Türkiye Barolar Birliği Dergisi 136.Sayı
376 BM Güvenlik Konseyi Rezolüsyonlarının Yorumu yapmadığı sonucuna varmıştır. AİHM’nin davada gerek sorumlulu- ğun değerlendirilmesi, gerekse AİHK’nun 5.maddesinin ihlâlinin tes- piti bağlamında Güvenlik Konseyi rezolüsyonlarını ekleriyle beraber karar dayanağı olarak ele aldığı ve rezolüsyon içeriğini bu şekilde yo- rumladığı görülmektedir. Al-Jedda davasında AİHM rezolüsyonların yorum kriterlerine değinmemiştir, mahkeme yorum çalışmalarında lâfzı yorum ve sistematik yorum yöntemini kullanmıştır. Bu meyanda AİHM BM Şartı’nın amaçlarını da dikkate almıştır. AİHM Al-Saadoon ve Mufdhi davasında yeniden extraterritorial eylemlerin sorumluluğunun konvansiyon devletlerine yüklenmesi konusu ile iştigal etmiştir. 41 AİHM başvuru prosedüründe eylemlerin sorumluluğunun İngiltere’ye yüklenebileceğini kabul etmiş ve kara- rında İngiltere’nin Konvansiyon ihlâlini tespit etmiştir. Güvenlik Kon- seyi rezolüsyonlarının yorumuyla ilgili olarak başvurunun kabulü ile ilgili karardan ve mahkeme kararından ipucu istihraç edilememek- tedir. AİHM bu çerçevede hukuki bir bakış açısından hareket ederek, Güvenlik Konseyi’nin AİHK’da temin edilen insan hakları yükümlü- lüklerinin gözardı edilmesiyle ilgili bir talep yapacaksa bunu açık şe- kilde yapması gerektiğinin altını çizmiştir. AİHM’nin içtihatında yer alan söz konusu kendine özgü bu yaklaşım şimdiye dek konvansiyon devletlerinin hangi uluslararası yükümlülüklerinin AİHK yüküm- lülüklerine nazaran önceliğe sahip olduğunun karara bağlandığı da- valarda (Bosphorus davası) karşımıza çıkmaktadır. 42 Bu formülasyon AİHM’nin diğer davalarda verdiği kararlarda da karşımıza çıkmak- tadır. Nada davasında AİHM 1930 sayılı, 16.01.2002 tarihli Güvenlik Konseyi rezolüsyonunu yorumlamıştır. Bu rezolüsyon üye devletlere açık bir şekilde yaptırım komitesi tarafından listeye alınan kişilere seyahat sınırlaması getirme yükümlülüğü getirmiştir. AİHM kararın- da Güvenlik Konseyi’nin insan hakları yükümlülüklerine ters düşen yaptırım kararlarının BM üyesi devletler nezdinde uygulama bulma- yacağı varsayımından hareket etmiştir. Nada davası AİHK yükümlü- lükleri ile diğer uluslararası hukuk yükümlülüklerinin çatışması çer- 41 Al-Saadoon ve Mufdhi/İngiltere Krallığı, karar 02.03.2010, 61498/08, 30.06.2009, 61498/08 42 Bosphorus davasında AİHM AB ve AİHK sisteminde eşdeğer hukuki koruma sağ- landığı varsayımından hareket etmiştir
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1