Türkiye Barolar Birliği Dergisi 136.Sayı
341 TBB Dergisi 2018 (136) İsmail DEMİR meleri 54 sebebiyle Sovyetler Birliği ve İngiltere tarafından Amerika Birleşik Devletlerine (ABD) taraf sıfatı verildiği, ABD’nin neredeyse taraf devlet sıfatını kazandığı, yeni sözleşmenin hazırlık çalışmalarına birebir katılabileceği, ABD olmadan masaya oturmanın pek mümkün olmayacağı ileri sürülmektedir. 55 Sözleşme m. 28(4)’ün açık hükmü karşısında bu görüşe katılmak mümkün değildir. Sözleşme’ye Taraf Devletlerin tamamının katılmadığı, sadece eski Sovyetler Birliği, İngiltere ve ABD arasında Potsdam’da gerçek- leştirilen görüşmelere dayanarak Taraf Devlet sıfatına sahip olmayan bir devlete bu sıfat verilemez. ABD’nin neredeyse Taraf Devlet oldu- ğu ve Sözleşme’nin yerine geçecek bir başka sözleşmenin konferans görüşmelerine doğrudan katılabileceğine dair bu görüş, Sözleşme m. 28(4)’ün açık hükmünün görmezden gelinmesi anlamına gelmektedir. Sözleşme’ye Taraf Devletlerden sadece ikisinin katıldığı ve aralarında Boğazlar meselesinin de görüşüldüğü bir konferansın, ABD’ye Taraf Devlet sıfatını kazandırması veya doğrudan muhtemel konferansa ka- tılma hakkı sağlaması hususunda yeterli ve güçlü bir hukuki dayanak olamayacağı değerlendirilmektedir. Bununla birlikte böyle bir konfe- ransa katılma hakkına sahip devletlerin insiyatifine bağlı olarak ABD veya bir başka devletin konferansa davet edilmesi mümkündür. bu devletlere Taraf Devlet sıfatının tanınamayacağı görüşünün ağır bastığı ile- ri sürülmektedir: Sevin Toluner, “Güncel Gelişmeler Işığında 1936 Montreux (Montrö)”, İstanbul Barosu Dergisi 2006 , C. 80, S. 6, s. 2406. Bükülmez, s. 215. Bu görüşte isabet bulunmamaktadır. Rusya Federasyonu’nun yanı sıra Gürcistan ve Ukrayna’nın da Karadeniz’de kıyıları bulunmaktadır. Bu devletler, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra kurulmuş, bağımsız ve egemenliklerini kazan- mışlardır. Gürcistan ve Ukrayna’nın Sözleşme’nin getireceği haklardan kıyı dev- leti olarak faydalanmalarına rağmen yeni akdedilecek bir milletlerarası sözleş- mede söz sahibi olamayacaklarının kabulü hem Sözleşme’nin özüne ve amacına aykırıdır, hem de bu devletlerin egemenlik haklarının tanınmaması anlamına gelmektedir. Nitekim Ukrayna, Taraf Devlet sıfatını kazanmıştır. 54 Potsdam görüşmelerinde Sözleşme’nin yeni şartlara uymaması nedeniyle değiş- tirilmesinin gerekli olduğu ve bu sorunun ABD, İngiltere ve Sovyetler Birliği’nin her biriyle Türkiye arasında doğrudan görüşmelere konu olmasını öngören bir kararın alınmasıyla yetinilmiştir: Harry N. Howard, “Some Recent Develop- ments in the Problem of the Turkish Straits”, The Department of State Bulletin (1945 – 1946), Vol. XVI, No. 395, s. 143 – 152; Mehmet Gönlübol, Olaylarla Türk Dış Politikası (1919 – 1995), Siyasal Kitabevi, Ankara 1996, s. 205 – 211. 55 Toluner, “Güncel Gelişmeler”, s. 2406; Bükülmez, s. 216; Kurumahmut, Montrö Sözleşmesi, s. 127.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1