Türkiye Barolar Birliği Dergisi 136.Sayı
336 Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin Feshi boğazlara ilişkin olan sözleşmelerle düzenlendiği boğazların hukuki rejimi” niteliğinde olduğu söylenebilir. 34 Türk Boğazları dışında bu tür boğazlara örnek olarak Macellan Boğazı, Danimarka Boğazları ve Aa- land Boğazları gösterilebilir. Boğazlardan geçiş, seksen yılı aşkın bir zamandan beri titizlikle uygulanan ve bağlı kalınan bir münhasır milletlerarası sözleşmeyle düzenlenmiş olduğundan, Türkiye’nin DHS’ne yönelik hukuki po- zisyonu bir yana, DHS’nin “Kısım III Uluslararası Seyrüsefere Açık Boğazlar”a ilişkin hükümleri uygulama imkânı bulmaz. 35 Dolayısıyla, Boğazlardan geçişin DHS’nin 37 ilâ 44 maddelerinde düzenlenen tran- sit rejim hükümlerine tabi olmadığı açıktır. 36 DHS m. 35(c)’de belirtilen sözleşmeler, belirli sayıda devletler tarafından imzalanmış olsalar da başkalarına karşı da ileri sürülebilir nitelikte ( erga omnes ) olduğundan bütün devletler açısından bağlayıcıdırlar. 37 34 Özman, s. 380; Toluner, Milletlerarası Hukuk, s. 147; Kuran, s. 113; Baykal, De- niz Hukuku, s. 245, 261; Ali Kurumahmut, “Zararsız ve Transit Geçiş”, Deniz Kuvvetleri Dergisi 2005 , S. 546, s. 63; Nandan/ Anderson, s. 83; Kovalev, s. 210; Pazarcı, Uluslararası Hukuk II. Kitap, s. 345 – 346; Melda Sur, Uluslararası Hu- kukun Esasları, B. 3, Beta Basım Yayım, İstanbul 2008, s. 317; Bengi Selen Yüceer, Uluslararası Boğazlar ve Kılavuzluk, Dokuz Eylül Yayınları, İzmir 2001, s. 23, 49; Louis B. Sohn/Kristen Gustafson, The Law of the Sea, West Publishing Co, St Paul 1984, s. 83; Aksi fikir için bkz. Karan, s. 435, 437. Karan, Türk Boğazla- rının esasen içinde seyrüsefer riski oluşturmayan Marmara Denizi olarak isim- lendirilen bir boğaz dışı bir deniz alanına (iç sulara) sahip olması dolayısıyla da bir bütün olarak boğaz ve özellikle uluslararası seyrüsefer için kullanılan boğaz olarak nitelendirilebilecek bir deniz olanı olmadığını, bu gerçeğin onun DHS an- lamında uluslararası seyrüsefer için kullanılan boğaz sayılmasını engellediği gibi Türk Boğazlarının aynı zamanda DHS m. 35’de ismi geçen süreğen uluslararası sözleşmeye konu bir boğaz olarak nitelendirilebilmesi imkânını da ortadan kal- dırdığını ileri sürmektedir. 35 Doktrinde Sözleşme’nin DHS m. 35 anlamında süreğen uluslararası sözleşmeler olarak nitelendirilmesinin bu Sözleşmenin varlığını devam ettirdiği sürece her- hangi bir farklı hukuki sonuç doğurmamakla beraber, herhangi bir sebeple yü- rürlükten kalkması durumunda DHS’nin uluslararası seyrüsefer için kullanılan boğazlara ilişkin rejimlerden birinin uygulanmasına yol açabileceğinden sakın- calı olduğu ileri sürülmektedir. Bkz. Özman, s. 376; Williamm L. Schacte/Peter A. Bernhardt, “International Straits and Navigational Freedoms”, The Virginia Journal of International Law (1992 – 1993) , Vol. XXXIII/3, s. 545. 36 Nitekim geçişin kendine münhasır Sözleşmeye dayalı ayrıcalığını vurgulamak için önceki tüzükte yer alan “transit geçiş” kavramı yerine “uğraksız geçiş” kav- ramı getirilmiştir: Kuran, s. 107, 111; Karan, s. 436. Karan’a göre Sözleşme ile uğraksız geçiş rejimi ihdas edilmiş olup bu rejim, 1936 yılının Dünyasını daha güvenli kılabilmeyi amaçlamaktadır. 37 Özman, s. 375.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1