğazın girişindeki genişliğinin önemli olmakla beraber boğaz içindeki genişliklerin boğaz sularının niteliğini etkileme- yeceğini belirtmektedir. 27 Ancak doktrinde bazı yazarlar, boğazların kendine özgü zararsız geçiş rejimine tabi olduğunu beyan ederek sanki boğazlar hakkında iç sular rejimi değil de, kara suları rejimi ya da uluslararası seyrüsefer için kullanılan boğazlarda uygu- lanan ertelenemeyen zararsız geçiş rejiminin uygulanabileceğini ileri , Devletler Hukuku, Devletler Hukukunun Şahıslarından, Devlet, C. II, Başnur Matbaası, Ankara 1965, s. 47; Dilek Bektaşoğlu, “Türk Boğazlarından Geçen Ticari sür- mektedirler. Bkz. İlhan Akipek Gemilerin Haciz Muafiyeti var mıdır?”, Gündüz Aybay Anısına Armağan, Deniz Hukuku Dergisi , S. 1 – 4, Y. 5, s. 209; Necmettin Akten/Jale Nur Ece/Nilüfer Oral/Hasan Kanbolat, 75. Yılında Montrö Boğazlar Sözleşmesi (Karadeniz’in Değişen Jeopolitiği Çerçevesinde), The Black Sea Inter- national Rapor No: 8, Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi, Ankara 2011, s. 10, Toluner, Dış Politika Sorunları, s. 306; Bükülmez, s. 208. 28 DHS, yanlış anlamalara sebebiyet verebileceği gerekçesiyle uluslararası seyrüse- fer için kullanılan boğazlar tabirine yer vererek o zamana kadar kullanılagelen uluslararası boğaz teriminden vazgeçmiştir: Karan, s. 426. DHS’nde uluslarara- sı seyrüsefer için kullanılan boğazlar hakkında uygulanacak rejim, “boğazlarda seyrüsefer”e, yani boğazlardan geçişe yöneliktir. DHS m. 34’de ifade edildiği üzere boğazlardan seyrüsefer ile ilgili rejim, bu boğazları oluşturan suların hu- kuki statüsünü veya boğaz devletlerinin bu gibi sular ve bunların hava sahası, deniz yatağı ve toprak altı üzerindeki egemenliğini hiçbir şekilde etkilemeyecek- tir. Boğaz alanı hakkında uluslararası hukukun aradığı kriterlere uygun olarak kara suları veya iç sular rejimi uygulanacaktır: Karan, s. 429; Ali Kurumahmut/ Cihat Yaycı, Deniz Subayları İçin Temel Deniz Hukuku – Barış ve Savaş Dönemi, Deniz Kuvvetleri, İstanbul 2011, s. 38; Satya N. Nandan/David H. Anderson, “Straits Used for International Navigation: A Commentary on Part III of the Uni- ted Nations Convention on the Law of the Sea 1982”, British Yearbook of Inter- national Law, Law of the Sea (Editör Hugo Caminos), Burlington 2001, s. 159 vd. 29 Tek bir devletin kıyıdaşı bulunduğu ya da bir kapalı denize bağlanan dar suyol- ları genellikle ulusal boğazları oluşturmaktadır. Bunun tipik örneği Rusya’nın kıyıdaş olduğu Karadeniz’i Azak Denizi’ne bağlayan Kerç Boğazı’dır. Millî bo-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1