Türkiye Barolar Birliği Dergisi 136.Sayı

368 BM Güvenlik Konseyi Rezolüsyonlarının Yorumu Territory” (20.03.1969 tarihli 264 sayılı rezolüsyon) ve “5. Calls upon the Government of South Africa to withdraw its administration form the Territory immediately and in any case before 4 October 1969 (269 sayılı ve 12.08.1969 tarihli rezolüsyon) talebi yapan Güvenlik Konseyi’nin di- ğer iki rezolüsyonu ile bağlantılı olarak değerlendirmiştir. Uluslararası Adalet Divanı bu rezolüsyonların bütününden, hernekadar açıkça BM Şartı’nın 25.maddesine istinat etmeseler de rezolüsyonların bağlayıcı olduğu ve bu nedenle devletlerin riayet etmekle mükellef olduğu so- nucuna varmıştır. Uluslararası Adalet Divanı bu danışma görüşünde genel olarak rezolüsyonların yorum prensipleri konusuna eğilmiştir. Mahkemenin görüşüne göre rezolüsyon formülasyonlarının analizi bir rezolüsyo- nun bağlayıcı olup olmadığı konusunda dayanak teşkil etmektedir. Bu çerçevede karar alınırken rezolüsyonun istinat ettiği BM Şartı hüküm- lerinin, rezolüsyon formülasyonuna esas olan tartışmaların dikkate alınması gerekmektedir. Tereddüt yaratan hükümler rezolüsyonun diğer bölümleri ile bağlantılı olarak ve aynı konuya ilişkin diğer re- zolüsyonlar dikkate alınarak yorumlanacaktır. Güvenlik Konseyinde- ki koşulların, tartışmaların ve karara katkısı olan diğer materyallerin dikkate alınması gerekmektedir. Uluslararası Adalet Divanı rezolüs- yona dayanak olan anlaşma hükümlerinin – bu çerçevede BM Şartı – dikkate alınması gerekliliğine işaret etmektedir. Uluslararası Adalet Divanı Kosova danışma görüşünde bir kez daha detaylı bir şekilde Güvenlik Konseyi rezolüsyonlarının yorumu konusunu ele almıştır. 19 Uluslararası Adalet Divanı Kosova danışma görüşünde Kosova’nın tek taraflı bağımsızlık ilanını 10.06.1999 tarihli, 1244 sayılı Güvenlik Konseyi rezolüsyonu bağlamında yorumlamıştır. Uluslararası Adalet Divanı’nın daha önce de işaret edildiği üzere Gü- venlik Konseyi rezolüsyonlarının yorumunda anlaşmalar hukuku yo- rum kuralları yanı sıra, diğer bir faktörün de dikkate alınması gerek- mektedir. Bu faktör, rezolüsyonların uluslararası örgütün bir organı tarafından anlaşma akdi prosedüründen farklı bir prosedürle karara bağlanmasıdır. 19 Richard Falk, “The Kosovo Advisory Opinion: Conflict Resolution and Precedent”, AJIL 105, 2011, s.50-60

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1